Yüksek öğretim alanının yolsuzluk ve usulsüzlüğe elverişli bir çevre haline geldiği tespiti yapılan DDK Raporu'nda iki eski YÖK Başkanı'na soruşturma açılması istendi.
Cumhurbaşkanlığı DDK, ihbar ve şikayetleri hukuka aykırı bir şekilde soruşturmayan eski YÖK başkanları hakkında soruşturma açılmasını istedi. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu “Yükseköğretimde Gözetim ve Denetim” raporunu açıkladı. Raporda, yüksek öğretim alanının 'denetim açığı' nedeniyle 'yolsuzluk ve usulsüzlüğe elverişli bir çevre' hâline geldiği ve bu durumun kronikleştiği tespiti yapıldı.
Rapora göre YÖK'ün kontrolündeki Yükseköğretim Denetleme Kurulu, YÖK Başkanları ve rektörler hakkındaki ihbar ve şikayetler ile ilgili "soruşturma açılmasına gerek görülmemiştir" kararları vererek "hukuka aykırı" davrandı. Üniversitelerde denetim açığının kronik hale geldiğini belirten DDK, eski YÖK Başkanlarının ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu'nun "hukuka aykırı" uygulamaları nedeniyle soruşturma açılmasını istedi. Raporun Cumhurbaşkanlığı internet sitesine konulan özetinde iki YÖK Başkanının isminin kapatılması dikkat çekti.
YÖK'ün ilk defa denetlenmesi anlamına gelen rapor, çok sayıda çarpıcı bilgiyi belgeleriyle ortaya koyarken, geçmiş YÖK yönetimlerinin yaptığı 'hukuksuzluğu' da ortaya koydu. İşte DDK raporunun ortaya çıkardığı çarpıcı gerçekler:
-İhbar ve şikâyetlerle ilgili olarak "soruşturma açılmasına gerek yoktur" şeklinde kararlar alınarak herhangi bir soruşturma yapılmadı.
-'Soruşturma açılmasına gerek görülmemiştir' şeklinde alınan kararlar cari bir usul hâline getirildi ve ihbar ve şikâyet müessesesinin işlerliğini kaybetmesine yol açıldı.
-Hesap verilebilirlikten uzak bir çalışma yöntemi, her seviyede YÖK'e hakim oldu. Böylece çeşitli sahtecilik fiilleri bu ortamda vücut buldu.
-Sayıştay, Maliye Bakanlığı veya Cumhuriyet Savcılıklarının yazıları şikâyet edilen üniversite rektörüne gönderildi. Rektörün cevabi yazısı esas alınarak "soruşturmaya mahal bulunmadığı" şeklinde Başkanlık kararları alındı.
Raporda, muhbir ve şikâyetçinin kimliklerinin gizlenmeksizin, ihbar ve şikayetin, şikâyette bulunulan kişilere/rektörlere/üniversitelere gönderilerek, muhbir ve şikâyetçilerin kimlik bilgilerinin 'hukuka aykırı bir şekilde' ifşa edildiği tespiti yapıldı. Ayrıca alınan "soruşturma açılmamasına yönelik" kararların, muhbir ve müştekiler ile Cumhuriyet Savcılıklarına gönderilmeyerek dava açma hakkının ortadan kaldırıldığı belirlendi. DDK Raporu'nda, Yükseköğretim Denetleme Kurulunun yeni baştan ele alınarak soruşturmaların, 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesine göre değil, genel hükümlere göre yapılması önerisi de getirdi.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, gazetecilerin, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) yükseköğretimle ilgili raporu ile ilgili sorularını cevapladı. Bir gazetecinin 'Rektörlerle ilgili şikayette bulunan kişilerin muhbirlerin isimlerinin ifşa edilmesi de eleştiriliyor bununla ilgili bir değerlendirmeniz olacak mı?' sorusunu Özcan, 'Zaten rektörden şikayeti olan adamı, biz tekrar rektöre yolluyorduk. O yanlış bir şey. Ben size bunu birkaç kere söyledim. Onu değiştirmemiz lazım. Siz rektörü şikayet ediyorsunuz, biz de alıyoruz diyoruz ki; 'Bu şahıs şikayet ediyor, şuna bir bakın'. O yanlış bir şey. Başka bir mekanizmayı çalıştırmaya çalışacağız. Onu değiştirmek istiyoruz' diye yanıtladı.