Başsavcı Cihaner'i tutuklatan, 3. Ordu Komutanı Org. Berk için de dava açtıran Erzurum Savcısı Osman Şanal, yakınlarına "Kimsenin tetikçisi değilim" dedi.
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanması üzerine HSYK'nın yetkilerini aldığı Şanal, yakınlarına şöyle dedi: “Vicdanım rahat. Gerçekler ortaya çıkacak. Ancak maalesef karalama kampanyası oldu. Oysa görevimizi yaptık.”
Şanal, HSYK'nın savunmasını almaması için de “Hiçbir yerde şüpheli ifadesi alınmadan karar verilmez. İfade almadan dava açsak mahkeme iade eder” dedi. Ancak Org. Saldıray Berk'e, ifadesi alınmadan dava açıldı.
3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'i defalarca ifadeye çağıran, aynı soruşturma kapsamında Erzincan Başsavcısı Cihaner'i tutuklattıktan sonra “özel yetkisi” HSYK tarafından alınan Erzurum Cumhuriyet Savcısı Şanal: “Yetkimizi aşmadık, görevimizi yaptık. Kimsenin tetikçisi değilim” dedi
HSYK tarafından yetkisi alınan Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın yakın çevresine “Vicdanım rahat. Görevimizi yaptık” dedi. Şanal'ın, HSYK'nın ifadelerine başvurmadan yetkilerini almasına ise “Biz kafamıza göre hareket etmeyiz. Kanunlara, Yargıtay kararlarına göre hareket ederiz. Dünyanın hiçbir yerinde bir şüphelinin ifadesi alınmadan hakkında karar verilmez. Kaldı ki biz şüpheli değiliz. Biri hakkında ifadesi alınmadan dava açsak
mahkeme dosyayı iade eder” sözleriyle sitemetti. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında “Ergenekon terör örgütüne üye olmak, tehdit ve iftira” suçlarından soruşturma açtığı için HSYK tarafından “yetkisini aştığı” gerekçesiyle bu görevden alınan Şanal, yakın çevresine yaşananları ve kendisiyle birlikte yetkileri alınan 3 meslektaşıyla ilgili konuştu. Şanal, Cihaner ile ilgili soruşturmada herhangi bir usulsüzlük olmadığını savundu. İşte Şanal'ın soruşturmaya ilgili yakın çevresine anlattıkları: “Bizim vicdanımız rahat. Görevimizi yaptık.
Yaklaşık iki ay kadar önce Cihaner ile ilgili delilleri 'Gereğinin takdir ve ifası' için Ceza İşleri GenelMüdürlüğü'ne gönderdim. Operasyondan birkaç gün önce “Kişisel suçtur, gereğinin yapılması' diye yanıt gönderildi. Eğer bu yazıya rağmen bir işlem yapmamış olsaydımo zaman görevimi kötüye kullanmış olurdum.”
Şanal, HSYK'nın ifadelerine başvurmadan yetkilerini almasına şu sözlerle sitemetti: “Biz yetkimizi aşmadık. Prof. Dr. Erdener Yurtcan, 'Savcılar yetkilerini aşmamıştır' diyor. Ergenekon terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma yürütülüyor. Terör örgütüne üye olmanın görevle ne alakası var? Biz kafamıza göre hareket etmeyiz. Kanunlara, Yargıtay kararlarına göre hareket ederiz. Dünyanın hiçbir yerinde bir şüphelinin ifadesi alınmadan hakkında karar verilmez.”
Anlatımlarında Başsavcı Cihaner'in makamında 2, evinde ise bir kameranın sürekli çekim yaptığını, el koyduğu delilleri kamera önünde mühürlediğini ifade eden Cihaner, “'Başka bir savcı da gelsin' deyince 'Kimi isterseniz o gelsin' dedim. Onun istediği bir savcı ve avukatı aramalara başından sonuna kadar nezaret etti. Başsavcı Cihaner'in eşi aracıyla gelmişti. Delil kaybı olmasın diye anahtara el konuldu. Gözaltı sırasında bir başsavcının nezarette kalmasını nezaketime yakıştıramadım. Çok yorgun olmama rağmen bir an önce mahkemeye intikal etsin, emniyetin nezaretinde kalmasın diye ifadesini aldım. Bu bile yanlış yerlere çekildi” diye konuştu.
“Yetkimiz kaldırıldı. Vurun abalıya denildi” diyen Şanal, Dosyanın gizli tanığı dahi deşifre edildi. Bakanlığın, cemaatin, Başbakan'ın tetikçisi yaptılar. Kimsenin tetikçisi değilim. 'Cihaner ile arasında husumet var o yüzden soruşturma açtı' dediler. Zerre kadar alakası yok. Cihaner'e ifadesini alırken 26 soru sordum. Sorulardan biri bile İsmailağa Cemaati ile ilgili değildi” dedi.
(HABERTÜRK)