2008 yılına kötü bir başlangıç yapan piyasalar bu hafta da satıcılı seyrini sürdürdü. ABD'de geçtiğimiz Cuma günü açıklanan tarımdışı istihdam verilerinin Amerikan ekonomisinin resesyona gireceği endişelerini körüklemesiyle yurtdışı borsalarda başlayan satış dalgası yurtiçi piyasaları da etkiledi. Borsa haftaya 52,000 puan seviyelerini test ederek başlarken bono faizleri yüzde 16.50'lerde işlem gördü ve dolar 1.1640'lara yükseldi. Salı günü yurtdışı borsalarda yaşanan toparlanmayla endeks yeniden 53,000 puana yükselirken dolar 1.16'lara bono faizleri yüzde 16.35'lere geriledi. ABD'de en büyük mortgage kuruluşu olan Countrywide şirketinin iflas edebileceği haberleri ve teknoloji şirketlerinden gelen düşük kar rakamları haftanın geri kalan bölümünde yurtdışı borsalarda düşüşler yaşanmasına neden oldu. Yurtiçi piyasalarda endeks yeniden 52,000 puana geriledi. Alternatif piyasalar ise borsalardaki bu satış baskısından fazla etkilenmedi. Bono piyasasında TCMB'nin önümüzdeki hafta faiz toplantısında faiz indirimine ilişkin beklentileri satın alınmasıyla bono faizleri yüzde 16.25'lere geriledi. Dolarda devam eden döviz girişleri ve paritedeki yükselişin etkisiyle dolar kotasyonları 1.1520'lere geriledi. FED başkanı Bernanke'nin Perşembe günü yaptığı konuşmada agressif faiz indirimlerine zemin hazırlayacak yorumlarda bulunmasına karşın kredi piyasasına ilişkin endişeler yurtdışı ve yurtiçi piyasalarda satışların devam etmesine neden oldu.
Yurtiçi piyasalarda en önemli gündem maddesi TCMB'nin 17 Ocak'taki faiz toplantısına ilişkin kararı olacaktır. Piyasaların genel beklentisi çeyrek ya da yarım puanlık faiz indirimi olacağı yönündedir. Beklentiler paralelinde yapılacak bir faiz indirimi bono bileşiklerinin kritik yüzde 16 bandının altına gerilemesine yardımcı olabilir. Yurtdışı tarafta FED Başkanı Bernanke'nin yaptığı açıklamalar 31 Ocak'taki faiz toplantısında FED'in faizleri çeyrek puan yerine yarım puan indireceği beklentisini oldukça güçlendirmiştir. Ancak bu beklenti ABD'de mortgage piyasasına ilişkin endişelerin sürmesi ve kredi piyasasında yeni iflaslar olabileceği haberlerinin gölgesi altında kalmış görünüyor. Ancak ABD'li şirketlerden gelecek yıl sonu kar rakamların korkulan boyutlarda olmaması durumunda FED'in faiz indirimi önümüzdeki haftadan itibaren fiyatlara yansımaya başlayabilir. Bu haftanın en önemli gelişmelerden birisi de FED'in faiz indirimleri ve Amerikan ekonomisine ilişkin resesyon endişeleri gibi faktörler nedeniyle altına gelen yoğun alımların altın fiyatlarını son 28 yılın en yüksek düzeyi olan 898 dolar/ons seviyelerini test etmesi oldu. Altın piyasasında 900 dolar/ons seviyelerinin teknik olarak direnç olarak görünse de yurtdışı piyasalardaki bu karışık seyir nedeniyle orta vadede hedef seviyeler 1,000 dolar/ons olabilir.
