AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, 'Türkiye'nin sorunları konusunda hiçbir somut önerisi bulunmayan, bugün söylediğini yarın yalanlayan Sayın Baykal, halkımızın değil başkalarının emrinde hareket ediyor izlenimi vermektedir' dedi.
Ayalan, yaptığı yazılı açıklamada, 'Tutarsız, güvenilmez, krize odaklı ve gerilim siyasetinden medet umarak hareket eden ve içinde olduğu güven erozyonunun farkında bile olmayan ya da olmak istemeyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alarak itibar arayışına girdiğini' savundu.
AK Parti'nin, millete verdiği sözlerin arkasında duran politikaları, ülkeye çağ atlatan icraatları ve istikrarlı tutumuyla halktan her zaman en yüksek notu aldığını belirten Ayalan, 'Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a çok partili siyaset tarihinin en yüksek güven ve itibar notunu veren Türk milleti, 'dün dündür bugün bugündür' anlayışıyla hareket eden, kendi tabanı tarafından bile güvenilmez bulunan, tutarsız duruşuyla itimat telkin etmeyen ve hizipçi siyaset anlayışıyla ünlenen Sayın Baykal'ın notunu ise her zaman düşürmüştür' görüşünü ifade etti.
Baykal'ın 'kendi durumunu gözden geçirmesi gerektiğini' kaydeden Ayalan, Türk halkının Baykal'ın siyaset yapma tarzını onaylamadığını savundu.
'Türkiye'nin sorunları konusunda hiçbir somut önerisi bulunmayan, bugün söylediğini yarın yalanlayan Sayın Baykal, halkımızın değil başkalarının emrinde hareket ediyor izlenimi vermektedir' görüşünü bildiren Ayalan, halkın bu tür siyasetçilere hiç bir zaman güvenmediği, bundan sonra da güvenmeyeceğinin bilinen bir gerçek olduğunu belirtti.
Ayalan, açıklamasında şunları kaydetti:
'Ekonomi konusunda kriz çığırtkanlığı yapan, kurumları yıpratmaya ve birbirine düşürmeye yönelik değerlendirmelere başvuran ve Başbakanımız Sayın Erdoğan'ı hedef alarak güven kazanma arayışına giren Sayın Baykal, hangi güç odaklarının ve kimlerin emriyle hareket edip etmediğini, hangi gece yarısı gelen telefonla o ana kadar savunduğu görüşlerinden çark ettiğini, kirli ilişkiler yumağı içinde Türkiye'nin demokratikleşmesinin önünü tıkamaya yönelik bir tutum içine girip girmediğini kamuoyuna açıklamalıdır.'