Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Türkiye'de ilk kez deprem olmadan deprem konutu inşasına başlayacak. Bakanlık projeyi, 2007 yılında, 3 köyde uygulamaya geçirmeyi planlıyor.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, projeyle deprem meydana geldikten sonra yapılan "deprem konutları", olası depremden önceden inşa edilecek. Bu sayede, öncelikle can kaybı ve yaralanmaların önüne geçilmiş olacak.
Ayrıca arama-kurtarma, geçici barınma, yiyecek, sağlık giderleri, kira yardımı gibi maliyetler ile dolaylı maliyetler de önlenecek.
Yüksek risk altındaki bölgelerde yerleşim alanı, kamu arazileri başta olmak üzere afete uygun bir bölgeye taşınacak. Mühendislik hizmetlerinden yeterince faydalanılmamış, düşük standarttaki köy evleri yerine, uygun zemin üzerine sağlıklı yapılar inşa edilecek.
Vatandaşlar, konutların bedelini 2 yıl ödemesiz, 18 yıl vadeyle ödeyecek. Projenin, bütçe imkanları çerçevesinde yaygınlaştırılması planlanıyor.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sadık Yamaç, konuya ilişkin yıllarca, depremlerde insanlar ölüp, evler yıkıldıktan sonra "yara nasıl sarılır" mantığıyla hareket edildiğini, bu projeyle kafa yapısını değiştirmek istediklerini söyledi.
Yamaç, "Amacımız devletin, deprem açısından baktığımızda, yara sarma değil, yara almama politikasını gütmesidir" dedi.
Proje maliyetine ilişkin soru üzerine Yamaç, depremin ardından arama-kurtarma, enkaz kaldırma, geçici barınma, gıda gibi çeşitli alanlarda harcamalar yapıldığını ve ardından konut inşa edildiğini kaydederek, proje sayesinde bu 2 basamaklı maliyet yapısının ilkinin ortadan kaldırılacağını söyledi. Yamaç, bu açıdan bakıldığında, projenin neredeyse "sıfır maliyete" denk geleceğini kaydetti.
Ayrıca eğitim ve kamu hizmetlerindeki aksamalar ile ekonomik ve sosyal hayata dolaylı etkilerin de önüne geçileceğine dikkati çeken Yamaç, "Örnek konut yapılmasına katkı sağlanacak. Sosyal standart artırılacak, köyden kente göç olgusuna faydası olacak. Yerleşim yeri seçilirken yalnız depreme değil, sel, heyecan, çığ gibi her türlü afete karşı korunma esas alınacak" dedi.
Sadık Yamaç, fay durumu, yapı stoku, altyapısı nedeniyle yüksek risk altında bulunan köylerden 3'ünün seçileceğini ifade ederek, konut sayısı ortaya çıktıktan sonra maliyetin netleşeceğini belirtti.
Yamaç, projeyi, bakanlığın 2007 programına almayı planladıklarını belirtirken, hazırlıkların devam ettiğini söyledi.
Köylülerin "taşınmaya" karşı çıkması halinde ne olacağının sorulması üzerine Yamaç, afet kanununda, bugüne kadar pek uygulanmamış olsa da "muhtemel afet" kavramının bulunduğuna ve yasanın öngördüğü yetkilere dikkati çekti.