Hükümet, cumhuriyet tarihinin 38'inci mali düzenlemesine hazırlanırken, düzenleme ile ilgili çalışma yapılmadan kamuoyuna açıklama yapılması, bazı olumsuzlukları da beraberinde getirdi. Kaynaklar, tahsilatlar başta olmak üzere, tüm işlemlerde büyük düşüşlerin yaşandığını dile getiriyor
Hükümet, cumhuriyet tarihinin 38'inci mali düzenlemesine hazırlanırken, düzenleme ile ilgili çalışma yapılmadan kamuoyuna açıklama yapılması, tüm işlemlerde düşüşlere yol açtı. Mükelleflerin özellikle geçmiş borçlarına ilişkin hiçbir ödemeyi yapmadığı vurgulanıyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Bıçak gibi kesilme diye bir şey yok” değerlendirmesi yaparken, düzenlemeyle ilgili maliyede ise ciddi görüş ayrılıkları olduğu belirlendi.
Bu kapsamda maliye yetkilileri, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) vergi borçluları listesindeki ilk 7 bin mükellefin devlete 36,4 milyar lira vergi borcu bulunduğuna dikkat çekerlerken, planlanan yeni düzenlemeyle bu borçların tahsil edilmesinin mümkün olmadığı vurgulanıyor. Çünkü söz konusu kesimin uzun yıllardır sistemde ödeme yapmaya yanaşmayan bir kesim olduğu kaydediliyor.
Düzenlemenin Başbakan Erdoğan'ın TESK'in genel kurulunda dile getirmesiyle ancak, TESK'e bağlı esnaf ve sanatkarların vergi ve SSK prim borçlarının tahsilinin kolaylaştırılmasını içereceği öngörülüyor. Böylece, TESK Başkanı Bendevi Palandöken'in verdiği bilgiler çerçevesinde toplam borcu 2 milyar dolara (yaklaşık 3 milyar TL'ye) yaklaşan esnaf ve sanatkarın borçlarının yeniden yapılandırılarak tahsilinin öngörüldüğü dile getiriliyor. Maliye Bakanlığı'nın vergi borçlarında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ise SSK prim borçlarının tahsilinin kolaylaştırılmasıyla ilgili birlikte yürüttüğü çalışmada ekonomi bürokratları mükellef ödemelerinin düşmesi nedeniyle rahatsızlar. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in düzenlemeyle ilgili olarak “Yeniden yapılandırma bu dönemi kapsamayacak. O nedenle mükelleflerimiz böyle bir beklenti içine girip, vergilerini ödememezlik etmesin” uyarısının piyasada etkili olmadığını dile getiren yetkililer, bu yılın gelir-gider bütçesi düzenlenirken konulan hedeflere ulaşılmasında GİB'in başarılı tahsilat çalışmasındaki ivmenin düşmeye başlayacağı kaygısını taşıdıkları belirlendi. Yetkililer, konunu kamuoyu ile paylaşılması sayesinde mükelleflerin nasıl bir düzenlemenin olacağı beklentisi içerisine girdikleri, bu nedenle de başta tahsilatlar olmak üzere, tüm işlemlerin tamamen durdurmaya başladığı kaydedildi.
Çalışmanın, vergi borcunun başladığı yıldan itibaren olacağına dikkat çeken maliye uzmanları, bu kapsamda 1990 yılından bu yana borcu olan mükelleflerin borçlarına uygulanan faizlerin yeniden düzenleneceğini kaydettiler. Böylece yıllar itibariyle TEFE enflasyonun baz alınarak bugüne güncellemesinin yapılacağı vurgulandı. Düzenlemede peşin ödemeye ciddi indirim desteklemelerinin yapılacağı ifade edilirken, uzun vadeli ödeme uygulamasının yer almayacağı kaydedildi. Bu kapsamda en çok 24 aylık vadenin uygulanacağı belirtildi.
Maliye Bakanlığı yetkilileri Gelir İdaresi Başkanlığı'nın sitesinde yer alan yaklaşık 36,4 milyar TL tutarındaki birikmiş borcun önemli bir kısmının yeni düzenlemeyle tahsil edilmesinin önemli olduğuna dikkat çekerlerken, 2003 yılındaki vergi barışındaki başarının olması halinde bile biriken borcun en azından yarıdan fazlasının tahsil edilmesinin hedeflenmesi gerektiğini vurguladılar. Ancak, sistemdeki birikmiş borcun yıllardır ödemeye yanaşmayan mükellefler tarafından oluştuğuna dikkat çeken yetkililer, yeni düzenlemede de bu borcun tahsilinin zor olduğunu belirttiler.
2002 yılı 3 Kasım seçimlerinin ardından iş başına gelen Ak Parti hükümeti Türkiye'nin 2001 krizinden sonra piyasadaki ilk rahatlamayı '4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu' ile yapmıştı. Cumhuriyetin 37'nci barış anlaşması olan kanun 27 Şubat 2003 tarih ve 25033 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Kanundan yararlanmak için başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri 31 Mart 2003 gününe kadar uzatılmıştı. Vergi barışında 18 ay vade uygulanmış, 4,7 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmişti. Barıştan yararlanmak için yaklaşık 10 milyar TL tutarında bir vergi borçlusu mükellef başvurmuştu. Düzenlemedeki maddelerin bazılarında yüzde 70, bazılarında ise yüzde 35'lerde tahsilat gerçekleştirilirken, genel olarak vergi barışında ortalama yüzde 50'lik bir tahsilat sağlanmıştı.