Kabe'yi ziyaret ederek Hac görevini yerine getiren gazeteci Sabri Gültekin, hacca gidecekler için hazırladığı kitabında sadece yapılması gerekenleri değil hissettiklerini de anlatıyor ve Hac konusunda ilginç bilgiler veriyor.
“Kabe'ye yaklaştıkça heyecan arşı alaya tırmanıyor, insan kendi kendine dar geliyor, gözyaşları aman vermiyor. Çölün yakıcı derinliklerinde sadece O var, O'nun dışındakilerin hepsi yavan ve yalan” Bu sözlerle anlatıyor Gazeteci-Yazar Sabri Gültekin Kabe'yi ilk gördüğünde hissettiklerini ve gitmek isteyenler için de rehber oluyor. Gültekin, Hac ve umre yolculuğuna çıkmak isteyenlere fıkıh kitabından ziyade, uhrevi heyecanları zirveye taşıyacak sırlarla bezenmiş bir yol haritası olarak hazırlamış “Adım Adım Hac ve Umre” kitabını. “Tevhid yurduna hicret” alt başlığı ile yayınlanan kitapta, Peygamberimizin huzurunda okunacak dualar, Kabe ilk görüldüğünde yapılacak dualar, vakfe, Haccın hükmü ve şartları, ziyaret edilmesi gereken kutsal mekanlar, niyet etme, şeytan taşlamanın sünnetleri gibi bilgiler, bu kutsal yolculuğun manevi havasıyla aktarılıyor.
Gültekin'in gazeteci olması da kitabın sayfalarına yansımış. Kitapta alışverişin nasıl yapılacağı bile anlatılmış. En çok alışveriş ve pazarlık yapan hacılar arasında bir numaranın Türkler olduğunu öğreniyoruz. Kitapta hurmanın tazesini nasıl bulacağınız, zemzemi nasıl göndereceğiniz tek tek anlatılmış. Ne yenilip içileceği, telefonla nasıl hesaplı görüşülceği de bu kitapta yer alıyor.
Kitapta hacla ilgili ilkler de veriliyor. Bunlardan biri de Konya Valisi Hazım Oktay Başer'in Hac ziyareti: Başer, yurt dışına gideceğini beyan ederek izne çıkar. Hanımıyla Hacca gider. Ali Ulvi Kurucu'nun evine konuk olur. Çok geçmeden evin önünde bir telaş belirir. Zabitler Başer'i sormaktadır. Anlaşılır ki Başer'in Mekke'ye geldiğini haber alan Mekke Valisi, yıllar sonra Türkiye'den bir devletlinin kutsal topraklara gelmesinin sevinci ile Başer'i misafir etmek istemektedir. Medine'de de aynı iltifatla karşılaşır.