Fransa parlamentosu, monarşiden cumhuriyete geçişin başladığı devrimin yıldönümünde insan haklarını hiçe sayan burka yasağını, 1 'hayır'a karşı 336 'evet'le onayladı. Yasağa tepki gösteren, Sarkozy'nin eski rakibi Raşid Nekkaz, burkalı kadınlara verilecek cezaları karşılamak üzere 1 milyon euro'luk fon hazırlayacağını duyurdu
Fransa'da yüzü de örten giysilerin kamuya açık yerlerde yasaklanmasını öngören yasa tasarısı, meclis genel kurulunda kabul edildi. 336 'evet'e karşı, 1 vekil 'hayır' oyu verdi. Müslüman toplumun eleştirilerine rağmen kabul edilen yasağa en büyük tepkilerden biri ülkenin tanınmış Müslüman işadamlarından olan Raşid Nekkaz'dan geldi. Ulusal gazetelerde açık mektup yayımlatan Cezayir asıllı Fransız milyoner Nekkaz, burkalı kadınlara verilecek cezaları karşılamak için mal varlığından 1 milyon euro değerinde bir kısmını satacağını ve mağdur kadınlara yardım edeceğini ilan etti.
Yasağın, eylül ayındaki seçimler öncesi aşırı sağın oylarını çekmek için istendiği belirtiliyordu. Yasağa göre, kamuya açık yerlerde peçeli çarşaf giyenlere 150 euro, bu giysilerin giyilmesi için baskı yapanlara ise bir yıl hapis ile 30 bin euro'ya kadar para cezası öngörülüyor. Daha önce bu cezanın 15 bin euro olacağı duyurulmuştu. Tasarı, Eylül'de Senato'da oylanmasının ardından yasalaşacak. Yasanın yürülüğe girmesi için Senato'dan da onayı gerekiyor.
Cezayirli bir göçmen çocuğu olan Raşit Nekkaz, 2007 seçimlerinde Sarkozy'nin karşısına rakip çıkmıştı. Nekkaz, 11 Eylül olaylarından sonra, Fransa'da Müslümanlara olumlu bir imaj sağlamak için 'İslam Kültürü Forumu' adıyla bir forum kurdu, genç göçmenlere yardımcı oluşumların içinde yer aldı.
İnsan haklarına aykırı burka yasağı, Fransız Devrimi'nin başlangıcı olarak kabul edilen, 14 Temmuz 1789'da Bastille Hapishanesi'ne hücumun yıldönümünde kabul edildi. Bu genel ayaklanmanın ardından 1791 yılında bir kurucu meclis toplandı ve İnsan ve Yurtdaş Hakları Bildirisi yayımladı. Ardından da ulusal egemenliğe dayanan bir anayasa hazırlayarak monarşinin yetkilerini sınırlandırdı. Anayasa, halk tarafından seçilecek bir parlamentonun, yasama ve yürütme yetkilerini kralla paylaşmasını öngörmekteydi.