AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Yeşilyurt Belde Belediye Başkanı Veli Doğan'ın verdiği iftara katılarak vatandaşlarla sohbet etti. 'Türkiye'nin daha güçlü bir ülke, vatandaşının da daha onurlu birey olabilmesi için gerçek demokrasiyi getirmek ve yaşatmak zorundayız" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, 'Türkiye'nin daha güçlü bir ülke, vatandaşının da daha onurlu birey olabilmesi için gerçek demokrasiyi getirmek ve yaşatmak zorunda olduklarını' söyledi.
Tanrıverdi, Manisa'nın Alaşehir ilçesinde Yeşilyurt Belde Belediye Başkanı Veli Doğan'ın verdiği iftara katıldı, ardından Yeşilyurt'a geçerek belediye bahçesinde vatandaşlara hitap etti.
AK Parti'nin 8 yıllık iktidarı boyunca devlet-millet kaynaşmasını sağladığını söyleyen Tanrıverdi, 'Bu kaynaşma ile 'Nerede bu devlet' sözünü halkımıza unutturduk. AK Parti iktidarı ile Türkiye'de her şey yerli yerine oturmuştur. Tüm dünyanın yaşadığı küresel ekonomik kriz, Başbakanımızın söylediği gibi, bizi teğet geçmiştir. 2010 kurtuluş yılı olacaktı ve olmuştur. Türkiye güvenilir bir ülke konumuna gelmiştir' diye konuştu. Tanrıverdi, Türkiye'nin daha güçlü bir ülke, vatandaşının da daha onurlu birey olabilmesi için gerçek demokrasiyi getirmek ve yaşatmak zorunda olduklarını ifade ederek, anayasa değişikliği paketinin bunun ilk adımı olacağını söyledi.
CHP'nin anayasa değişikliği paketinin TBMM'deki oylamasına katılmadığını belirten Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: 'CHP'liler TBMM'de oy kullanma kabinine dahi gitmedi. Çünkü yürekleri yetmedi. Oysa 'evet' ya da 'hayır' hatta çekinser oy bile kullanabilirlerdi. Bunu da yapamadılar. İnanıyoruz ki halkımız bunların işlediği ayıbı işlemeyecektir. Sandığa gidip hür iradeleri ile oy kullanacaklardır. Benim TBMM'de izim var. Çünkü oy kullandım. Hani derler ya 'Tarlada izi olmayanın, üzüm yemeğe yüzü olmaz'. Peki CHP'lilerin yüzü var mı? Onlar kendi yapamadıklarını şimdi neden sizden istiyorlar. Sizin yönünüz değişimden yana olduğu için ben 'evet' oyu kullandım. Sizden 'hayır' isteyen CHP'liler bunun hesabını vermeliler. Ve siz sandıkta bunun bedelini ödetmelisiniz onlara.'