Başbakan'la ancak kamera eşliğinde görüşebileceğini açıklayan Baykal, meğer CHP merkezini stüdyoya çevirmiş. Baykal, “Hazırlığımızı yaptık. 3 robot kamera görüşmeyi çekecek. Üzerinde mutabık kalacağımız bir yönetmen dışarıdan izleyecek ve ortaya 2 kaset çıkacak.”
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'la kamerasız görüşmeyeceğini tekrarladı. Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Baykal'ın görüşmeyi şova çevirmek için CHP Genel Merkezi'nde neredeyse stüdyo kurduğu anlaşıldı.
Emniyetteki sorgulamamaların da kameralar aracılığıyla yapıldığını belirten Baykal, şunları söyledi:
“Biz geleceği umudu içinde Başbakanın hazırlığımızı yaptık. 3 robot kamera bu görüşmeyi çekecek ve konuşma salonunda Başbakanla ben sadece bulunacağım. Üzerinde mutabık kalacağımız, güvendiğimiz bir yönetmen bunu dışarıdan izleyecek ve ortaya 2 kaset çıkacak. Birini Başbakana, birini bize verecek ve bu şekilde bu görüşmeyi gerçekleştireceğiz diye umut etmiştik. Ama Başbakan'ın bu konuşmayı şeffaf şartlarda gerçekleştirmeye hazır olmadığı anlaşılıyor. O işini, sisli, dumanlı kapalı kapılar ardında götürme tercihi içinde. Buna bizim katkı vermemiz mümkün değil.”
Bir gazetecinin “Başbakan devlet sırrı niteliği taşıyan bilgileri sizinle paylaşmak istediğini belirtirse tavrınız ne olacak?” sorusu üzerine Baykal, “Size gizli bilgiler vereceğim, devletin bilgilerini sizinle paylaşacağım, diye randevu istemedi. Randevuyu niye istediği ortada” cevabını verdi. Baykal şöyle konuştu: “Ben sizinle açılım politikasını konuşmak istemiyorum. Bazı önemli devlet bilgilerini size iletmek istiyorum, diyorsa, onun şartları ayrıdır. Onu o şekilde düşünürüz ama bu o değildir. Bunu oraya döndürmeye çalışmak kurtarmaya yetmez. Başbakan'ın kapalılık tercihini haklı göstermek için şimdi yolun yarısında görüşmenin içeriğini değişik sunmaya kalkmanın inandırıcı bir tarafı yoktur.”
Başbakan'la yapacaağı görüşmeyi 3 kamerayla canlı yayınlamayı planlayan Baykal'ın iyi bir yayın için bir kameralar ve yönetmen dışında şu yayın ekibi ve ekipmanları da temin etmesi gerekiyor: Teknik yönetmen, kamera kontrol operatörü, resim seçici, ses operatörü, digital kameralar, kameraları kullanacak kameramanlar, ışık, ışık operatörü, stüdyo şefi, elektronik grafik operatörü, kayıt-kurgu operatörü, dekor-grafik sorumluları, makyajcı ve yapım yardımcıları, jimmyjib ve canlı yayın aracı.
CHP Parti Sözcüsü Mustafa Özyürek, Başbakan Erdoğan ile ancak kamera şartıyla görüşeceklerini söyledi. Görüşmenin kamera tarafından kayıt altına alınmasının hem şeffaflığı sağlayacağını, hem de spekülasyonları önleyeceğini ifade eden Özyürek, bunun çağdaş ve uygar bir yöntem olduğunu ve tarafların istemesi halinde kaydedilen görüntülerin kamuoyuyla paylaşılabileceğini söyledi: Özyürek, “Sayın Başbakan önce kabul ediyor, sonra 'kamera varsa ben yokum' diyor. Bu, kaçtığı sonucunu doğuruyor. Sayın Başbakan önce Milli Görüş gömleğini çıkarmıştı, şimdi de Kasımpaşalı gömleğini çıkarıyor. Biz mektubumuzdaki şartlarla görüşmeye hazırız. Ancak Sayın Başbakan bunları kabul etmezse kendi bilir” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kamera şartı öne süren CHP lideri Deniz Baykal'ın, Başbakan Erdoğan ile görüşme gibi bir niyeti olmadığını ifade ederek, “Herhalde bu gidişle bu görüşme olmayacak gibi. Ama bunun sorumlusu, samimi davranan Sayın Başbakan değil” dedi. Arınç şunları söyledi: “Yani Sayın Başbakan'a güven duymayabilirsiniz de bir ülkenin başbakanına bu kadar çıplak sözlerle, bu kadar aşağılayıcı, bu kadar istihza edici bir davranış içinde olamazsınız. Sayın Baykal'a gerçekten bu davranışı hiç yakışmıyor. Sayın Başbakan kameraların gözetimi altında, sanki sorgu odasında, videoya alınan sorgular gibi... Öyle bir davranışı Türkiye'nin başbakanına yakıştıramazsınız.”
Erdoğan Baykal'la kameralı görüşmenin söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, “Böyle bir şeye kalkıp da müsaade etmemiz mümkün değil. Özel kalemimle gerekli cevabı verdiririm. Eğer bu şekilde kabul ederlerse, eyvallah. Kamerasız. Sadece kamerasız değil, bir şeyler daha var” diye konuştu.