Hocaya iade-i emek

Aa
00:0010/01/2011, Pazartesi
G: 10/01/2011, Pazartesi
Yeni Şafak
Hocaya iade-i emek
Hocaya iade-i emek

YÖK, dışarıya iş yapan hocaların döner sermayelerine çeki düzen veriyor. Daha önce 100 liralık bir iş çıkaran hocanın eline 20 lira kalırken, YÖK devletin payını yüzde 65'ten yüzde 15'e çekerek öğretim üyelerinin eline 70 lira kalmasını sağlayacak.

Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yerini alması için üniversiteleri göreve çağıran Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), önemli yapısal değişikliklere imza atarak, döner sermaye paylarını öğretim üyelerinin lehine değiştirdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, bir programa katılmak için geldiği Konya'da Türkiye'de üniversite-sanayi işbirliğinin bugüne kadar istenilen düzeyde gerçekleşmediğini belirterek, bunun başlıca nedenlerinden birinin yapısal sorunlar olduğunu söyledi.

ÖDÜLLENDİRME DÖNEMİ BAŞLIYOR

Bu yapısal nedenlerin başında öğretim üyelerinin sanayiyle işbirliğini yaptığı takdirde ödüllendirilmemesi sorunu olduğuna işaret eden YÖK Başkanı, şunları kaydetti: “Eğer siz öğretim üyelerini sanayiyle işbirliği yaptığı takdirde ödüllendirmezseniz, onlara yaptıkları işin karşılığını yeteri kadar vermezseniz, bu işe çok istekli olmazlar. Biz önce onu değiştirmeye çalıştık. Yaptığımız bir değişiklikle döner sermaye paylarını öğretim üyelerinin lehine değiştirdik. Önceden yüzde 35-65 gibi bir oran vardı. Yüzde 35'i hoca alır, yüzde 65'i devlete giderdi. Hocaya verilen yüzde 35'lik kısmın 10-12'lik kısmı vergiye giderdi. Hocanın eline yüzde 22-23 gibi bir miktar geçerdi. Bir hoca 100 liralık bir iş yapıyor, 22-23 lirasını alıyordu. Bu teşvik edici bir unsur değildi ve bütün hocalar bu nedenden dolayı sanayiye çıkmamaya, iş yapmamaya kararlıydı. Şimdi bu oran yüzde 15-85 olarak değiştirildi. Devlet yüzde 15'ini alacak, yüzde 85'i hocaya gidecek, yüzde 15'i bunun vergiye gitse yüzde 70 gibi büyük bir miktar hocanın eline kalacak. Hoca dışarıda 100 liralık bir iş yapsa 70 liralık parayı kendisi kazanmış olacak. Bu teşvik unsurudur.”

SANAYİ TECRÜBESİ ARANACAK

Almanya'daki üniversite-sanayi işbirliğinin örnek teşkil ettiğini ve bunun temelinde üniversitelerde görevli mühendislerin mesleki yaşamlarında en az 5 yıllık sanayi tecrübesine sahip olmalarının yattığını anlatan Özcan, “Eğer bir öğretim üyesi yeni bir mamulün planlanması, üretilmesi, pazara sürülmesinde heyecan duyamıyorsa hiçbir zaman sanayiye yardım etmeyecektir. Ancak, bunları kendi içinde hissederse o zaman yapabilir' şeklinde konuştu. Üniversitelere bu konuda önemli görevler düştüğünü Yusuf Ziya Özcan, “Üniversitelere özellikle mühendislik bölümlerine elaman alırken sanayi tecrübesini şart koşmamız lazım” dedi.