Da Vinci'nin şifresi artık yazılarında

Şükran Çiftçi
00:0013/06/2010, Pazar
G: 12/06/2010, Cumartesi
Yeni Şafak
Da Vinci'nin şifresi artık yazılarında
Da Vinci'nin şifresi artık yazılarında

Rönesans'tan bugüne bilinen en iyi sanatçılar arasında yer alan İtalyan mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı ve ressamı Leonardo da Vinci, şimdi de bilinmeyen başka bir yönüyle, yazılarıyla hayranlarıyla buluşuyor. İlk kez YKY'den Türkçeye çevrilen bu eser, 'Leonardo da Vinci Yazılar' ismiyle büyük ustanın masallarını, kehanetlerini, nüktelerini ve başka konularda yazmış olduğu pek çok yazıyı meraklılarına sunuyor.

16.yy.'ın en önemli ismi, Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği'nin sanatçısı Da Vinci, resimleriyle Rönesans Sanatı'nı doruğa ulaştırdı. Diğer yapıtlarıyla da dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sanatçısı unvanını alan ressam, sadece resim ve heykeller yapmak, festivaller organize etmekle uğraşmadı, aynı zamanda bina, makine ve silah tasarımları, doğa, mekanik, geometri, uçan makinelerin yanı sıra, kilise, kale ve kanal yapımı gibi mimari yapılar ile ilgilendi, anatomi çalışmaları yaptı, öğrenciler yetiştirdi ve bunların yanında ilk baskısı 1952 yılında yapılan Yazılar'ı yazdı. Da Vinci'nin bizzat kaleme aldığı, yaklaşık 700 sayfalık iki elyazması 1967 yılında Madrid Kütüphanesi'nde bulundu ve bugün ünlü muciti, resim ve mekanik bilgisini bir yana bırakan içerisinde masallara, kehanetlere, nüktelere yer verdiği eseriyle de tanımaya çalışıyoruz. Kemal Aktay'ın çevirisiyle dilimize kazandırılan bu kitap, Da Vinci'nin yaşamı, sanat ve bilim hakkındaki düşünceleriyle başlıyor, sonra yazılar kısmına geçiyor ve burada önsözler, kehanetler, Leonardo'nun mektupları, dilbilgisi ve sözcük üzerine yaptığı çalışmaları ve çeviri yazılarına ver veriyor. Akıcı diliyle sanatçının bambaşka bir yüzüne de ışık tutan kitap, okuyucuyu unutulmayacak sözleriyle Da Vinci'ye bir kez daha hayran bırakıyor.


DA VİNCİ MASALCI OLDU

Günlük hayatta pek çoğumuzun karşılaştığı olaylara Da Vinci, masallarında ele alıyor ama bu masallar çocuklardan çok büyüklere ders verir nitelikte. Alçak gönüllülük ederek yücelenlere anlatılan Alçak Gönüllü Kar masalı bunlara verilecek en güzel örneklerden: Kendisini çok yüksek bir dağın en tepesinde duran bir taşın üstüne tutunmuş bulan küçük kar parçası, hayallere dalıp düşünmeye ve kendi kendine şöyle demeye başlamış:

'Şimdi, küçücük bir kar parçası olarak, böylesine yüksek bir yere yerleştiğimi ve buradan görebildiğim onca karın benden daha aşağıda olmasına aldırmadığımı düşünmeyecekler mi? Minik cüssemin bu güzelliği hak etmediği kesin; çünkü küçük olsam da güneşin dün yoldaşlarıma yaptığını kendi gözlerimle gördüm: Güneş birkaç saat içinde yok etti onları ve bu gereğinden daha yüksek bir yere yerleştikleri için oldu. Ben güneşin öfkesinden kaçmak, alçak gönüllü davranmak ve küçük cüsseme uygun bir yer bulmak istiyorum.'Ve kendisini aşağıyı atarak, yükseklerden öteki karların üzerinden yuvarlanarak aşağı inmeye başlamış; ama ne kadar alçak bir yer aradıysa, büyüklüğü o kadar artmış, öyle ki inişi bir tepenin üstünde son bulduğunda, neredeyse onu üstünde tutan tepeden daha küçük olmadığını görmüş; üstelik o yaz güneşin yok ettiği son kar o olmuş.


DA VİNCİ'NİN SİZE NASİHATLERİ VAR

Leonardo'nun bunun gibi 54 farklı masalının yer aldığı kitapta 'Düşünceler' başlığı altında yazdığı yazılarda da oldukça anlamlı nükteler bulunuyor:

İşitenin kulağına hoş gelmeyen sözler, onu usandırır ya da öfkelendirir. Ve çoğu zaman bunun belirtisini görürsün: Bu tür dinleyiciler bol bol esnerler. Dolayısıyla daha iyi davranmalarını istediğin kişilerin önünde konuşurken, bu tür bıkkınlık görüntüleri gördüğünde, konuşmanı kısa tut ya da değiştir; başka türlü davranacak olursan, o zaman arzu ettiğin hoş karşılığın yerine, nefret ya da düşmanlık kazanırsın.Ve bir kişinin konuştuğunu işitmeden, onun neden zevk aldığını hissetmek istiyorsan, onunla konuşurken söz ettiğin konuları değiştir; onun esnemeden ya da kaşlarını çatmadan ya da çeşitli hareketler yapmadan dikkatle dinlediği şey onun hoşlandığı şey olduğundan emin olabilirsin.


Sanatında gösterdiği ince fikri insan üzerinde de yönelten büyük ustanın birbirinden anlamlı cümlelerine birkaç örnek de şöyle:

  • Ey şeyler üzerine düşünen kişi, doğanın olağan yoldan kendi kendine ortaya çıkardığı şeyleri bilmekle övünme! Kendi zihninle tasarladığın şeylerin amacını biliyorsan, o zaman sevin.
  • Hiçbir şeyden korkma adının kötüye çıkması kadar. Bu kötü ün, kötü alışkanlıklardan doğar.
  • Hatasını düzeltebilen kişiden öğüt al.
  • Umut öldüğünde boşluk doğar.
  • Nefse hakimiyet: en büyük hakimiyet de odur, en küçüğü de.
  • Yitirilen şeye zenginlik denmez. Gerçek mülkümüz ve sahibinin gerçek ödülü, erdemdir. Erdemi yitirmek olanaksızdır, yaşam bizi bırakmadıkça, o bizi bırakmaz. Malı mülkü, dış zenginliği her zaman korkarak tut elinde;bunlar çoğu zaman onları yitiren sahiplerini aşağılanma ve alayla baş başa bırakırlar.
  • Zamanı boşa harcayan kişi dostunu yitirir ve asla parası olmaz.
  • Gençliğinde yaşlılığın zararını telafi edecek şeyi edin. Ve yaşlılığın besininin bilgelik oluğunu anlarsan gençliğinde öyle davranırsın ki yaşlılığında besinin eksik olmaz.
  • Uçup giden yaş gizlice yol alır ve insanı aldatır; hiçbir şey yıllardan daha değerli değildir ve erdem eken,ün biçer.
  • Zorluk çekmemek için kendini zora sokan adam delinin dik alasıdır ve büyük bir uğraşla elde ettiği iyi şeylerin tadını çıkarma umuduyla yaşamı gelir geçer.
  • 'Hayvan Kitabı' başlığı altında da Da Vinci, kuzgundan, bukalemuna, suaygırından, yılana kadar pek çok hayvan hakkında ilginç bilgiler paylaşılıyor. Kitabın son kısımlarında yer alan 'Kehanetler' bölümünde de pek çoğu gerçekleşmiş olaylardan bahsediyor: insanlar öyle zavallı bir hale düşecekler ki, başkalarının onların acıları ya da gerçek zenginliklerini yitirişleri üzerinden çıkar sağlamalarından hoşnut olacaklar. Burada kastedilen şey sağlıktır.Bunun gibi pek çok örneğin yer aldığı kitap, sadece Da Vinci hayranlarına değil, kitap okumaktan hoşlanan herkes için keyifli ve öğretici.