Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Türkiye'nin bölgesel barış vizyonunun, AB için yük değil, kazanç olduğunu' söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in resmi davetlisi olarak Paris'e gelen Davutoğlu, Uluslararası Diplomasi Akademisinde, 'Küresel ve bölgesel barış perspektifinde, Türkiye'nin AB vizyonu' konulu bir konferans verdi.
Konuşmasının başında Türkiye'nin özellikle Ekim ayında bölgede gerçekleştirdiği barış girişimleri ile ilgili ayrıntılı bilgi veren Davutoğlu, Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmak için aktif bir dış politika izleme yolunu tercih ettiğini ifade etti.
Ekim ayı boyunca Türkiye'nin Balkanlardan, Kafkasya ve Orta Doğu'ya uzanan coğrafyada gerçekleştirdiği açılımlara atıfta bulunan Davutoğlu, 'Balkanların, Kafkasya ve Orta Doğu'nun tarihi ve geleceği, bizim tarihimiz ve geleceğimizdir. Türkiye'de yaşayan Boşnak, Arnavut, Çeçen, Abhaz sayıları bu ülkelerde yaşayan Boşnak, Arnavut, Çeçen, Abhaz sayılarından daha fazla' diye konuştu.
Türkiye'nin Ermenistan ile imzaladığı protokole, Sırbistan ve Bosna-Hersek'in bir araya getirilmesine, Suriye ile karşılıklı vizelerin kaldırılmasını öngören anlaşmaya imza atmasına ve Irak'a yapılan ziyarete ve bu ülke ile 48 anlaşma imzalanmasına atıfta bulunan Davutoğlu, 'Bizim vizyonumuz barış vizyonudur. Bu vizyon AB için yük değil, kazançtır' diye konuştu.
Davutoğlu, AB'nin yeni küresel düzende, karşılaştığı siyasi, ekonomik ve kültürel sorunların üstesinden gelebilmek ve değişimi yakalayabilmek için Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Yeni küresel düzende insanlığın güvenlik, özgürlük ve refah gibi ihtiyaçlarının güvence altına alınması için liderlere büyük görev düştüğünü anlatan Davutoğlu, AB'nin bu sorularla başedebilmesi için Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi.
AB'nin tarihinin Türkiye'nin tarihi olduğunu ve Avrupa'nın geleceğinin de Türkiye'nin geleceği olduğunu kaydeden Davutoğlu, 'Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır ve parçası olmaya devam edecektir. Biz küresel barışa ve güvenliğe katkıda bulunmak için bu aktif politikayı gerçekleştiriyoruz' dedi.
Türkiye'nin barış girişimlerini kimsenin talebiyle değil, kendi inisiyatifiyle gerçekleştirdiğini kaydeden Davutoğlu, 'Türkiye'nin bölge ülkeleriyle olan tarihi bağları yüzünden bu bölgelerdeki barışın sağlanmasında önemli sorumlulukları" olduğunu söyledi.
Davutoğlu, 'Bölgemizde barış ve istikrar olursa, bizim ülkemizde de barış ve istikrar olur" dedi.
Eşitlik ve ortak değerlere saygı ve ahde vefa ilkesinin AB'nin en önemli değerlerinden biri olduğunu kaydeden Davutoğlu, son dönemde bazı ülkelere yönelik ön yargılı çıkışları üstü kapalı eleştirerek, 'AB de sosyolojik değişimden geçmeli' diye konuştu.
Türkiye-ABD ilişkilerinin en iyi dönemlerinden birisini yaşadığını kaydeden Davutoğlu, Afganistan'dan Orta Doğu'ya kadar birçok bölgesel sorunla ilgili olarak bu ülkeyle görüş birliği içinde olduklarını ve ABD yönetiminin Türkiye'nin bölgesel önemini ve kapasitesi takdir ettiğin ifade etti.
Davutoğlu, bu çerçevede, Türkiye'nin Afganistan'da, Irak'ta, Orta Doğu'da, Balkanlar ve Kafkasya'da izlediği politikalara bir kez daha atıfta bulundu.
Dışişleri Bakanı bir soru üzerine, Türkiye'nin Orta Doğu'da izlediği politikayla ilgili AB ve ABD'yi endişelendirecek bir durum olmadığını, aksine bu ülkelerin Türkiye'yi takdir etmesi gerektiğini söyledi.
İran ile ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, her ülkenin barışçıl amaçlı nükleer enerji imkanına sahip olmasını savunduklarını, bölgede bütün nükleer silahlara karşı çıktıklarını belirterek, bu konuda ülke bazında da ayırımcılığa özellikle karşı olduklarını kaydetti. Davutoğlu, sorunların askeri tehdit ve yaptırımla değil, sonuna kadar diplomasi yolunun izlenerek çözülmesinden yana olduklarını ifade etti.
Davutoğlu, Irak'a uygulanan ambargonun sonuçlarına dikkat çekerek, bu ambargodan masum çocukların ve komşu ülkelerin zarar gördüğüne dikkat çekti.
Türk-Fransız ilişkileriyle ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, Fransız liderlere üstü kapalı gönderme yaparak, liderlerin kamuoyu baskısıyla değil, ortak stratejik vizyonla hareket etmelerinin gerekli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin, sadece kamuoyunun duygularıyla hareket etmesi halinde Ermenistan ile anlaşmanın imzalanamayacağını hatırlatan Davutoğlu, Fransız liderlerin de ortak vizyon ve çıkarları göz ardı etmemeleri uyarısında bulundu.
Davutoğlu, Türk-Fransız ilişkilerinin, ikili, AB ve bölgesel ayağı olduğunu belirterek, bu üçünün gelişmesiyle ilişkilerin mükemmel bir seviyeye çıkacağına işaret etti.