Süleymaniye'de bayram sabahı

Mahmut Sami Şimşek
00:0014/11/2010, Pazar
G: 13/11/2010, Cumartesi
Yeni Şafak
Süleymaniye'de bayram sabahı
Süleymaniye'de bayram sabahı

Üç yıl aradan sonra ibadete açılacak olan Süleymaniye Camii, tabhâne, şifâhâne ve kütüphânesiyle yukarıdan bakıldığında muhteşem bir tablo gibi görünür. Eserin sağ alt köşesinde ise o tabloyu yapan ressamın imzası; Mimar Sinan'ın kabri vardır.

İstanbul'un 3. tepesine yerleşmiş bu şâheser câminin üç yıl süren uzun bir restorasyondan sonra nihâyet bayram sabahında tekrar açılacak olması oldukça mânidar. Zîrâ, bir Ramazan ayını oruçsuz geçirmesinin hissiyatında oluşturduğu yalnızlığı, Atik Vâlide semtinden geçtiği bir iftar vaktinde derinlemesine hisseden büyük üstad Yahya Kemal, bu hâline teessüründen bayram namazına gitmeye karar vermişti. Belki de ilk gittiği bayram namazı olan Süleymâniye'de bayram sabahında bu muhteşem atmosferden öyle etkilenmişti ki, Süleymâniye Câmii kadar meşhur olan o muhteşem şiirini yazmıştı.

Biz de bu bayram arefesinde, Süleymâniye'de bayram namazını özleyenler için Câmii'nin husûsiyetlerini hatırlatalım istedik.

HACERU'L-ESVED'İN TÜRBEDE İŞİ NE?

İstanbul'da beş parçası bulunan Hacerü-l Esved'in en büyük parçası Kânûnî Türbesi'ndedir. Kâbe'yi tavaf ederken, tavafa Hacerü-l Esved'in bulunduğu köşeden başlanması gibi biz de Süleymâniye külliyesini gezmeye Hacerü-l Esved'in bulunduğu türbeden başlıyoruz. Bu kutsal taş, türbenin giriş kapısının üstündeki pencerenin tepesinde. Kabe Kânûnî tarafından tâmir edilirken küçük parçalardan oluşan Hacerü-l Esved'in beş parçası İstanbul'a getirilmiş ve biri Kânûnî Türbesi'ne, diğer dördü Sadrazam Sokollu Mehmet Paşa'nın câmisine yerleştirilmişti. Biraz ilerideki kubbeli binâ ise darü'l-huffaz, yâni hâfız yetiştiren mektep.

EN MUKÅVEMETLİ MALZEMELER TEMİN EDİLE!

Câminin o mâhur atmosferine giriyoruz. Yerde tarçın renkli halılar, süslü renkli ve ışıklandırılmış devâsa bir kubbe, bu kubbeyi taşıyan dört filpâye ve tüm câmiyi ışıklandıran yüzlerce lamba ve kandil. Bu filpâyelerin dışında kahverengi dört granit sütun daha var ki 9 metre yüksekliğindeki bu sütunlardan biri Kıztaşı'ndan, biri Topkapı Sarayı'ndan, biri İskenderiye'den biri de Lübnan'ın yüzlerce metre yüksekliğindeki bir tepesinde bulunan Baalbek tapınağından getirilmişti. İskenderiye'den gelen sütunu Kaptan Paşa bir beyitle takdim etmişti padişaha: Karıncalar budun çekmiş çekirgenin Süleymâne Size lâyık nemiz vardır kabul eyle fakîrâne. Câmi, yapıldığı esnâda Kânûnî 55, Mîmar Sinan 60 yaşında idi. Temele ilk taşı Şeyhülislam Ebussuud Efendi koymuş, açılışı ise Mîmar Sinan yapmıştı. Yedi yılda tamamlanan câmi İstanbul câmileri arasında ( Ayasofya'yı dâhil etmezsek ) kubbe çapı en büyük, iç hacmi ise ikinci büyük câmidir. 135 penceresi olan câminin renkli camları Sarhoş İbrahim ismindeki cam ustasına âit. Kubbedeki âyet-i kerîme ise Sultan Abdülmecid dönemindeki restorasyon sırasında Hattat Abdülfettah Efendi tarafından yazılmıştı.

150 YILLIK EKSİK HARF TAMAMLANDI

Fâtır Sûresi'nin 41. âyet-i kerîmesibakın ne diyor: “Gökleri ve yeri düşmesinler diye tutan Allah'tır.” Kandillerin ortalarına birer mücevher taş gibi yerleştirilen deve kuşu yumurtaları duvarların örümcek ağlarıyla dolmaması için konulmuş. Kimi efsâne, kimi gerçek birçok hikâyesi bulunan câmiyi en iyi Evliyâ Çelebi anlatır.

Mimar Sinan'ın câmide nargile içme hikâyesinden, avlu girişlerinden birinin zemininde, içinde haç bulunan granit taşa kadar hakkında saatlerce konuşulabilecek bir şâheserdir Süleymâniye. Üç yıl süren bu restorasyon sırasında yapılan ölçümlerde Mîmar Sinan'ın dehâsı bir kez daha anlaşılmış oldu. Zîrâ 1551-1558 yılları arasında inşâ edilen 5 asırlık câminin, 8 şiddetindeki depreme dahi dayanıklı olduğu ortaya çıktı. İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, 150 yıl önce yazılan kubbedeki âyetteki eksik olan He harfinin, yine Abdülfettah Efendi'nin yazılarından çıkartılarak yerine konduğunu anlatıyor. Tavsiyemiz, Bayram Sabahını Süleymâniye'de karşılamak...