Küresel mali krizlerin en büyük sebeplerinden biri olarak kabul edilen sıcak para hareketlerine yönelik korkular, ülkeleri bu konuda tedbir almaya yöneltiyor. Güney Kore'nin sıcak para tedbiri almasının ardından konu tekrar Türkiye gündemine geldi
Küresel finansal krizin etkileri tam olarak atlatılamamışken belirsizliğin hala devam ettiği ülkelerde büyük sermaye hareketleri konusu hala tehlike saçıyor. Geçen yıl Brezilya'nın fon girişine vergi koyması ile tekrar tartışılmaya başlanan Tobin Vergisi, son olarak Akbank Uluslararası Danışma Kurulu Başkanı ve Brookings Enstitüsü Küresel Ekonomi ve Kalkınma Başkan Yardımcısı Dr. Kemal Derviş'in bu tür riskler konusunda Türkiye'yi uyarması ile yine gündeme oturdu.
Uzmanlar sermaye hareketi kontrolünde en önemli hususlardan bir tanesinin Tobin Vergisi olduğunu ve bunun da küresel olarak tüm ülkelerde uygulanması şartı olduğunu vurguluyor. Aksi halde sermaye kontrollerinden kaçan yatırımcılar bu verginin olmadığı, sermaye giriş çıkışlarının serbest olduğu diğer ülkelere yöneliyor. Bu durum (faizler dahil) fiyatları ve sermayenin dağılımını değiştireceğinden kaçınılmaz olarak verimsizlik yaratıyor. Uzmanlar, Tobin Vergisi'nin mantığını, tüm ülkelerde uygulandığında yatırımcı davranışlarını etkilememesi, dolayısıyla verimsizlik yaratmaması olarak gösteriyor.
Ülkeler arasında böyle bir işbirliği gerçekleştirilemediğinden mali krizler sık sık gündeme geldiği belirtilirken, bu tür sermaye hareketlerinin önüne de geçilemediği ifade ediliyor. Sermaye hareketleri konusunda Tobin Vergisi'ni son olarak Brezilya gündeme getirdi. 2009'da sıcak para girişine yüzde 2 oranında vergi getiren ülke tüm dünyada da Tobin Vergisi'ni gündeme getirdi.
Güney Kore, sıcak para olarak da adlandırılan kısa vadeli sermaye giriş ve çıkışlarından korunmak için önceki gün yeni önlemler aldığını açıklamıştı. Güney Kore Maliye Bakanlığı, düzenleyici kurullar ile Merkez Bankası tarafından açıklanan yeni önlemlere göre, yerli bankalara, öz sermayelerinin yüzde 50'sine kadar vadeli döviz işlemi ve opsiyon işlemleri yapabilme sınırı getiriliyor. Yabancı bankalara da, bu konuda daha fazla serbesti tanınarak, öz sermayelerinin yüzde 250'sine kadar vadeli döviz işlemleri sınırlaması getiriliyor. 1997'deki Asya krizi ile küresel mali krizden bazı dersler çıkartan Güney Kore, yeni getirdiği önlemler ile ani sermaye giriş ile çıkışlarında, ulusal para birimi won'un aşırı değerlenmesi ya da değer kaybetmesini önlemeyi amaçlıyor. Güney Kore, kısa vadeli portföy cinsinden sermaye giriş ve çıkışlarını da yakından izleyecek.