Fotoğraf stilisti olarak çalışan Gamze Bursa, kendi tarif defterindeki lezzetleri bir kitapta topladı. 'Yemeğin lezzeti kadar görüntüsü de önemli' diyen Bursa, net 425 g. adlı kitabında tariflerini net biçimde anlatmakla birlikte sade fotoğraflarla servis ediyor size.
Şimdiye kadar birçok yemek kitabının fotoğraf stilistliğini üstlenen Gamze Bursa 20 yıl boyunca anne usulü tuttuğu yemek defterini kitaba dönüştürdü, üstelik birbirinden etkileyici fotoğraflarla. 'Kıymetli defterimdeki ıslak kakaolu kek sayfasının çikolata sosu yüzünden okunmaz hale gelmesi, bu defterin bir yemek kitabına dönüşmesinin başlangıcıydı' diyen Bursa'nın, net 425 g. adlı kitabında atıştırmalıklar, çorbalar, et, balık ve tavuk yemekleri; makarnalar, kişler, sufleler, ekmekler ve tatlılardan oluşan tam 162 tarif var. 'Eskiden bir yemeğin lezzetli olduğunu göstermek için, yemeklerin üstünüze doğru geldiği, yağların size doğru aktığı fotoğraflar kulanılırdı ' diyen Gamze Bursa, daha sade ve modern bir tarzla yemek ve aksesuarı dengeleyerek yemeği sunuyor. İştahınız kabarıyor ama sanatsal sunum sayesinde oburluğunuz engelleniyor.
Gamze Bursa çocukluğundan beri yemeğe düşkün olduğunu söylüyor: 'Küçük bir çocukken bahçedeki çiçeklerle sözde salatalar yapar, bütün arkadaşlarım bebeklerle oynarken ben sofra kurup tabakları yemeklerle süslerdim.' Ortaokul yıllarında yemek kitaplarından yemekler yapmaya başlayan Bursa 'Yaptığım ilk yemek etli biber dolması. O gün aynı zamanda Elbistan kebabı da yapmıştım ve yemek yapmanın çok basit olduğuna karar vermiştim. Zor olan arkasını toplamaktı' diyor. Gamze Bursa fotoğraf, sunum ve yemeğin buluşmasına ilişkin olarak da şunları söylüyor: 'Yurtdışında yemek yediğim bir restoranın mönüsünde listedeki etin adı fotoğrafı ve ağırlığı vardı. O gün bu fikir hoşuma gitmişti'
Gamze Bursa'nın kitabıyla dikkat çektiği en önemli nokta ise yemeğe değer katan unsurlar. Yemeğin en az lezzeti kadar önemli olan ikinci ayrıntının yemeğin sunumu olduğuna işaret eden Bursa, aynı malzemelerle yapılan aynı et yemeğinin iki farklı mekanda birbirinden oldukça farklı fiyatlara servis edildiğini hatta bu farkın kimi zaman 5-6 kat bile olabildiğini vurguluyor. Bursa, yemeğe bu değeri sunumunun, süslenmesinin, servisinin verdiğine dikkat çekiyor.
Malzemeler: 4 milföy hamuru, 400 gr çilek, 2 su bardağı süt, 1 yumurta, 2 çorba kaşığı un, Yarım su bardağı toz şeker, Yarım paket vanilya, yarım paket labne peyniri
Yapılışı: Fırını 180 dereceye ayarlayın. Uzun tart kalıbını yağlayın ve milföy hamurlarını yan yana dizin. Üzerini çatalla delip pişirme ağırlığı koyun. 15 dakika pişirin. Ağırlıkları alıp 15 dakika daha pişirin. Üzeri kızarınca fırından alın. Bir tencerede süt, yumurta, un, şeker ve vanilyayı çırpma teli ile iyice karıştırın. Orta ateşte muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin. Labne peynirini ekleyin ve 2-3 dakika daha karıştırarak pişirmeye devam edin. Karışımı milföy hamurunun üstüne dökün. Biraz soğuduktan sonra taze çilekleri dizerek servis yapın.
Pişirme ağırlığı: Milföy hamurunun üzerine önce aliminyum folyo serin ve sonra mercimek ya da nohut gibi bakliyatları üzerine döküp pişirme ağırlığı yapın.
Malzemeler: 3 sıkma portakal, 4 çubuk tarçın, 4 levrek fileto, zeytinyağı, pişirme kağıdı
Yapılışı: Fırını 180 dereceye ayarlayın. Bir portakalın kabuğunu rendeleyin ve suyunu sıkın. İki portakalı ince ince dilimleyin. Levrek filetoları fırça ile yağlayın.Üzerlerine bir tatlı kaşığı portakal suyu dökün ve rendelenmiş portakal kabuklarından serpin. Arasına birkaç dilim portakal koyun. Diğer parçayı üzerine kapatın. En üste tarçın çubuklarını uzunlamasına ikiye bölerek koyup pişirme kağıdına sarın. 20 dakika pişirin.