Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisinde katliam yapan İsrail iyice köşeye sıkıştı. Olayı soruşturan Birleşmiş Milletler, raporunda saldırıyı sert bir dille eleştirdi: Yasa dışı, orantısız, kabul edilemez gaddarlık düzeyinde...
İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilerde yaptığı katliama ilişkin hazırlanan Birleşmiş Milletler raporu kısmen açıklandı. İsrail'in sert bir dille eleştirildiği raporda, yapılanların gaddarlık olduğu vurgulandı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yardım götüren filodan Mavi Marmara gemisinde yaptığı katliama ilişkin bir çalışma yapan BM İnsan Hakları Konseyi'nin, BM Genel Sekreteri BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a sunduğu raporun detayları gün yüzüne çıktı.
Raporda BM uzmanları, İsrail'in, Gazze Şeridi'ne yardım konvoyuna baskında ve sonrasında “uluslararası insan hakları yasası” da dahil uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirdi. İsrail'in, insani krizin yaşandığı bir dönemde Filistin toprağına deniz ablukası uygulamasının “yasa dışı” olduğunu belirten bilirkişi eyeti, Tel Aviv'in İsrail'in yardım filosuna verdiği askeri karşılığın “orantısız” ve “kabul edilemez gaddarlık düzeyinde” olduğunu kaydetti.
Raporun kısmen sızan bölümleri İsrail'de tam bir panik havasına neden oldu. İsrail Dışişleri Bakanlığı, BM İnsan Hakları Konseyi'nin, Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine saldırıyla ilgili raporunda “taraflı, siyasi ve aşırıcı yaklaşım sergilediğini” öne sürdü. İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Andy David, Konseyin soruşturmadan önce de İsrail'i suçladığını hatırlatarak, “soruşturmadan sonra da İsrail'i kınamasının sürpriz olmadığını” söyledi.
Bakanlık açıklamasında, “İsrail'in, uluslararası hukuku dikkatle gözeten ve gerektiğinde kendisiyle ilgili soruşturma yapabilen demokratik ve yasalara uyan bir ülke” olduğu savunularak, İsrail'in her zaman bu şekilde hareket ettiği, Gazze'ye düzenlenen Kurşun Dökme operasyonundan sonra da soruşturmaların bu şekilde yürütüldüğü ifade edildi.
47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail'in 31 Mayısta Mavi Marmara gemisine düzenlediği baskından sonra İsrail'i kınayan bir kararı kabul etmişti. İsrail, Konseyin oluşturduğu heyetle işbirliğini reddetmiş, bunun yerine Yeni Zelanda'nın eski Başbakanı Geoffrey Palmer'ın başkanlık ettiği bir başka BM heyetiyle çalışmayı kabul etmişti. Kolombiya'nın eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe'nin de bulunduğu heyet, henüz raporunu açıklamadı.
Gazze'nin kontrolünü elinde tutan Hamas'ın sözcüsü Fevzi Barhum ise raporun, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin, sadece Filistin halkının değil, aynı zamanda Filistin halkına dayanışmasını göstermek için gelen masum insanların da haklarını ihlal ettiğini vurguladığını belirtti. Barhum, artık raporun uygulamaya konulması ve işgalci komutanların işledikleri suçlar için yargılanmalarını sağlayacak bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğini ifade etti. İsrail'in baskınında 9 Türk hayatını kaybetmiş, İsrail, askerlerinin kendilerini savunduğunu iddia etmişti. BM İnsan Hakları Konseyi'nin oluşturduğu 3 kişilik uzman heyeti, İsrail'in Mavi Marmara'ya saldırısı sırasında ve sonrasında uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirmişti. Heyet, İsrail'in, insani krizin yaşandığı bir dönemde Gazze'ye uyguladığı deniz ablukasının da yasa dışı olduğunu belirtmişti. Eski savaş suçları savcısı Desmond de Silva, Trinidadlı yargıç Karl T. Hudson-Phillips ve Malezyalı kadın hakları savunucusu Mary Şanti Dairiam'ın oluşturduğu heyetin, Konseye raporunu Pazartesi günü sunması bekleniyor.