Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, “Forbes dergisinde 26 zenginimizin yer alması çok riskli ve sosyal bir olaydır. Bu vahşi kapitalizmin sıkıntılarıdır” dedi.
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, Erzurum'da, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen “Türkiye'nin Ekonomik Durumu” konulu konferansta yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetinin ekonomik alanda yaptığı çalışmaları ve Türkiye'nin ekonomik yapısını değerlendirdi.
“Forbes tarafından yayınlanan zenginler listesine, Allaha şükür Türkiye 26 tane zengini yerleştirmeyi başardı” diyen Saygılıoğlu, şunları kaydetti:
“Allaha şükürü; ünlem işaretiyle söylüyorum. Bu konuyu şöyle bir başlıkla ele alıyorum. Zenginin malı züğürdün çenesini yorar. Yani İngiltere'den daha zenginlerimiz var. Bu durum manidardır, ilginçtir. Neredeyse Arabistan'ın petrol zenginlerinden daha fazla zenginlerimiz var. Milyar dolar sahibi olanlar açısından Japonya ve İngiltere gibi ülkelerin bizden daha geride olduğunu görüyoruz. Bu bir yandan güzel ama daha gerçekçi bir tahlil yapılırsa çok da sağlıklı değildir. Hem dünya geneli hem de Türkiye özeli açısından geçerlidir. Öylesine gelişmişiz ki, maşallah bir yıl içerisinde 5 tane milyar dolar sahibi zenginimiz olmuş. Forbes'te 26 zenginimizin yer alması çok riskli ve sosyal bir olaydır. Bu vahşi kapitalizmin sıkıntılarıdır.”
Saygılıoğlu, ekonomideki başarının gelecekten beklentiye bağlı olduğuna dikkati çekerek, gelecekten beklenti olması durumunda ekonomide de başarı sağlanacağını ifade etti.
Türkiye'de belli bazı çevrelerin, özellikle basının ekonomik tabloyu gayet olumlu gösterdiğini belirten Saygılıoğlu, şöyle devam etti:
“Tozpembe bir tablo çiziliyor. Ancak sokaktan bakarsanız, vatandaş cephesinden bakarsanız öyle toz pembe bir görüntü yok. Dolayısıyla ekonomik göstergelere nereden bakarsanız oradan görürsünüz. Farklılık olabilir. Dünyadaki ekonomik gidişat 2007-2008 yılında olumlu görünüyor. Dünya ekonomisinde özellikle uzak doğu kaynaklı önemli bir büyüme olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla dünya, gelişimini sürdürüyor. Özellikle ticaretteki gelişim çok hızlı sürüyor. Dünya ticareti 12 trilyon dolarlık işlem hacmine sahip. Bugün, 200-250 milyar dolarlık hacmimizle dünya ticaretinin ciddi bir oyuncusu konumundayız.”
Saygılıoğlu, AK Parti hükümeti döneminde, enflasyon, büyüme, kamu borçları ve bütçe ile ilgili konularda olumlu gelişmelerin yaşandığını söyledi.
Yıllarca yüzde 60'lar düzeyinde seyreden enflasyonun şu an yüzde 10'un üzerinde seyrettiğini belirten Saygılıoğlu, şunları kaydetti:
“Gelecek 10 yıla baktığımızda, enflasyonda yüzde 10'lar düzeyinde bir direnç olacağını öngörüyoruz. Ancak enflasyon, bu yıl içerisinde yüzde 4 olarak ön görülüyor. Bu oranı yakalamak hayalidir. Dikkat çeken diğer bir husus ise Türkiye'nin 5 yıldır sürekli büyümeyi sürdürmesidir. Kamu borçlarında da olumlu gelişmeler görüldü. Ben 1994 yılında, 5 Nisan kararlarında Hazine'deydim. 5 Nisan kararlarını hazırlayan teknik kurulun içerisindeydim. Şunu ifade edeyim gerçekten ciddi bir borç stokumuz vardı. Öyle bir noktaya gelmiştik ki 2001 yılında topladığımız tüm vergiler, borcun faizini bile ödemeye yetmiyordu. Bütçede de hükümetin mali disiplin konusunda gösterdiği çaba dış dünyada hep olumlu karşılandı. Ancak bu performans makro çerçevededir.”
2007 yılında bütçenin fren tutmadığını savunan Saygılıoğlu, ayrıca, 2007 yılının ocak ayında bütçe açığının 6 milyar YTL olduğunu belirterek, cari açık konusuna dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Türkiye'de sürekli dışarıdan döviz gelerek sanal bir saadet havası yaratılıyor. Bu durum, sonuçta problem olarak karşımıza çıkacak” diyen Saygılıoğlu, “Bir yerde lastik patlayacak. Bu hükümet de gelse yeniden devam dense de bu konuda bu politikalarda değişiklik yapılacaktır. AK Parti hükümeti gelse bile bu konuda farklı bir politika değişikliliğinin olacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.