Erzurum'da çekimlerine başlanan Nene Hatun filmi için Ermeni ve Rus figüran bulunamıyor.
Erzurum'da çekimlerine başlanan Nene Hatun filmi için Ermeni ve Rus figüran bulunamıyor. Film yapımcıları, söz konusu figüranlığı kabul edenlere fazla ücret vererek bu sıkıntıyı aşmaya çalışıyor.
Erzurum'da film çekimlerine başlanan 'Nene Hatun' filmi için Ermeni ve Rus figüran bulamadıklarını belirten Kat Prodüksiyon sahibi Sabahattin Kat, bunun bir sinema olduğunu ve rol gereği her şeyin yapılabileceğini söyledi.
Yaşanan kahramanlıkların canlandırılabilmesi için bu rolün üstlenilmesi gerektiğinin altını çizen Kat, Ermeni ve Rus figüranlığını kabul edenlere biraz daha yüksek ücret verdiklerini kaydetti. Kat, filmin Erzurum'da geçici de olsa istihdam sağladığını da belirtti.
Sinema oyuncusu Selahattin Taşdöğer ise savaş sahnelerinin canlandırılması için bu tür figüranlara ihtiyaç olduğunu belirtti. Osmanlı askeri bulmak için sıkıntı yaşanmadığını vurgulayan Taşdöğer, rol alacak olanların Rus ve Ermeni askerini canlandırmak istemediklerinin altını çizdi. Bu sıkıntıyı, rol alacak olanlarla konuşarak kısmen aştıklarını ifade eden Taşdöğer, 'Filmde rol alacak olanlar 'Ermeni askeri olmayız, Rus askeri de olmayız' diyorlar. İyi, güzel, biz bu savaşı nasıl anlatacağız. İstanbul, Ankara'dan buraya bin, 2 bin kişi getiremeyiz. Bu tür filmlerde yöre halkı yardımcı olur. Bir insan bir filmde Rus veya Ermeni'yi oynarsa, gerçekte Rus veya Ermeni olmaz. Filmde adı Hırvat ise film sonrasında adı yine Ahmet, Hasan, Cemal'dir. Ben bir filmde seri katili oynadığım zaman gerçekte onun etkisinde kalıp sokakta herhangi birini öldürmek durumunda değilim ki.' ifadelerini kullandı.
Kendisine anlatılan bir olayı da paylaşan Taşdöğer, 'Burada bir etkinlik yapılacakmış, rol alacaklara 50 TL teklif etmişler. Herkes Osmanlı askeri olmak istemiş. Bakmışlar kimse Rus ve Ermeni askeri olmayı kabul etmiyor. O zaman etkinliği yapan kurum Osmanlı askerini canlandıracaklara 40, Rus ve Ermeni askerini canlandıranlara 60 TL verince Rus askeri canlandırmayı kabul etmişler. Her şey para değildir. Bana trilyon verseler, ne Alman ne İngiliz ne de Rus olurum.' dedi.
Film çekiminin zor bir iş olduğuna vurgu yapan Taşdöğer, sözde Ermeni soykırımının yaşandığı bir dönemde bu tür bir film çekiminin büyük bir cesaret olduğunu da vurguladı. Buna rağmen ciddi sıkıntılarla karşılaştıklarından yakınan Taşdöğer, şöyle devam etti:
'İnanılmaz derecede zorluklarla karşılaştık. Destek olanlar gibi umursamayanlar ve bana ne diyenler oldu. Amacımız, Erzurum'u Türkiye'de ve dünyada tanıtmak. Ama Erzurum'un umurunda değil. Çeşitli malzemelere, sponsorluklara ihtiyacımız oldu. Erzurum'un tanınmış esnaflarına gittik, yardımcı olanlar gibi 6 aydır siftah yapmıyoruz diyerek kıvıranlar çıktı. Erzurum insanı merttir, verdiği sözde durur. Ama bu tür kişilerle de karşılaştık. Yüzlerce kişi bize gelip 'Oynayalım' diyor. Fakat işin biraz zorluğunu görünce bırakıp gidebiliyor. Bundan sonra Erzurum?da film çekileceğini zannetmiyorum. Erzurumlular'ın Erzurum'a sahip çıkması, bu tür projeleri desteklemesi gerekiyor. Başka iller sırf illeri tanınsın diye ellerinden geleni yapıyorlar. Asmalı Konağı kimse bilmezdi. Şimdi insanlar orayı para vererek gezebiliyorlar.' (CİHAN)