Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Türkiye bu süreçte 500 milyon Avrupalıdan korkmazken, 500 milyon Avrupalının Türkiye'nin dininden, 70 milyon Türkün inancından endişe duymasının ne kadar saçma olacağını vurguladım" dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının herkesin ortak hassasiyet göstermesi gereken bir konu olduğunu söyledi.
Temaslarda bulunmak için Litvanya'nın başkenti Vilnius'a gelen Bağış, A.A muhabirine verdiği özel demeçte, kalkınabilen demokrasilerin hepsinde bağımsız ve tarafsız yargının önemini herkesin gördüğünü belirterek, "Türkiye'de de yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı hepimizin ortak hassasiyet göstermesi gereken bir konu. Tarafsız ve bağımsız yargı hepimize lazım" dedi.
Türkiye'nin gerçek anlamda bağımsız bir yargıya kavuşabilmesi için yargı kurumlarının Adalet Bakanlığı ile birlikte hazırladığı yargı reformları strateji belgesinin hayata geçirilmesinin zamanının geldiğini ifade eden Bağış, "Türkiye'ye yakışır bir anayasa, Türkiye'ye yakışır bir yargı reformuna kavuşmak için hep birlikte el ele vermemiz, çalışmamız gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Bağış, bir soru üzerine, Türkiye'deki son iç gelişmelerin dost ve müttefik ülkelerin gündeminde bulunmadığını ve Litvanya'daki temaslarında da bu konunun gündeme gelmediğini belirterek şunları kaydetti:
"Onlar Türkiye'nin bu ekonomik potansiyelinin, dinamizminin farkındalar. Bu ekonomik potansiyeli kendi ülkelerinin potansiyeliyle nasıl birleştireceklerine kafa yoruyorlar. Avrupa'nın en büyük 6. gücünün kendi ülkelerininkiyle nasıl iç içe olabileceğine kafa yoruyorlar. Örneğin Viking Tren Hattı projesini sık sık gündeme getirdiler. Bunları dönüşümüzde Sayın Başbakan, Sayın Ulaştırma Bakanı ve ilgili diğer kurumlarımızla görüşme imkanı bulacağız. Türkiye'nin içindeki gündem buralarda çok etkili değil."
Bakan Bağış Avrupa'daki İslam fobisiyle ilgili bir soru üzerine de, Vilnius Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki konferansında bir öğrencinin bu konuda benzer bir sorusunu yanıtladığını belirterek, "Bir öğrencinin Türkiye AB üyesi olur mu? Olursa bizi İslamlaştırır mı diye bir sorusu oldu. Orada bizim birbirimizi değiştiremeyeceğimizi, ne onların bizim dinimizi ne de bizim onların dinini değiştirme gibi bir niyetinin olmadığını söyledim" ifadesini kullandı.
İnsanların tuttukları futbol takımını bile bir başkasının hatırı veya baskısı sonucu değiştirmediğini kaydeden Bağış, "Türkiye bu süreçte 500 milyon Avrupalıdan korkmazken, 500 milyon Avrupalının Türkiye'nin dininden, 70 milyon Türkün inancından endişe duymasının ne kadar saçma olacağını vurguladım" dedi.
Bağış, Vilnius'ta Litvanya Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Parlamento Başkan Yardımcısı ve parlamenterlerle görüştüğünü belirterek, "Litvanya Türkiye'nin AB üyeliğine açıktan destek veren ülkelerden biri. 1920'lerden beri gelen samimi ilişkilerden dolayı Türkiye'ye açıktan destek veren ülkelerden biri" diye konuştu.
Litvanya Cumhurbaşkanı ve Başbakanının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ülkelerine davet ettiğini belirten Bağış, "Bu önemli bir süreç. Türkiye'nin AB üyeliğine destek veren bu ülkenin davetini bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımıza iletmekten büyük memnuniyet duyacağım" dedi.
Litvanya'nın 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası evsahipliği için oy kullanacak ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Bağış, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Kendilerinin Türkiye'nin evsahipliği yapmak istediği bu süreçte, destek konusunda yardım istedik. O konuda da olumlu sinyaller aldık. Birçok konuda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. İkili ticaretimizi artırmanın, ikili sosyal ve kültürel ilişkilerin boyutlarını artırmanın yollarını değerlendirme fırsatı bulduk. Buradan Talinn'e, oradan da Riga'ya geçerek diğer Baltık ülkelerinin Türkiye ile olan ilişkilerini değerlendirme fırsatını bulacağız. Türkiye'nin AB müzakerelerinde, her bir üyenin desteği çok önemli. Türkiye her müzakere faslını açtığında bütün ülkelerin oybirliğiyle açıyor. Ülkelerin nüfusu küçük de olsa, büyük de olsa o ülkelerin oyları eşit. Dış politikamızın aktif olarak bu ülkelerde takip edildiğini görmek bir Türk olarak beni çok gururlandırdı."