Gazze'ten tahliyeler sürüyor

Aa
00:008/01/2009, Perşembe
G: 8/01/2009, Perşembe
Yeni Şafak
Gazze'ten tahliyeler sürüyor
Gazze'ten tahliyeler sürüyor

Bir Türk ailesi ile KKTC vatandaşı bir Filistinli de Gazze'den ayrıldı

Gazze kentinde yaşayan bir Türk ailesi ile KKTC vatandaşı olan bir Filistinli, Erez geçiş noktası yoluyla Gazze Şeridi'nden tahliye edildi. Gazze Şeridi'nde yaşayıp çifte vatandaş olan Filistinliler'den 215'i, bugün Erez geçişinden bölgeyi terkettiler.

Aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu grupta Kanadalılar, İsveçliler, Ruslar ve Avusturyalılar da yer alırken, Erez'e dek ulaşabilenlerin geçiş kapısındaki işlemleri uzun sürdü ve ancak akşam saatlerinde tamamlanabildi.

Daha önce Gazze'den ayrılma isteğinde bulunan kimi Türk vatandaşlarının ise bölgeden çıkmaktan vazgeçtikleri öğrenildi.

Gazze'de yaşayan Türk vatandaşı Burcu Haccar (30) ile avukat eşi Filistinli Nasır Haccar, 1'i 4 aylık 4 çocuğunun işlemleri de ancak akşam saatlerinde bitti. Haccar ilesi ile Ahmed El Küçük isimli KKTC vatandaşı da olan Filistinli, Erez geçişinden bir otobüsle pasaport ve vizeleriyle ilgili işlemlerin tamamlanması için Kudüs Başkonsolosluğu'na aktarıldı. Türk grubu, İsrail-Ürdün sınırındaki Alenbi geçişinden Amman'a, oradan da Türkiye'ye nakledilecek.

Burcu Haccar, Erez'de kendilerini Kudüs'e götürecek otobüsün önünde, basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. Haccar, "15 gün boyunca çok korkunç günler yaşadık" derken, sonuçta Gazze'den çıkmak zorunda kaldıklarını vurguladı.

Bombardımanların sürdüğünü belirtirken, "İnşallah herşey düzelir" temennisinde bulunan Haccar, içeride kalanlara çok üzüldüğünü anlattı. Bombardımanlar sırasında ne yaptıklarına ilişkin bir soruya karşılık Haccar, "Sığınacak yer aradık. Bodrum katlarını sığınak yapıp o şekilde kullandık. Bir evde 5 aile, hepimiz 1. katta yaşadık" dedi. Haccar, Gazze Şeridi'nde insanların sokağa çıkmadıklarını, herkesin psikolojik durumunun çok kötü olduğunu ifade ederken, "Dün sadece eşyalarımızı toparlamak için dışarıya çıkabildik. Eşyalarımızı da karanlıkta toparladık. Onun dışında hiç dışarı çıkmıyorduk" diye konuştu.

Çocuklarının çok korktuğunu, sürekli kendisine sarıldıklarını belirten Haccar, Filistinli çocukların 11 yıldır artık buna alıştıklarını dile getirirken, "Bu tür saldırılar hep oluyordu. Ama ilk kez bu kadar ağır oldu" dedi. Gazze'de gıda sorununun büyük, fırınların kapalı, suların da kesik olduğunu ifade eden Haccar, "İçme suyu bile yok. Hastaneler yetersiz. İlkel aletlerle tedavi yapılmaya çalışılıyor. Yaralı ve ölü sayısı çok fazla" derken, bölgeye insani yardımların gelmesine karşın hiçbirinin kendilerine ulaşmadığından da yakındı.

Haccar, kente İsrail askerlerinin girip girmediği sorusuna, "Biz merkezdeyiz. Bilmiyorum. Ama sınıra yakın bölgelere girmişler zannedersem" diye yanıt verdi.

Bir soru üzerine, "Hedefler Hamas'a ait ama şehrin içinde Hamas'a ait hedefler ve siviller iç içe olduğu için, zarar görenlerin çoğu siviller oldu" diyen Haccar, tüm olan bitenlerle ilgili olarak, "Büyük bir zulüm" ifadesini kullandı.

Haccar, Hamas'ı suçlayıp suçlamadığı sorusuna da, "Kısmen. Ama Filistinliler'in suçu Hamas'ı seçmekse, bu sivilleri öldürmek için bahane olamaz" karşılığını verdi.

11 yıldır Gazze'de yaşadığını belirten Haccar, Gazze'ye geri dönüp dönmeyeceği sorusuna da bir süre durakladıktan sonra, "Geri dönmeyi düşünmüyorum" dedi.