Osmanlı İmparatorluğu'nda saray tarafından düzenlenen, işbirliği ve toplumsal katılımın en güzel örneklerinden olan Sultan-ı Seyirlik gösterileri İstanbullularla buluşuyor. Türkiye'nin ve Devlet Tiyatroları'nın en önemli yönetmenlerinden Şakir Gürzümar yönetmenliğinde gerçekleştirilen projede, Osmanlı yaşantısı modern sanatın diliyle sahneye aktarılıyor ve izleyici 80 dakikada 500 yıllık bir yolculuğa çıkarılıyor
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği projelerinden 'Sultan-ı Seyirlik' gösterisi mehterler, dansçılar, akrobatlar ve oyunculardan oluşan 130 kişilik dev kadrosuyla, Osmanlı yaşantısını modern sanatın diliyle sahneye aktarıyor. İzleyiciye muhteşem bir görsel şölen eşliğinde 500 yıllık tarihi bir yolculuğa çıkaran gösterinin yönetmeni Türkiye'nin ve Devlet Tiyatroları'nın önde gelen yönetmenlerinden İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü ve Sanat Yönetmeni Şakir Gürzumar, gösterinin en önemli özelliğinin, 500 yıllık Osmanlı tarihinin modern sanatın diliyle sahneye aktarılması ve dünle bugün arasında sanatsal bir köprü kurması olduğunu söylüyor. Sultan-ı Seyirlik Gösterisi'nin yönetmeni Şakir Gürzümar projenin doğuşunu şöyle özetliyor: “2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri içinde sokak şenlikleriyle ilgili bir eksikli vardı. Ajanstan gelen talep üzerine Metin Coşkun tarafında gösterinin metni yazıldı. Yaklaşık 1.5 ay kadar metin üzerinde çalışıldı. Dramaturg Selen Korat gerekli düzeltmeleri yaptı. Eş zamanlı olarak dans direktörü Alpaslan Karaduman tarafından koreografiler hazırlandı. Müziklerini Cem Taştan, ışık direktörlüğünü Devlet Tiyatroları'ndan Yakup Çartık yaptı” Sultan-ı Seyirlik gösterisinde amacın Osmanlı döneminde padişah huzurunda yapılan sokak şenliklerini halkla paylaşmak olduğunu vurgulayan Gürzümar, “Bunu yaparken bir döneme sıkışıp kalmak istemedik. Çünkü Osmanlı'da her padişah döneminde ayrı şenlikler var. Mesela Sultam Abdülaziz döneminde daha ziyade güreşçiler var, bir başka padişahta kolluk geçitleri var. Hatta yakın tarihe doğru bazı padişahlar İtalya'dan sanatçılar getirmiş. İşte bizim amacımız bütün bu dönemleri yansıtabilmek” diye konuşuyor.
Şakir Gürzümar 500 yıllık bir dönemi yansıtırken Osmanlı'da en önemli sanat olan minyatürlerden faydalandıklarını anlatarak, “Osmanlı'da 500 yıl bu şenliklerde neler yapıldığını araştırırken minyatür sanatının eşsiz görselliğinden faydalandık. Burada yararlandığımız kaynak ise Levni'nin Surnamesi oldu. Zaten gösteride de arka planda sürekli minyatürleri göreceğiz. Sahneler o minyatürlerin canlanmasıyla başlayacak” diyor. Osmanlı yaşantısının modern sahne sanatlarının bedensel ve sözel anlatım biçimleriyle sahneye aktarılacağının altını çizen Gürzümar, gösterideki dünle bugünü birleştiren sanatsal anlayışı şu sözlerle anlatıyor: “Bu gösteride işin içine çağdaş bir bakış açısı soktuk. Çünkü otantik olduğu zaman çok biteviye gitme gibi bir durum olabilirdi. Açılışta padişahın yerini aldığı bölümde Büyükşehir Belediyesi'nin Mehteran Takımı eşlik edecek. Onun dışında dansçılarımızı tamamen modern dansçılardan seçtik. O güne bugünün gözüyle bakmaya çalıştık. Bu bizdeki bir eksikliği de giderecek. Biz de hep modernciler, klasikçiler gibi bir ayrım vardır. Halbuki bu ülkenin kültürel olarak çok büyük bir zenginliği var. Çok değerli sanatçılarımız var. Bunu değerini bilmek lazım. Geçmişi, kendi kültürümüzü, çağdaş bir bakışla aktarabilmek önemli. Bunu yapmaya çalıştık.”
Gürzümar, gösterinin değişik hikayelerin anlatıldığı bölümlerden oluştuğunu söyleyerek, “Gösterilerin hepsinde bir içerik var. Anadolu'ya nasıl gelindiğini, atların nasıl eğitildiğini, pehlivanları, Osmanlı'da günlük yaşamı, günlük yaşamın bir parçası olan şıracıları, şerbetçileri anlatan bölümler var. Kale kuşatması var. Bir renk olarak ekaliyetlerle ilgili birkaç dans gösterisi var. Osmanlı'nın hoşgörüsünü biraz daha gösterebilmek için. O günkü o barışıklığın bugün ne kadar önemli olduğunu daha iyi görüyoruz aslında. Bu bir dans projesi ama bu dans projesini anlatabilmek için de konudan konuya geçerken sunumları yapan üç tane curcunabaz kullandık. O curcunabazlar seyircinin gösteriyi daha iyi anlaması için hikayenin sunumunu yapıyor” diye anlatıyor.
Oyuncu, akrobat ve dansçılardan oluşan 130 kişilik dev bir ekiple çalıştıklarını vurgulayan Gürzümar, Sarayburnu Rıhtımı'nda kurulan Galata Kulesi ve Boğaz manzaralı sahnede, perde arası olmadan kesintisiz bir 80 dakikayla izleyicileri içinde her şeyi bulabilecekleri keyifli bir tarihi yolculuğa çıkaracaklarını söylüyor.
Gösteri Programı
