Başbakan Recep Tayiyp Erdoğan, bir kısım anayasal düzenlemelerin gündeme alınmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. "İyi niyetle bu konuları tartışmak gerekiyor. Ancak daha ne olduğu belli olmadan 'hayır' demeyi bir uzlaşı olarak görmediğini belirten Başbakan, bu şekilde halkın beklentisinin karşılanamayacağına dikkat çekti.
TOBB ETÜ Üniversitesi'ndeki TOBB 64. Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, kavganın kutuplaşmanın tarafı olmadıklarını olmayacaklarını açıkladı. Erdoğan, "Güven ve istikrarı korumak sadece iktidara düşen görev değildir. Toplumun tüm kesimleri bu hassasiyeti gözetmek Türkiye'nin kazanmasını esas haline getirmek gerekiyor." dedi.
"Bu gemide ortak şekilde yol alıyoruz. Kimse tek başına kazanma ya da kaybetme lüksüne sahip değil." diyen Başbakan Erdoğan bankaların uyguladığı faizler noktasında Hisarcıklıoğlu'nun hassasiyetini aynen paylaştığını dile getirdi. Merkez Bankası'nın faizlerde tek haneli rakama düştüğünü hatırlatan Başbakan, "Ancak bankaların biz bunu paylaşmayız yaklaşımları anlaşılır değil. Bunlar bir ölçüdür o ölçüyü paylaşmalı. Bu topluluk (bankalar) yarın sizlerin müşterisi olacağı topluluk. Onlar müşteri olduklarında siz de onu değerlendireceksiniz." uyarısında bulundu.
Seçimlerde milletin verdiği mesajı bütün siyasilerin iyi okuması gerektiğini, değişimin dönüşüm politikalarına yansıtmaları gerektiğini aktaran Erdoğan, seçim yasalarının değişimiyle ilgili temennilere katıldığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, bir kısım anayasal düzenlemelerin gündeme alınmasının kaçınılmaz olduğuna da işaret etti. "İyi niyetle bu konuları tartışmak gerekiyor. Ancak daha ne olduğu belli olmadan 'hayır' demeyi ben uzlaşı olarak görmüyorum." dedi. Bu şekilde davranarak Anayasa değişikliği konusunda halkın beklentisinin karşılanamayacağına dikkat çeken Erdoğan, bu durumu gelecek kuşaklara anlatmanın da mümkün olmadığına vurgu yaptı. Mutabakat zemininin Türkiye'de asla bozulmadığını kaydeden Erdoğan, "Bir takım çıkar gruplarının şahsi menfaatleri için kaos tablosu çizmeye çalışıyor. Mutabakat zeminini tahrip etmeye çalışan teşebbüsler olduğunu biliyoruz. İstikrara güven ortamına huzur ortamını provoke etmeye çalışanlar demokrasi içinde gereken cevabı buluyorlar bulmaya devam edecekler. Bunu engellemeye çalışmak Türkiye'nin istikrarını ve geleceğini engellemektir." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye'deki bütün bireylere demokrasi ve hukukun ilerlemesine işlemesine yardımcı olmak düştüğünü dile getirdi. Erdoğan, "Hukuka dil uzatmak hakimleri savcıları töhmet altında bırakmak buradan rant elde etmek hiç kimseye fayda sağlamaz." ifadelerini kullandı.
AKLA KARA ORTAYA ÇIKSIN
Konuşmasında Ergenekon soruşturmasına da göndermede bulunan Erdoğan, söz konusu davada ortaya atılan iddiaların sadece AK Parti'ye yapılmadığını söyledi. Erdoğan, "Türkiye ekonomisi, istikrarın, barışın huzurun kardeşliğin hedef alındığına yönelik iddialar var. Bırakalım hukuk işlesin. Ak ile kara ortaya çıksın. Zaten suç sabit olmadıkça kimseye suçlu deme hakkımız yok. Suçlu ile suçsuz birbirinden ayrılsın. Bunu ortada bırakmayalım. Süreci destekleyelim süreç içinde susmak gerekiyorsa susalım. Beklemek gerekiyorsa bekleyelim. Bu mesele taraftarlık meselesi olarak değil hukuk meselesi olarak görerek hukuka sahip çıkalım. Aksi takdirde geçmişin karanlık noktasına ışık tutamayız." diye konuştu.
'KAMU BANKALARINI TEK BAKANA BAĞLADIK'
Krizden çıkış konusunda kesin bir görüntünün oluşmadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, krize karşı önlemler aldıklarını, almaya devam edeceklerini dile getirdi. Erdoğan bu süreçte felaket tellallığı yapanları da sert bir dille eleştirdi: "MB para politikasının özet kısmından cımbızla çekerek 2009 ilk çeyreğinde negatif büyümenin çift haneli olabileceği belirtiliyor. Çift haneli daralmadan 8 sütuna manşet. Bu felaket tellallığının anlamı nedir. Biz hiç kimseye bardağın dolu tarafını görün demiyoruz. Diyemeyiz. Ama her zaman boş tarafını görmek herkesi etkiliyor. Alışveriş yapacak vatandaşları etkiliyor."
Amerika'da dev bankaların battığını kaydeden Erdoğan, ancak Türkiye'de bunların yaşanmadığını kaydetti. Tekrar bankalara çağrıda bulunan Erdoğan, "Bankalardan KOBİ'lere kredi akışını sağlamalarını" istedi.
Son kabine revizyonuyla ekonomik koordinasyonu tek elde topladıklarını vurgulayan Başbakan, "Bankaların tümünü bir bakanlığa bağladık Hazine ile birlikte. Bankalar arasında bundan önce farklı bakanlıklara bağlı oldukları için sıkıntıları yaşamayalım istedik." ifadelerini kullandı. Kamu borç stokunun milli gelire oranı konusundaki açıklamalara da değinen Erdoğan, "Biz geldiğimizde yüzde 61.4'tü. 2008 sonunda yüzde 28.6'ya düşmüştür. 71 milyar lira seviyesindeyken borç stoku krize rağmen kamu net borç stoku 271.6 milyar liradır. 500 milyar liralar nereden çıkıyor anlamıyorum." steminde bulundu. AK Parti hükümeti için ekonominin öncelik sırasının hiç değişmediğine dikkat çeken Erdoğan, krize karşı 60'dan fazla tedbir aldıklarını vurguladı. İç piyasayı canlandırmak için bazı mal gruplarında KDV ve ÖTV indirimine gidildiğini kaydeden Erdoğan, işsizliğe karşı Hisarcıklıoğlu ve iş adamlarına seslendi: "Hisarcıklıoğlu 1 milyon 300 bin üyemiz var diyor. Her mensup bir kişi alsa 1 milyon 300 bin kişi işe yerleşebilir. Bu konuda biz teşvik vereceğiz." 100 bin kişinin kurslardan yararlanarak işe yerleşeceğine vurgu yapan Erdoğan, Birleşen KOBİ'lere yatırım yapmaları halinde Kurumlar vergisini yüzde 75 oranında indirme konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki verdiklerini dile getirdi.
Konuşmasının ardından Divan Kurulu'ndakilerin elini sıkan Erdoğan, ATO Başkanı Sinan Aygün ile de tokalaştı. Erdoğan İstanbul'daki bir programa katılacağını belirterek salondan ayrılacağını söyledi. Erdoğan salondan ayrılırken CHP Lideri Deniz Baykal ve MHP temsilcisiyle tokalaştı. Erdoğan'ı Rifat Hisarcıklıoğlu salonun dışına kadar uğurladı.