Elektrik dağıtım ihalesini kazanan şirketler, bölgelerdeki kayıp-kaçak oranını ne kadar düşürürse o kadar çok gelir elde edecek. Etkin denetim sağlanarak, bir yıl içerisinde maliyetini çıkarabilecek olan firmalar, işletme hakkını aldıkları 30 yıllık sürede de kazançlarına kazanç katacak
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca (ÖİB) geçtiğimiz ay gerçekleştirilen 4 elektrik dağıtım bölgesinden Dicle Elektrik, 228 milyon dolara el değiştirdi. Dağıtım firması 1 milyonun üzerinde elektrik abonesine hizmet verirken, kaçak kayıptan da önemli fırsat yakalayacak.
2009 yılı itibariyle 5 bin 214 Gwh'lik tüketime sahip olan bölgedeki kaçak-kayıp oranı TEDAŞ istatistiklerine göre yüzde 64.2'lerde bulunuyor. Aynı ihale sürecinde 800 bin aboneye sahip Trakya Elektrik Dağıtım Bölgesi'ne 622 milyon dolarlık teklif verilmişti. 5 bin 473 Gwh tüketim gerçekleştiren bölgedeki kayıp- kaçak oranı ise yüzde 6.4'lerde. Bu noktada Trakya ile Dicle arasında ilginç bir durum ortaya çıkıyor. Şirketlerin hareket noktası ise kaçak arttıkça gelirlerin tırmanması beklentisi...
Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman ve Şırnak illerini kapsayan Dicle Elekrik'te 2015 yılına kadar her yıl 10 puan kayıp kaçak oranının düşürülmesi durumunda 4 yılda tüm borcun rahatlıkla ödenebileceği hesaplandı. Bu bölgede toplu bir yerleşim olduğundan iyi bir yönetim mekanizmasıyla tüm tüketim kontrol altına alınarak, yani sayaçlar mühürlü ve çalışır hale getirilerek kayıp-kaçak sorunu çözülebiliyor. Kaçak oranının yarı yarıya düşürülmesi durumunda 1 milyon 800 bin kilovatsaate tekabül eden oranda iyileştirme sağlanarak, ortalama perakende satış fiyatıyla (20 krş/kwh) satılan elektrikte 360 milyon liralık bir kayıp kaçak kazancı ortaya çıkıyor ve böylece İşletme Hakkı Devri (İHD) bedelini kısa sürede ödeme imkanı sağlanmış oluyor. Bu da gösteriyor ki, 228 milyon dolarlık bir ihalenin bedeli rahatlıkla geri döndürülebiliyor.
İki yıllık etkin bir denetim ve yönetimle Dicle Elektrik Dağıtım bölgesinin karlılığının artacağı önemli bir gerçek. Bölgedeki elektrik kaçak kayıp oranları ise ilçelere göre değişirken, bu değişimde mekanizmanın iyi işlemesi durumunda kayıp kaçak oranının çok daha aşağılara çekileceği doğal bir sonuç. "Şanlıurfa'da yüzde 56 olan kaçağın Siverek'te yüzde 20'lerde olduğu" örneğini yerinde yapılan bir incelemede görmek mümkün. Burada hizmet alımı ile yapılan Endeks okuma işlemlerinde sayaçsız ve mühürsüz sayaçlara müsaade edilmediğinden kayıp-kaçak oranının düşük olduğu görülmektedir.
TEDAŞ'ta merkez yönetiminde, (Genel Müdür; 5 Genel Müdür Yardımcısı, 16 Daire Başkanı; 100'ün üzerinde Şube Müdürü, binlerce personel) gerek altyapı, gerek eleman sayısı gerekse teknik imkânlar bakımından taşraya göre daha fazla olmasına rağmen kayıp kaçak oranına karşı etkili bir çözüm üretilememesi dikkat çekici. Teknik olarak işletme bakımdan, endeks okumada taşeron şirketleri devreye sokan merkezi yapılanmanın etkili bir kontrol ve denetim üretemediği açık olarak görülmekte. Enerji uzmanları, merkezi yönetimin kaçağa karşı etkin olamadığına, dolayısıyla doğu-batı arasındaki kaçak farkının ayrı bir yük getirdiğine dikkat çekerken,"Devletin etkisiz kalması kayıpları da beraberinde getiriyor. Enerji yükümüz de artıyor" yorumunu yapıyor.
Elektrik özelleştirme sürecinde yeterli denetimin yapılamadığını ve şirketlerin kazancı kadar, devletin elde edeceği gelirin fazla irdelenmediğini belirten enerji uzmanları, TEDAŞ'ın bu noktadaki yetersizliğine dikkat çekti. Uzmanlar,"TEDAŞ, elektrik dağıtımının daha rasyonel olması için gayret göstermiş ve kulis yapmış olsaydı satışlarda daha yüksek ve makul seviyede ihaleler gerçekleşebilirdi" diyerek eleştiride bulundular. TEDAŞ'ın Ankara'nın merkezinde 40 bin kişilik personele sahip olmasına rağmen etkin olamadığını kaydeden uzmanlar 'Kayıp-kaçak oranı istenmiş olsaydı yüzde 15'lere kadar indirilirdi" yorumunda bulundular.
Ağustos ayında gerçekleştirilen 5.8 milyar dolarlık elektrik dağıtım özelleştirmesini kazanan firmalar aldıkları bölgelerin maliyetini birkaç yıl içerisinde çıkaracak. Karlılık ise vatandaşın faturasına yansımayacak
Enerji uzmanları, ihale süreci ile birlikte ihaleyi kazanan şirketlerin 30 yıllığına işletme hakkını aldıklarına vurgu yaparken, alınan bölgelerde yeterli elemanın sağlanması ve etkin bir denetimin yapılması halinde maliyetlerin çıkarıldığı gibi, karlılığın uzun süre akan bir gelir oluşturacağına vurgu yaptı. Ne kadar çok önlem alınırsa o kadar çok kazanç sözkonusu olacak. ÖİB'nin raporunda elektrik dağıtımına talip şirketler yatırımlarının 5 yıllık perspektifini görebilecekler. Yatırımcılar kayıp-kaçağın önlenmesi durumunda kârını cebine atacak, maliyet dışında ek bir gelir elde edecek. Uzmanlar, bölgelerin konumundan ziyade il bazında düzenlenecek olan ihalelerin daha anlamlı olacağına da dikkat çekti. İllerin kayıp ve kaçak oranına göre satış bedelinin daha mantıklı olacağına vurgu yapan uzmanlar, böylelikle kamu yararı ve verimliliğin de sağlanmış olacağını hatırlattılar.
Taşeron görevlendirmede düşük ücret verimliliği sağlanamıyor. TEDAŞ'taki yapının daha rasyonel bir hal alması gerekiyor. 5 yıllık dönemle birlikte serbest piyasanın işlerlik kazanması beklentileri yükseltiyor. Türkiye'de yıllık tüketim 200 milyar kilovatsaat (2010) ve ortalama kaçak oranı 18'lerde. Kayıp kaçak oranının ülkemize maliyeti ise 1.5 milyar doları buluyor.
İhaleyi kazanan şirketler karlarını daha da artırmak için almış oldukları bölgelerde daha etkin olmak zorunda. Dağıtım ihalesini alan şirketlerin aynı zamanda üretim sürecine de girecek olmaları dikkat çekiyor. Bir taraftan tahsilat yapılırken diğer taraftan elektrik üreten aynı firmalar kazancını artırma gayretine soyunacak. Dicle Elektrik Dağıtım'ın ihalesini alan şirket kayıp kaçak oranını 'Dicle Elektrik'te azalttıkça karını artıracak. Yörenin etnik yapısı nedeniyle bölge işadamlarının kontrol ve denetim noktasında yerel kaynakları iyi kullanarak daha kısa sürede kayıp kaçak noktasında mesafe alabilmesi söz konusu. Aksa Elektrik grubu olarak Trakya elektrik ihalesini alan şirket ise bu bölgede üretimini de serbest piyasaya geçildiğinde aynı bölgede satabilecek,altyapı ve satış sürecinde bölgesel etkinlik ortaya çıkacak. Ege bölgesi'nin elektrik ihalesinde de aynı durum söz konusu.