Eski Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Türkiye'nin 2001'den beri ekonomik kriz yaşamadığını, ancak her olumsuz gelişmenin toplumda "kriz" gibi algılandığını söyledi
Eski Merkez Bankası Başkanı ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Süreyya Serdengeçti, "siyasi sistemin, Merkez Bankasının bağımsızlığını içine sindiremediğini" söyledi.
Serdengeçti, Çukurova Genç İş adamları Derneğinin (ÇUGİAD) "Türkiye Geleceğini Konuşuyor" toplantıları kapsamında verdiği "Ekonomide Son Gelişmeler" konulu konferansta, Türkiye'nin 30 yıl boyunca yüksek enflasyonla yaşadığını, 2001 yılından itibaren enflasyonun düşmeye başladığını hatırlattı.
Enflasyonun düşüşünde en önemli etkenlerden birinin Merkez Bankasının bağımsızlığı olduğunu, bu sayede bankanın kamuya kredi vermekten kurtulduğunu ifade eden Serdengeçti, katılımcıların, "Şu anda Merkez Bankası sizce bağımsız mı?" sorusu üzerine, "Siyasi sistem, Merkez Bankasının bağımsızlığını içine sindiremedi, bu yüzden her fırsatta zarar vermektedirler" dedi.
Serdengeçti, Türkiye'nin son 30 yıldır yapması gerekenleri yapmadığını, son 6 yıldır yapmaya başladığını, bu sayede enflasyonun düştüğünü, ekonomik büyümenin sağlandığını anlatarak, şunları söyledi:
"Ancak, büyümenin de istikrarlı olması gerekir. Tüm amaç, toplumsal refahın artırılmasıdır Bunun yolu da sürdürülebilir büyümeden geçer. Türkiye büyümede AB üyesi 9 ülkeyi geçti. Ancak, bu büyümenin toplumsal refaha yansıması için yapısal reformların yapılması gerekir. Yapılması gereken reformlar yapılmaz ya da ertelenmezse bardak dolar ve taşar. "
Serdengeçti, Türkiye'nin 2001'den beri ekonomik kriz yaşamadığını, ancak çalkantılar geçirdiğini, ancak her olumsuz gelişmenin toplumda "kriz" gibi algılandığını, geçen hafta yaşananlara bile "kriz" dendiğini, bunun hiç kimseye fayda getirmeyeceğini vurguladı.
Merkez Bankasının Ankara'dan İstanbul'a taşınmasıyla ilgili bir soru üzerine ise Serdengeçti, "Bu tartışmaları sakıncalı buldum. Üstelik bu Banka yönetiminden değil, bir devlet bakanından duyuldu. Oysa, böyle bir şey Banka yönetimince tartışılıp hükümete iletilmesi gerekirdi. Türkiye üniter bir devlettir, Merkez Bankası da başkentte olmalıdır" dedi.
Serdengeçti, Merkez Bankası başkanlığına atamanın da geciktirildiğinin anımsatılması üzerine, "Bugün de SPK başkanının gidişinin üzerinden 2 ay geçti, bir şey yok. Para Kurulunun 2 üyeliği boş. Bunları sakıncalı buluyorum" diye konuştu.
Bir katılımcının, "30 yıldır yaşanan yüksek enflasyonun sorumlusu kim?" sorusuna Serdengeçti, "10 Küçük Zengi" romanını hatırlatarak, "Bu romanda cinayetler işleniyor, katiller bulunmuyor. Sonra bir bakılıyor ki ortada hiç kimse kalmamış. Bunun sorumlularının içinde siyasi sistem en başta geliyor" karşılığını verdi.
Serdengeçti, Türkiye'nin ekonomik istikrarı için başta Sosyal Güvenlik ve Maliye olmak üzere yapısal reformların yapılması gerektiğini, bu konuda sadece iktidarı eleştirmenin doğru olmadığını, muhalefetin de bu konuda gerekeni yapması gerektiğini ifade etti.
ÇUGİAD Başkanı Ayhan Şenbayrak ise Türkiye'nin borçlu bir ülke olduğunu, bundan kurtulmanın tek yolunun da üretmekten geçtiğini belirterek, "Ancak, para politikasının yansımaları, mevcut vergi sistemi, yüksek girdi maliyetleri ile Türk sanayicisi artık üretemez hale geldi" dedi.
Şenbayrak, Türkiye'nin gücüne inanan ve güvenen genç iş adamları olarak, sürekli faiz ve borç ödeyen değil, üreten, borçsuz, refah düzeyi artmış, yüzü gülen insanların yaşadığı bir ülke arzu ettiklerini kaydetti.
Seyhan Oteli'nde düzenlenen konferansa, Adana Vali Yardımcısı Reşat Özdemir, Vergi Dairesi Başkanı Fatih Acar, oda ve meslek örgütleri başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş adamları katıldı.