Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile İsrail Savunma Bakanı Barak arasındaki görüşmede 'alçak sandalye' krizi İsrailli Bakan'ın iyi niyet beyanları ile aşıldı. Davutoğlu, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin yeniden üst noktaya gelmesinde ise kilit noktanın Gazze olduğunu belirtti. Önce abluka kaldırılsın ardından barış niyeti ortaya konulsun.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesi sırasında ilginç sahneler yaşanıyor. Barak konuyu büyükelçi krizine getirerek, tam 3 kez, “Büyükelçinize reva görülen muameleyi tasvip etmiyoruz” diyor. Sonra özel fotoğrafçısını çağırarak, gazetelerin birinci sayfasında yer alan o meşhur pozu veriyor. Büyükelçi Çelikkol'un iki bakanın arasında yer aldığı iade-i itibar kareleri böyle doğuyor. Barak, yeni bir sayfa açmaktan ve ilişkilerin düzelmesinden söz ederken Türk muhataplarının zihninde iki fotoğraf canlanıyor. Soru işaretli olanı Barak'ın İsrail'i ne kadar temsil ettiği ve barış isteyip istemediği diğeri ise barış sorusu kazındığında altından çıkacak olan Gazze...
Dışişleri Bakanı ile görüşmesi sırasında Davutoğlu, çok net konuşuyor. Gazze'deki ablukanın sadece Hamas'a uygulanmadığını belirtiyor ve sadece Hamas'ın değil çocukların ve kadınların da abluka altında olduğunu söylüyor. “Okul malzemelerini dahi sokmuyorsunuz” uyarısı yapılıyor. Verilen mesajları şöyle sıralamak mümkün:
-Barış istiyorsan bunu çok net bir şekilde ortaya koy.
-Gazze'de abluka kalkmadan ilişkiler normalleşmez.
-Suriye-İsrail barış görüşmelerinin başlamasını istiyor musun?
-Filistin'le aranızda 2 devletli bir çözüm olacak mı? Buna açık mısınız?
Bir nokta kendisine çok net bir şekilde izah ediliyor.
Ülkemizde İsrail'e karşı genel bir tepkinin olduğu ve eleştirilerin yükseldiği belirtiliyor. “Bu ne İsrail devletinedir, ne İsrail halkına karşıdır ve ne de antisemitizm vardır” deniliyor. Peki sorun ne? Konu odaklı eleştiriler olduğu anlatılıyor. Örneğin sen Gazze'ye girersen eleştiririz. Gazze'de ablukayı kadın ve çocukları cezalandıracak bir katılıkta sürdürmeye devam edersen tepki gösteririz deniliyor. İlişkilerin düzelmesi için de ilişkilerin bozulduğu noktadan başlanılmasının gerçekçi bir yol olduğu anlatılıyor. 1 yıl öncesine kadar (Gazze) İsrail ile ilişkileri iyi bir ülkeysek, Osmanlı İmparatorluğu nasıl Yahudilere kucak açtıysa, modern Türkiye Cumhuriyeti 2. Dünya Savaşı sırasında size kucak açtıysa bugün yaptığımız eleştiriler de kendimizi haklı görüyoruz. Bu tarihi süreklilik bizim İsrail halkına ve devletine olan bir düşmanlığımız olmadığını ortaya koyar.
Siz Gazze'ye müdahale ederseniz ya da ona benzer bir iş yaparsanız yine eleştiririz deniliyor.
Peki Barak'ın bu ziyareti ile önerdiği gibi yeni bir sayfa açılabilecek mi? Çözümün anahtarı sorunun başladığı noktada bulunuyor. Gazze...
