Dünyanın bir ucunda senin gibi iftar ediyor

Orhan Turan
00:001/09/2008, Pazartesi
G: 1/09/2008, Pazartesi
Yeni Şafak
Dünyanın bir ucunda senin gibi iftar ediyor
Dünyanın bir ucunda senin gibi iftar ediyor

Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, "Tarihi olay ve durumlara göre incelersek Ramazan, tarihin en büyük olayıdır. Bu en güzel mucizedir" diyor ve ekli-yor:”Aynı anda bir buçuk milyar insan aç kalıp birlikte sahura kalkıyor.”

Otuzu aşkın tarih kitabı ile tarihe yeni bir perspektif kazandıran Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ile Ramazan'dan konuştuk. Tarihte doğru bilinen yanlışları anlatan Sırma en büyük tarihi olayın da 'Ramazan' olduğunu söyledi. Otuza aşkın eser yazdı. Yazdığı tüm eserlerinde tarihe farklı bir perspektif kazandırdı. 64 yıllık ömrünü İslam medeniyetini anlamaya çalışarak özgün tarih nüshaları oluşturmakla harcadı. Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma...

RAMAZAN'DA ORUÇLU OLMAK İNSANI DİSİPLİNE EDİYOR

Kendini tarih âşığı olarak tanımlayan Sırma, tarihteki olayların bıraktığı etkilerle yazıldığını ve öylece anıldığını dile getirirken, hem tarihi etki, hem de kitle ile ilişkisi anlamında tarihin en büyük olayının "Ramazan" ayı olarak görmesinin sebebini şöyle açıkladı: "Benim için tarihteki en büyük olay Ramazan olayıdır. Neden biliyor musunuz? Aynı anda, dünyanın birbiriyle ilgisiz bir buçuk milyar insan aç kalıyor ve aynı anda yemeye başlıyor. Bu dünya tarihinin en muhteşem olayıdır. Siz hiç böyle bir olaya tanık oldunuz ya da okudunuz mu? Geceleyin kalkıp sahur ediyor. Bu bir

mucizedir. Bir Fransız meslektaşım bunu anlayamadığını söylemişti. Niye bu insanlar yemek yemiyor. Allah için! Bu müthiş bir olaydır. Hem dini, hem sosyal olarak Ramazan büyük bir olaydır. İnsanı disipline eden bir olaydır. Ramazan'a göre kendimizi ayarlıyoruz. İftar, sahur, namazlarımız... Tüm işlerimiz bu aya göre ayarlanıyor. Allah'a diyoruz ki Rabbim bu yaptıklarım senin için? Tarihte bundan daha önemli olay var mıdır?”

TÜRKLER ZORLANMADI

Tarih ve İslam üzerine önemli çalışmaları olan İhsan Süreyya Sırma, Türklerin Müslümanlığı nasıl seçtikleriyle ilgili de önemli bilgiler aktardı Sırma'ya göre Türkler kendi iradeleriyle İslamiyet'e girmedi. Orta Asya'dan geldikleri için o dönemde Şaman, Budizm ve benzer dinlere inanıyorlardı. Kürtler de Zerdüşt'tü. 670'li yıllarda Hz. Ömer önderliğinde iki ordu çıkarılıyor. Birisi Horasan'da Türklere karşı, diğeri de Doğu Anadolu Bölgesi ve Kuzey Irak'ta bulunan Kürtlere karşı... İslam ordusu önce İslam'a davet etti. Türkler kabul etmedi. Daha sonra cizye vermesini (vergi) istedi. Türkler ve Kürtler bunu da kabul etmeyince savaşıldı. Savaşta ortaya çıkan iletişim ve değişimler Türkler ve Kürtlerin İslam'ı tanımasını sağladı. Yani seve seve kabul ettiler diyemesek de tam olarak kılıç zoru kullanıldığını da söyleyemeyiz.