Mersin Dayanıklı Tüketim Malları Satıcıları Dayanışma Derneği (MERSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Demir, iş hayatındaki krizlerin hiçbir zaman bitmeyeceğini, bu nedenle de artık krizlerle yaşamaya alışılması tavsiyesinde bulunarak, çözüm ve umutlarınsa hiçbir zaman tükenmeyeceğini söyledi.
Bir şehir merkezinde hayatın devamının sosyal ve kültürel yaşamın canlılığı, küçük ve orta büyüklükteki esnafın işlerinin canlılığına bağlı olduğunu söyleyen Özcan Demir, insanların da yaşadıkları kentin ve kendi pazarlarının ana dokusunu oluşturan binlerce işyerinden alışveriş yaparak hizmet aldığını hatırlattı. Demir, on binlerce insanın da bu işyerlerinde istihdam edildiğini, tüm bu tablonun da ekonomisi ve pazarı canlı olan tüm şehirler için geçerli olduğunu ifade ederek, bu anlamda da bir kentin perakende zenginliği ve dinamiğinin, kent hayatının varlığını ve devamlılığını sağlayan temel unsurlardan biri olduğunu kaydetti. Perakendenin, aynı zamanda da ticaretin başlangıcı olduğunu vurgulayan Demir, "Tüm sistem perakende üzerinden dönüyor, perakendenin olmadığı bir yerde ticaretin devam etmesiyse söz konusu değildir. Ticaret olmazsa üretim de olmaz; üretim olmayınca da bir yerde ticaretin devam etmesi mümkün değil. Bugün, cadde perakendeciliğinin çok büyük sıkıntıları var. Bu sadece Mersin'in değil, tüm Türkiye'nin sorunudur. Son yıllarda işsizliğin büyük artışlar göstermesinin altında yatan temel nedenlerden biride cadde perakendeciliğinin, yabancı kökenli mağazaların ülkemize girişiyle birlikte orantısız bir rekabete karşı karşıya bırakılması sonucu aldığı büyük darbelerdir" dedi.
Cadde perakendeciliğinin almış olduğu darbeler sonucunda oluşan ciddi yaraların nasıl iyileşebileceği sorusunu gündeme taşıyan Demir, orantısız rekabetten sektörün nasıl avantajla çıkabileceği konusu üzerinde durulmasını istedi. Demir, kentin ana dokusunu oluşturan perakendecilerin hem kendi arasındaki, hem de insanla olan iletişimini güçlendirmesi gerektiğini vurgulayarak, "Varlığımızın ve devamlılığımızın en büyük sermayesi de budur. Yerel perakendeciler olarak, rekabetten başarılı çıkmamızın olmazsa olmazı kent insanıyla olan yakınlığımızı ve vazgeçilmez bağlarımızı, doğru ve daha samimi bir iletişim stratejisiyle geliştirerek, avantaja çevirmekten geçtiği düşüncesindeyim" diye konuştu.
Kolektif bir oluşumdan, yaratıcı çözüm arayışlarına kadar birçok alanda çalışma yürütülerek, alışveriş caddelerinin yeniden gözden geçirilmesi, bunun yanında ortak projelerle caddelerin nasıl canlandırılabileceği konusu üzerinde yoğunlaşılması çağrısında bulunan Demir, temizlikten güvenliğe, pazarlamadan altyapıya, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle ilişkilerin yeniden gözden geçirilerek sorgulanmasını gerektiğini vurguladı. Demir, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Örgütsüz olunca ekonomik hayatta da başarılı olamıyorsunuz. Bu nedenle derneğimizle olan ilişkilerimizi daha da güçlendirmeliyiz. Derneğimizi daha geniş kitlelerle ulaştırmalıyız."
İş hayatındaki krizlerin hiçbir zaman bitmeyeceği görüşünü savunan Demir, ancak çözüm ve umutların da hiçbir zaman tükenmeyeceğini, yaratıcı çözümler üretenlerle, güçlerini birleştirip örgütlenenlerle birlikte krizi bir fırsata dönüştürenlerin yeni bir krize kadar yaşamaya devam edeceğini dile getirdi. Demir, bu nedenle de krizlerle yaşamaya alışılması gerektiğinin altını çizerek, olumsuz düşünen insanların söylediklerine kulak asılmaması, bu tür insanların kişinin kalbimdeki umutları çaldığını da sözlerine ekledi.
