Bayram demek paylaşmak demek... Bayram demek mutluluk demek... Bayram demek çocukların gözlerindeki ışıltı demek, heyecan demek, güzel kıyafetler, oyuncaklar, belki de birazcık harçlık demek... İşte bu yüzden bayramların gelmesini dört gözle bekler çocuklar
Bayram sabahı uyandıkları zaman büyük bir heyecanla aldıkları yeni elbiseleri giymek için koşar onlar, yiyecekleri şekerleri çikolataları düşünür, daha şimdiden alacakları harçlıkların hesabını bile yapar. Ev kalabalıklaşır, heyecan doruklardadır, büyüklerin elleri öpülür, uzun zamandır görüşemeyen akrabalar kucaklaşır, dertleşir. Kurbanlar kesilir Allah'ın huzurunda pay edilir akrabalara komşulara. O küçücük yürekler etrafında dolanır kurbanlıkların, bir taraftan kıyamazlar ona ama yine de bilirler hikmetini. Diğer tarafta ise bayram sabahına bir yanı eksik kalkan çocuklar vardır. Onlar da bilir bayram paylaşmak demektir, mutluluk demektir, güzel kıyafetler demektir. Ama eksiktir bazı şeyler. Belki evin direği, belki de şefkat yumağı olan anneleri. Her ne kadar gelse de akrabalar, komşular hep eksiktir işte. Bir de anne-babanın yokluğu değildir hayatta sadece eksik kalan. Başını okşayacak şefkat elinin dışında eksik kalan başka şeylerde vardır. Oyuncaktır bu mesela, güzel kıyafetlerdir, şekerdir, çikolatadır. Çocuk yüreği ister onları da.
İşte bu çocukların eksik yanını doldurmak düşer büyüklere de. Belki bir anne veya babanın eksikliği doldurulamaz ama onların mahzun yüreğine şefkat eli dokunabilir. Sabah uyandıklarında onlar da diğer çocuklar gibi yeni kıyafetlerine koşar, evdeki çikolatadan yerler artık. Bayramlık ayakkabısını giyer ve öperler konu komşunun elini. Yetimlere bu güzel duyguları yaşatanlar da bilirler onların Allah'ın emaneti olduğunu. Onlar bilirler sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşayarak, elinin dokunduğu her saç teline karşılık sevap kazanacaklarını. Bu anlayışla yola çıkar halkın vekili olanlar da. Geleceğin mimarı yetimlerin gözlerindeki ışık sönmesin diye çalışır. Bir yanı eksik kalan ama içindeki umudu söndürmeyen yetimler gider, kendi seçer kıyafetlerini EDİM'den beğendiğini alır, mutlu olur. Artık onlar da hazırdır Kurban Bayramı'na. Buruk da olsa mutludur Allah'ın kutsal emanetleri ve bilirler ki Esenler Belediyesi onların yanında. 'İyi ki Esenler'de yaşıyorum' diye geçirirler içlerinden. Çünkü yetimlere duyarlı bir belediye ve iyi bir başkan vardır. 150 ailenin 357 yetim çocuğunu giydiren Esenler Belediyesi'ne gidemez belki teşekkür etmek için ama minik ellerini açar semaya doğru.