Sabancı Holding üç sektöre odaklandı

Aa
00:007/08/2007, Salı
G: 7/08/2007, Salı
Yeni Şafak
Sabancı Holding üç sektöre odaklandı
Sabancı Holding üç sektöre odaklandı

Küresel ve yerel fırsatları değerlendirdiklerini belirten Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, "Şu an için enerji, çimento ve finans faaliyetlerimizin artırılmasına odaklanmış durumdayız" dedi

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, küresel ve yerel fırsatlar mevcut olduğunu ancak, enerji, çimento ve finans alanına odaklandıklarını söyledi.

Fransa'da yayımlanan Business Digest dergisi, son sayısında Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile yaptığı röportaja yer verdi.

Sabancı Holding'den yapılan açıklamada, "Yükselen Devlerin Kazanan Stratejileri" üst başlığı ve "Sabancı: Uzun vadeli büyümenin şampiyonu Türk holdingi" alt başlığı ile yayınlanan röportajda, Güler Sabancı'nın, topluluğun yerel ve global pazarlardaki rekabet stratejileri ile ilgili açıklamalarda bulunduğu belirtildi.

Röportajda, Sabancı Holding için "Yükselen ülkelerden pek çok sayıda şirket, bugün, yerel pazarlarda çok uluslu şirketlere karşı kendilerini kanıtlıyor, dünya çapında oyuncular olarak kendilerini empoze ediyor ve uluslararası pazarları kazanabiliyorlar. Bunların içinden, Türk Holdingi Sabancı, son derece yüksek rekabetin yaşandığı Türkiye pazarında, ayakta kalma kapasitesinden destek almış ve uzun vadeli bir büyümenin ve rekabet gücünün temellerini atmak için yerel tüketiciler nezdindeki cazibesinden yararlanmayı bilmiştir" yorumu yapıldığı kaydedildi.

'ZOR SEKTÖRLERDEYİZ'

Yapılan röportajda, kendisine yöneltilen, hangi alanlarda rekabet yaşandığı ve grubun lider konumuna ilişkin bir soruya, Güler Sabancı'nın, içinde bulundukları sektörlerin hepsinde yerel ve çokuluslu şirketlerden kaynaklanan bir rekabetin mevcut olduğunu belirterek, "Özellikle finans hizmetleri sektöründe, şu son yıllarda pek çok birleşme, devralma ve ortaklık görüldü. Bunun başlıca nedeni, son derece karlı bir pazar olan Türk pazarında, büyük bir iştaha sahip dünya yatırımcılarının pay edinmeye çalışması. Ama, bir çok yıldan beri kaydettiğimiz sürekli büyüme sayesinde şöhretimiz ve markamız güçlenmeye devam etti. Öte yandan, Holding, geniş şirketler ağı sayesinde müşterilerine tüm ülke çapında hizmet veriyor. Böylece, Türkiye pazarının ve rekabet ortamının dinamikleri hakkında daha iyi bir bilgiye sahibiz ve portföyümüzü ihtiyaçlara bağlı olarak adapte edebiliyoruz. Kazanılmış bu güven ve pazar bilgilerimiz bazında belirli bir sayıda avantajı inşa edebiliyoruz" şeklinde cevap verdiği ifade edildi.


10 yıllık yol haritası çizdik

Güler Sabancı, "Uluslararası alanda sahip olduğunuz konumu devam ettirmeyi nasıl garanti ediyorsunuz" sorusuna verdiği cevapta 10 yıllık yol haritası çıkardıklarını söyledi. Sabancı, “2005 yılında, Sabancı Holding olarak, 600'den fazla çalışanın katıldığı ve SA15 olarak adlandırılan bir stratejik planlama süreci başlattık. Bu çalışmayla önümüzdeki on yıl ve ötesi için Grubun vizyonunu tanımlayarak yol haritasını çıkardık" dedi. Sabancı, “Rekabet gücüne sahip olma ve kalıcı büyümeyi konusunda diğer Türk şirketleri için örnek oluşturmayı umuyoruz" açıklamasında bulundu.


'Türk olmamızdan destek alabiliyoruz'

Sabancı Holding'ten yapılan açıklamada, Güler Sabancı'nın, "Dünya pazarlarında, Türk olmamızdan kaynaklanan güçlü noktalarımızdan destek alabiliyoruz. Ayakta kalabilme direnci ve bütün çalışanlarımızın ortak olduğu güçlü bir şirket ruhu gibi" dediği belirtildi.

Topluluğun hedefleri ile ilgili olarak ise Güler Sabancı'nın, "Küresel ve yerel seviyede fırsatlar mevcut ve bu pazarlara girmemiz ya da bazı alanlarda payımızı artırmamız söz konusu. Belirli bir sektörde uzun vadeli projelerimizi başarıya ulaştırmak için sürekli olarak cazip pazarları tanımlamaya çalışıyoruz. Şu an için, enerji, çimento ve finans hizmetleri faaliyetlerimizin artırılmasına odaklanmış durumdayız” dediği kaydedildi.


'Zorluklar bizi güçlü kılıyor'

Güler Sabancı'nın Business Digest dergisindeki röportajında, sahip oldukları avantajları ise, "Türk tüketicilerinin bağlılıkları sayesinde piyasada mevcut olabilecek en iyi piyasaya giriş bariyerlerini inşa etmek, en iyi çok uluslu ortakları çekmek, en iyi yetenekleri bize katılmaları konusunda ikna etmek" şeklinde sıraladı. Sabancı, bir Türk şirketi olmanın çok uluslu şirketlere karşı bir avantaj teşkil edip etmediği şeklindeki soruyu ise şöyle cevaplandırdı: "Yükselen ülkelerin özel durumları vardır, kayıt dışı ekonominin boyutları, henüz konsolide olma safhasına erişmemiş, olgunluğa ulaşmamış sektörler, siyasal çalkantılar ve finansal riskler gibi. Bu tür zorlukların üstesinden gelebilmiş olmak, bizi Türkiye'de ve başka yükselen ülkelerde, batının çok uluslu şirketlerine karşı güçlü kılıyor. Fakat bu, gelişmiş pazarlarda da onlarla rekabet edemeyeceğimiz anlamına gelmiyor."