Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin terör örgütü PKK'yı destekeldiğini söyleyerek, bu desteğin hala sürdüğünü açıkladı. Talat, kendisinden kanıt isteyen dönemin Kıbrıs Rum kesimi lideri Papadopulos'a ve BM'e, kanıtları gönderdiklerini ancak kanıtların gönderilmesinden sonra herhangi bir cevap alamadıklarını anlattı.
Mehmet Ali Talat, Metin Mutanoğlu'nun hazırlayıp sunduğu “Tutanak” isimli programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Programda önemli açıklamalarda bulunan Mehmet Ali Talat, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin PKK'yı desteklediğini tespit ettiklerini söyleyerek, “Kıbrıs Rum tarafı gerçekten PKK'yı desteklemiştir. Geçmişte ve halen destekliyor” diye konuştu.
Kıbrıs Rum Kesiminin, PKK faaliyetlerinin Türkiye'yi zayıf düşürüceğini ve zayıf düşmüş bir Türkiye'nin de Kıbrıs sorunuda daha az etkili olacağını düşünerek PKK'nın faaliyetlerini desteklediklerini belirten Talat, “Ama PKK'nın güneydeki faliyetleri Türkiye'nin güvenliğini etkileyecek durumda mı bu şüpheli…” dedi.
PKK'nın askeri güç olarak ya da militan güç olarak Kıbrıs'ta etkili olamayacağını dile getiren Talat, ancak PKK'nın para toplama ve diğer lojistik destekleri elde etmek bakımından Kıbrısı bir üs veya bir sıçrama tahtası olarak kullananabileceğini sözlerine ekledi.
Talat, Cumhurbaşkanlığı döneminde bu konuyu incelediğini söyledi. Talat, “Yaptığım bir açıkalamda Kıbrıs Rum tarafının PKK'yı desteklediğini söylemiştim. O zamanki Kıbrıs Rum Kesimi lideri Papadapulos bunu şiddetle reddetmiş ve bu konuda benden kanıt istemişti. Kanıt gösteremezsem de özür dilememi istemişti ve bunu resmen BM kanalıyla yapmıştı. Ben de onun üzerine elimizdeki tüm kanıtları toparladım ve bir mektup haline getirdim. Kendisine ve BM'ye gönderdim ses kesildi. Hiçbir cevap, hiçbir tepki bu noktadan sonra gelmedi. O nedenle Kıbrıs Rum tarafının PKK'ya hiç olmazsa sempatisi bundan kaylanaklanarak hem lojistik olarak hem parasal olarak yataklık etmesi bilinen bir gerçek” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Türkiye'nin dünya siyasetinde önemli bir rol oynaması nedeniyle bundan rahatsız olan dış mihrakların bu terör faliyetlerini tahrik ettiğini belirten Talat, Türkiye'nin yükselen gücünü etkisiz kılmak için bu tür faliyetlerin desteklendiğini söyledi.
Gazze ablukasına karşı yapılan barışçı hareket ile İskenderun'da PKK terör örgütü tarafından yapılan saldırının zaman bakımından örtüşmesini de değerlendiren Talat, “İnanıyorum ki mutlaka bir bağ vardır, rastlantı değildir. Türkiye'nin artan gücünü engellemek için terör faliyetlerini tahrik ettiklerini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
PKK'nın bu eylemleriyle AK Parti Hükümeti'ni devirmek istediği yönündeki görüşler için Talat, “Türkiye'de istikrarlı bir politika ile Türkiye'yi uluslar arası camide bir güç haline getirmeye çalışan hükümeti yıpratmak hedef olabilir. Büyük bir ihtimaldir bu görüşlere genel olarak katılıyorum” dedi.
Demokratik Açılımı desteklediğini dile getiren Talat, terörün kökünü kurutmak için Demokratik Açılım'a ihtiyaç olduğunu söyledi.
Talat, “Benim düşüncem tabi terör faliyetleri ancak o yolla taban bulamaz hale gelmiş, tecrid olmuş ve açığa çıkmıştır. Böylece terör etkisiz hale gelmiştir. Bunun dünyada birçok örneği vardır. Türkiye de bunu yapmaya çalışmıştır. Hangi noktaya kadar ilerlenebildiğini, Türkiye'nin duyarlılıklarını doğrusu ben kestiremiyorum. Fakat görüyorum ki Demokratik Açılıma yönelik eleştiriler de saldırılar da var. Bunları doğru bulmamakla birlikte, Türk insanının duyarlılıklarına da azami ölçüde dikkat edilmesi gerektiği kanatindeyim. Demokratik Açılımdan hiç vazgeçilmemesi gerektiğine de inanıyorum” diye konuştu.