İçişleri Bakanlığı, askere toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren EMASYA protokolünün bugün itibarıyla ortak imzayla yürürlükten kaldırıldığını açıkladı. Bakan Atalay, bu konuda Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile görüşme yaptığını belirterek, “Bunun ortak imza ile yine yürürlükten kaldırılmasını kararlaştırmıştık” dedi.
Bakan Atalay, Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 7 Temmuz 1997 tarihinde imzalanan ve ismi “Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı Arasında 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/d Maddesi Gereğince Alınması Gereken Müşterek Tedbirlere İlişkin Protokol” olan, ancak kamuoyunda “EMASYA” olarak bilenen protokolün dün itibariyle yürürlükten kaldırıldığını kaydetti.
Beşir Atalay, sözlerine şöyle devam etti: “Arkadaşlarımız biraraya geldiler. Bugün ortak imzayla yürürlükten kaldırdılar. Bildiğiniz gibi protokolü 1997 yılında Genelkurmay Harekat Başkanı ile İçişleri Bakanlığının o zamanki Müsteşarı imzalamıştı. Şimdi de yine aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanı Sayın Korgeneral Mehmet Eröz ile bakanlığımız Müsteşarı Sayın Osman Güneş imzalayarak tutanağı yürürlükten kaldırmış oldular.
Bu hem Genelkurmay Başkanlığımıza, hem de il valililerimize bugün gönderilmiştir. Esasen görüşmelerimizde vurgulamıştık, ilgili mevzuat, ilgili kanunun ilgili maddesi çok tafsilatlı ve detaylı yazılmış. Bu konuda yeni bir düzenlemeye, yeni protokole veya bu konuda yeni tespite ihtiyaç olmadığı kanaatine varmış olduk. Mevzuat şu haliyle bu konudaki ilişkileri düzenlemek için yeterli. Zaten bildiğiniz gibi genelde kanun bu konudaki yetkileri valilere verir. Şu anda ilgili kanunun hükümleri geçerli olacak.”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, EMASYA Protokolü ile ilgili olarak "Kalkabilir, bu protokole gerek yok, zaten kanunda yetki var. Neticede EMASYA protokolü konusunda bizim için kanunlar esastır. EMASYA protokolünün bunun üzerine geçmesi mümkün değildir' dedi. Başbuğ, Hürriyet gazetesinde yer alan haberde, 'EMASYA bildiğiniz gibi 'emniyet asayiş' kökeninden gelir. Sivil ve askeri bir iş birliği... Aslında, İl Özel İdaresi 5442 sayılı Kanun'un 11. maddesi bu konuya ışık tutuyor.
Tam okunsa bu kadar tartışma da olmazdı aslında. Burada bizim için asıl şu önemli: Kanunun esas olması. EMASYA protokolü de olsa kanunun önüne geçmesi söz konusu olamaz, kanuna da aykırı olmamalı. 5442 sayılı kanun çok açık; 'Vali, genel ve özel tüm kolluk kuvvetlerin amiridir.' Bunu hiçbir şekilde değiştiremezsiniz. Her şey valilinin direkt emir komutası altındadır. Mesela İl Jandarma Alay Komutanlığı... Bu, kanunda çok açık, değişmez' değerlendirmesinde bulunmuştu.
Türkiye'de 13 yıldır uygulanan EMASYA protokolü bugün kaldırıldı. İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında 7 Temmuz 1997'da imzalandı. Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/D maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak toplam 27 maddeden oluşan EMASYA Protokolü'yle "toplumsal hareketler" karşısında mahalli mülki idare amirinin çağrısı ve kararını beklemeden askeri birliklerin harekete geçmesi öngörülüyordu. Böyle bir durumda garnizon komutanı mülki idare amirinin güvenlikle ilgili yetkilerini fiilen devralıyor. Daha da önemlisi, bu tür olayların öngörülmesi için geniş bir istihbarat çalışmasının askeri güçler tarafından yapılmasına, bunların askeri yetkililerce değerlendirilmesine mülki bir temel yaratılıyor.
EMASYA protokolünün altında imzası bulunan Teoman Ünüsan protokolün kaldırılmasının demokrasi adına sevindirici ve olumlu bir adım olduğunu söyledi. Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut konjonktürde EMASYA'nın kaldırılması gerektiğini ifade eden Ünüsan şöyle devam etti: "Öncelikle çok olumlu karşılıyorum. Hükümet ile güvenlik güçlerinin karşılıklı iptal etmesi de daha iyi olmuş. Hükümet böyle bir protokole gerek kalmadığına karar vermiş ve bu kararını da güvenlik kuvvetlerine bildirmiş ve karşılıklı olarak iptal edilmiştir. Demokrasi adına çok olumlu buluyorum."
AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan: "EMASYA Protokolü 28 Şubat şartlarında oluşmuş bir protokoldü. Bundan asker her zaman vazife çıkarabiliyordu. Buradan da bir şehirde toplumsal olayları bahane edip müdahale etme imkanı vardı. İstihbarat toplayıp duruma hakim olma şartları oluşturuyordu. Yeni bir askeri vesayetin çok gizli olarak uygulamasına imkan veren bir protokol. İnsan bu kadar kolay mıymış diyor ama zamanlamasının olması gerekiyor. Türkiye'nin gelişmesinde engel gibi olan bazı durumlar vardı. EMASYA protokolü de bunlardan biriydi. Kaldırılması iyi oldu."
AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu "İl İdaresi Kanununu 11. Maddesi var. Protokolün kaldırılması bir boşluk yaratmayacaktır. Yasada teferruatlı düzenleme var. İhtiyaç duyulursa birlikte çalışma şartları her zaman yapılabilir. Protokolün çıkarılması yasadan doğan bir zorunluluktur. Kanunda ortak çalışma esaslarının İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenleneceği belirtiliyor. Dolayısıyla böyle bir düzenleme, ama yönetmelik, ama protokol yapılması gerekiyor. Yasalarda her şeyin ayrıntılı yapılması mümkün değil. Burada önemli olan iyi niyettir. Toplumsal olaylara güvenlik güçlerinin koordinasyonlu bir şekilde el koymayı ve halletmesidir."
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu: "Türkiye'de her şeyi tek başına Ak Parti hükümetinden beklemek yanlıştır. Askeri vesayetin kalkması, darbeler ve cuntalardan kurtarılmasını sağlayacak bu değişiklik konsensüs içinde, kurumlar arası çatışmaya sebep vermeden yapılmıştır. Bu işin silahlı kuvvetlerin en üst düzeyi ile birlikte hareket edilerek kaldırılması önemli. TSK bazı partilerden daha demokratik davrandı. Çok aksi yönde olan siyasi partiler var."
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya: “Emasya ara rejimi ve darbe dönemlerin dışında olağan dönemlerde askeri vesayeti sivil idareye ikame eden bir rejimin adıydı. Yasadaki ihtiyaç olan hüküm protokol yoluyla genişletilerek demokratik rejimin bünyesini bozuyordu. Geç olmuştur ama hayırlı olmuştur.”
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül: “Harika bir karar. Çok yerinde olmuştur. Gerekliydi ve oldu.” TBMM İnsan Hakları Komisyonu eski Başkanı Mehmet Elkatmış: "Çok yararlı bir şey yapıldı. Biz yıllarca bunu söyledik. Bunun daha önce kaldırılması gerekiyordu. Çok yararlı bir şey yapılmıştır. Hayırlı olsun.”
Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş: Bu protokolün kaldırılmasını hep savunduk. Çünkü ordunun iç güvenlikte kendisine zemin yaratmasına neden oluyordu. Ordu da denetlenemez olduğu için sakıncalar doğuruyordu. Bu da Türkiye'de demokrasi adına atılmış önemli adımlardan biridir. 35. maddenin de değiştirilmesi gerekiyor. Emekli Cumhuriyet Savcısı Reşat Petek: Olumlu bir gelişme. Özellikle sık sık askeri darbelerle demokrasinin önü kesilmiş bir ülke olarak askeri darbelere zemin hazırlayan bir protokol olarak sivil yöneticilere baskılarla imzalatılan EMASYA'nın kaldırılmış olması güzel.
Türk Demokrasi Vakfı Eşbaşkanı Prof. Dr. Ergun Özbudun, EMASYA Protokolü'nün kaldırılmasının olması gereken bir düzenleme olduğunu söyledi. Prof. Özbudun, "EMASYA Protokolü normal bir düzenleme değildi. Dolayısıyla kaldırılması normal bir düzenleme oldu. Demokrasi adına oldukça olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum" dedi. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner de bu adımın hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de Genelkurmay Başkanı'nın ortak atmasının da önemli olduğunu söyledi. Laçiner, "Umarım bu adım bir mentalite değişikliğinin başlangıcı olur" dedi. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı, protokolün iptaliyle 28 Şubat'ın duvarlarından, sütunlarından birisinin daha yıkıldığını söyledi.