Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Gazi Üniversitesi'nin 2007-2008 Akademik Yılı açılış törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitelerin şiddet içermeyen farklı, marjinal, egsantrik fikirlerin konunacağı yerler olması gerektiğini belirterek, “Böylelikle, üniversiteler, Türkiye'nin çeşitliliğine ve çoğulculuğuna konuşarak, eleştirerek, muhalefet ederek veya öneriler getirerek katkıda bulunacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Gazi Üniversitesi'nin 2007-2008 Akademik Yılı açılış törenine katıldı.
Gazi Üniversitesi Rektörlük binasında Mimar Kemaleddin Salonu'nda düzenlenen açılış töreninde yaptığı konuşmada akademik yıl açılış törenlerini yükseköğretim ile ilgili sorun ve beklentilerin gündeme taşınması açısından çok önemli bulduğunu belirtti.
Gül, konuşmasında üniversiteleri “birincil görevleri bilgi ve teknoloji üreten, ürettiği bilgiyi çeşitli araçlarla her seviyede toplumla ve akademik çevrelerle paylaşan, evrensel değerlerin kökleşmesine katkıda bulunan, toplumsal sorunları dile getiren, sorunların aşılması için çözüm önerileri sunan paylaşan kurumlar” olarak tanımladı. Türk üniversitelerinin özellikle Avrupa Birliği entegrasyon sürecinde oynadığı role dikkat çeken cumhurbaşkanı Gül, Gazi Üniversitesi'nin müzakere sürecine katkı sağlamasını istedi.
-FARKLI GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELER-
Gül, üniversitelerin Türkiye'nin sosyal, siyasal, ekonomik kültürel hayatını zenginleştirmenin ve gençleri yetiştirmenin yanı sıra, Türkiye'yi yarınlara taşıdığını belirterek, “Üniversitelerin başarısı ve gücü, akıl ve mantığın kaynaklarından yararlanarak neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde bilimsel gerçeği inanç ve kararlılıkla savunmasındadır. Fakat üniversite bunu yaparken farklı görüş ve yaklaşım biçimleri olabileceğini kabul eden ve karşısındakini kendi bilgi ve deneyimiyle sınırlamayan, yargılamayan ve hakikati araştıran çağdaş bireyin oluşumuna katkıda bulunmalıdır” dedi.
-"EGZANTRİK FİKİRLER"-
Farklı bakış açılarının düşünce ve bilim dünyasını zenginleştirdiğine işaret eden Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu bakımdan üniversiteler, her türlü eski ve yeni fikrin, çoğunluktan ayrılan farklı, marjinal, zaman zaman karşımıza çıkan egsantrik fikrin, hasılı şiddeti örenmeyen bütün fikirlerin korunup kollanacağı yerler olmalıdır. Böylelikle, üniversiteler, Türkiye'nin çeşitliliğine ve çoğulculuğuna konuşarak, eleştirerek, muhalefet ederek veya öneriler getirerek katkıda bulunacaktır. Bunu yaparken de üniversite mensuplarının akademik hürriyete sahip olmaları önem taşımaktadır. Kendi içinde özgür olmayan üniversitenin bu misyonu yerine getirmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple, üniversite içindeki özgürlüğün sağlanması ve akademik hürriyetin korunması için çağın gerektirdiği kurumsal reformlar yapılmalı ve mevzuat geliştirilmelidir. Üniversiteyi üniversite yapan ve toplumsal anlamda meşru kılan değer bu hürriyet anlayışıdır.”
Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerin değerlendirmelerini, demokrasinin, çoğulculuğun, sağduyunun, aklın ve bilimin rehberliğinde ortaya koymaları, toplumun ortak paydada buluşturulmasına ve sorunların aşılmasına en önemli katkıyı sağlayacağını da ifade etti.
Çok sayıda türbanlı öğrencinin bulunduğu bir grup Gül'e üniversiteden ayrılırken sevgi gösterisinde bulundu. Öğrenciler Gül'ü alkışlarken Gül de el sallayarak karşılık verdi. Bu sırada isminin Osman Coşkun ve Eğitim Fakültesi'nde okuduğu öğrenilen bir öğrenci “kurt” işareti yaparak, “Atanmış rektör istemiyoruz, seçilmiş rektör istiyoruz” diye bağırdı. Coşkun, güvenlik görevlileri tarafından ağzı kapatılarak olay yerinde uzaklaştırılırken de, “Cumhurbaşkanımıza saygımız sonsuz. Bu son atanmış rektör olacaktır” diye bağırmaya devam etti.
