Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, referandum süresinin kısaltılmasına ilişkin yasayı veto etmesinin, hukuk devletinin ilkeleri çerçevesinde olağan sayılabilecek bir süreç olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın, AB'ye katılım süreci hakkında Kurul'a bilgi sunduğunu söyledi. AB müzakere süreciyle ilgili fasıllar bağlamında ortaya çıkan gelişmeler hakkında değerlendirmeler yapıldığını ifade eden Şener, 4 müzakere faslında Türkiye tarafından görüş bildirildiğini, 3 ayrı fasılda da görüş hazırlığının devamettiğini kaydetti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in, Bor Enstitüsü'nün enerjiyle ilgili çalışmaları hakkında bir sunum yaptığını anlatan Şener, bor konusunun, Türkiye'de uzun süredir gündemde olan bir konu olduğunu hatırlattı. Hükümetin oluşturulduğu dönemde kamuoyuna ilan edilen Acil Eylem Planı'nda bor madenlerinin değerlendirilmesi konusuna da yer verildiğini kaydeden Şener, Acil Eylem Planı'na uygun olarak Bor Araştırma Enstitüsü'nün kurulduğuna işaret etti. Enstitünün özerk bir kuruluş olarakyapılandırıldığını belirten Şener, kuruluşun kendi çalışmaları dışında dışarıya da araştırma yaptırma özelliğine sahip olduğunu bildirdi. Türkiye'deki bor rezervinin, tüm dünya ülkelerindeki rezervin toplamından daha fazla olduğunu kaydeden Şener, dünyadaki bor rezervlerinin yüzde 72'sinin Türkiye'de olduğunu söyledi. Şener, borun kullanım alanının geliştirilmesi ve katma değeri artırarak işleme tabi tutulmasının önem taşıdığını vurguladı. Türkiye'nin 2002 yılında 186 milyor dolar değerinde borihraç ettiğini ifade eden Şener, bor ihracatının 2006 yılında ise 367 milyon dolara yükseldiğini açıkladı. Bor madeninden bor kimyasalına geçişin ve düşük katma değerden yüksek katma değere geçişin temel hedef olarak benimsendiğini dile getiren Şener, bu konuda bazı sonuçlar elde edilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu söyledi. Şener şunları söyledi:
"Ekonomik olarak bir yeniliğin ortaya çıkması, buluşun olması bağlamında farklılıklar arzetmektedir. Daha önce uygulanmayan bir teknolojiye geçebilirsiniz. Ancak bunun piyasaya sunulması, kalite artırımı, maliyet düşüklüğü ve rekabet avantajları sağlayarak üretim zincirinin içine girilmesi yenilik olarak kabul edilmektedir ki tüm bunlar belli bir süreç içinde gerçekleşebilir. "
Bor madenine ilişkin sanayileşme aşamasında olan pek çok projenin geliştirildiğini anlatan Şener, borun çimento sektöründe, seramik sektöründe, mikro besleyici olarak, yanmaz boya olarak, izolasyon malzemesi olarak, kağıt ağartması için, çinko borat olarak, yem olarak, borlu çelik olarak, çelik endüstrisinde katkı maddesi olarak, ahşap işlerinde yanmaya karşı dayanıklılık açısından ve pek çok alanda kullanımı konusunda ilgili araştırma kuruluşlarının çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. Şener, "Bormadeninin kullanım alanları ve sanayileşmede değişik sektörlerde sonuç doğurabilmesi için çalışmalar devam etmektedir. Bu sektörlerde neticeler alınmıştır ancak sanayileşme aşamasındadır. Bu maden diğer pek çok alanda araştırmalar bağlamında ülkenin gündemindedir. Orta ve uzun vadede bor madeninin Türk ekonomisine çok önemli katkılar sağlayabilecek özellikte olduğu ve bu sürecin hükümetimiz tarafından da kararlılıkla uygulandığı ve sürdürüldüğü rahatlıkla belirtilebilir" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Sezer'in referandum süresini kısaltan yasayı veto ettiğinin hatırlatılması üzerine Şener, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, Türkiye'de kurumlar bulunduğunu ve bu kurumların Anayasa'da belirlenmiş yetkileri ve sorumluluklarının olduğunu söyledi. Türkiye' Anayasa ve yasayla belirlenen kurallar bulunduğunu kaydeden Şener, "Hukuk devletindeyapılan tüm eylemler, işlemler ve düzenlemeler bu kurallar ve kurumların yetkileri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bir yasa tasarısı TBMM'de görüşüldükten sonra Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı'nın bunu tekrar görüşülmek üzere Meclis'e gönderme yetkisi vardır. Bu Anayasa ile belirlenmiş bir kuraldır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu yetkisini kullanmıştır. Yarın Anayasa Mahkemesi'nde Anayasa değişikliği paketi görüşülecektir. Anayasa Mahkememiz, Anayasa ile kendisineverilen yetkiler ve görevler çerçevesinde konuyu ele alacaktır. Konu Bakanlar Kurulu'nda değerlendirilmemiştir. Ancak her ortaya çıkan yeni durum siyasi partilerin kurumlarında görüşülür ve değerlendirilir. Hukuk devletinin ilkeleri çerçevesinde olağan sayabileceğimiz bir süreci yaşadığımızı belirtebilirim" dedi.
Şener, bor madenlerinin özel sektöre açılıp açılmayacağına yönelik soru üzerine, madenlerle ilgili yasal düzenlemeler ve sınırlamalar neyse, bor madenleriyle ilgili düzenlemelerin ve sınırlamaların da aynı şekilde olduğunu ifade etti. Bor madeninin kullanım alanlarının genişletilmesiyle ilgili ara dilmektedir ki tüm bunlar belli ştırmaların değişik kuruluşlar tarafından sürdürüldüğünü ifade eden Şener, Bor Enstitüsü'nün bu konularla ilgili araştırmayı başta üniversiteler olmak üzere bazı kuruluşlaravermek üzere onların da çalışma yapmasını sağladığını anlattı. Şener, özellikle son 4 yılda hükümet olarak Ar-Ge'ye çok önemli kaynaklar aktardıklarını hatırlattı. Kamunun Ar-Ge'ye aktardığı kaynakları artırdıklarına işaret eden Şener, özel sektörün de kaynaklarının daha büyük bir kısmını Ar-Ge'ye aktarması için teşvikler ve yönlendirmeler yaptıklarını vurguladı.