Faili meçhulleri anlatırım

Kamil Maman
00:009/08/2010, Pazartesi
G: 9/08/2010, Pazartesi
Yeni Şafak
Faili meçhulleri  anlatırım
Faili meçhulleri anlatırım

Ergenekon savcıları, 2003'te Elazığ Emniyeti'ne gönderilen ihbar mektubu üzerine harekete geçti. İhbarda, Cem Ersever, Behçet Cantürk cinayetlerinden sorumlu tutulan Yeşil'ın sağ kolu Yusuf Tek, Yeni Şafak'a konuştu: Devletin istediklerini yaptım. Savcılara da konuşurum.

Ergenekon savcıları, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan yüzlerce faili meçhul cinayet ile ilgili araştırmalarını derinleştiriyor. Geçtiğimiz günlerde bu kapsamda gizli tanık Kıskaç'ın yeniden ifadesi alındı. JİTEM'e çalıştığı belirtilen Kıskaç'a faili meçhul cinayetlerin yanı sıra Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın eylemleri de soruldu. Savcılar, 2003 yılında Elazığ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Amirliği'ne gönderilen bir ihbar mektubundan hareketle soruşturmayı derinleştirdi. Yeni Şafak, ihbar mektubunda adı geçen ve Yeşil'in sağ kolu olarak bilinen “Cabbar Dayı” kod adlı Yusuf Tek'e ulaştı.

Ergenekon soruşturması başlamadan yıllar önce gönderilen ihbar mektubu ve eklerinde JİTEM ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın faaliyetleri hakkında önemli bilgiler ve belgeler yer aldı. Buna göre Yeşil'in talimatları doğrultusunda hareket eden tetikçi Yusuf Tek, JİTEM komutanlarından Cem Ersever ve Kürt işadamı Behçet Cantürk'ün öldürülmesi gibi çok sayıda cinayete karıştı. 1992-1997 yılları arasında kamuoyunda infial uyandıracak birçok cinayete imza atan Yeşil ve ekibinin şimdilerde Ergenekon davalarında adı geçen bazı isimler tarafından korundukları anlatıldı.

“ORGENERALLER YEŞİL VE EKİBİNE SAHİP ÇIKTI”

Yusuf Tek'in faili meçhul cinayetler yüzünden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün sorgu ekibinde yer aldığı belirtildi. İhbar mektubunda ayrıca Ergenekon davasında adı geçen emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Albay Cemal Temizöz ve emekli Orgeneral Doğan Güreş'in Yeşil ve ekibini koruyarak desteklediği öne sürülüyor.

YUSUF TEK, YEŞİL'İN YERİNİ BİLİYOR

Elazığ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Amirliği'ne sunulan suç duyurusunda, Yusuf Tek'in Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın adamı olduğu açıkça belirtiliyor. Tek'in özellikle Mahmut Yıldırım'ın nerede olduğunu, nasıl yaşadığını ve kimlerle ilişki içinde olduğunu bildiği ifade ediliyor. En önemlisi de bir orduya yetecek silah ve mühimmatın nerede gizlendiğini bildiği tahmin ediliyor. Ayrıca işlenen faili meçhul cinayetler yüzünden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün infaz timinde yer aldığı da belirtiliyor. Dosyada Dayı kod adlı Yusuf Tek'in, Temizöz'ün ekibindeki bir türlü bulunamayan Cabbar Dayı olduğu da iddia ediliyor.

CİNAYETLERİN FAİLİ YUSUF TEK GÖSTERİLİYOR

2003 yılında gönderildiği belirtilen ibar mektubu ve eklerinde Tek'in işlediği iddia edilen cinayetler de detaylarıyla sıralanıyor. Özellikle 3 Kasım 1993 tarihinde Emekli Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in öldürülmesinin arkasındaki kişinin Yusuf Tek olduğu belirtiliyor. Tek'in ayrıca 18 Şubat 1992 tarihinde 2000'e Doğru Dergisi Muhabiri Halil Güngen'i, 25 Aralık 1992 tarihinde PKK destekçisi ve uyuşturucu kaçakcısı olduğu öne sürülen Şeyhmuz Daş'ı, 15 Ocak 1994 tarihinde PKK'ya destek verdiği iddia edilen Kürt işadamı Behçet Cantürk ve şoförünün öldürülme olayını da Yusuf Tek'in gerçekleştirdiği

anlatılıyor.


Devlet şimdiye kadar bilgime başvurmadı

Yeni Şafak'ın ulaştığı Yusuf Tek, hesabını veremeyeceği hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Cabbar Dayı kod adlı Tek, iddialarla ilgili olarak; “2003 tarihinde Elazığ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nden olduğunu söyleyen iki sivil polis Abdullah Paşa Mahallesi'ndeki kendime ait evime geldiler. Bana Doktor Hasan Kaya ve Avukat Metin Can burada oturuyormuş tanıyor musunuz diye sordular? Ben de Elazığ-Tunceli sınırındaki Dinar Köprüsü'nün altında oturuyorlar dedim. Memurlar gülümseyerek gitti. Böyle belgeden siz söyleyince haberim oldu. 2003 yılından bugüne kadar hakkımda yasal olarak hiçbir işlem yapılmadı. Ayrıca bu konular ile ilgili ifadem bile alınmadı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiçbir yasal ve yetkili mercii bu konularla alakalı beni aramadı ve bilgime başvurmadı. Bizim hesabını veremeyeceğimiz hiçbirşey yok. Devletin yetkili organları tarafından çağrıldığımız da iki elimiz kanda da olsa icabet ederiz” şeklinde konuştu.