Konya-Ankara artık 1 saat 15 dakika

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Konya-Ankara arasında sefer yapacak Yüksek Hızlı Tren'in (YHT) test sürüşüne başlamasına ilişkin olarak, 'Bu adımla 11-12 saatlik raylı sistem yolculuğu 1 saat 15 dakikaya inecek' dedi.

Başbakan Erdoğan, YHT'nin Konya-Ankara arasında test seferlerine başlaması dolayısıyla, Konya Garı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Konyalıların hayalini gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. 'Bu adımla 11-12 saatlik raylı sistem yolculuğu 1 saat 15 dakikaya inecek' diyen Erdoğan, YHT'nin Konya'yı Ankara'ya, Ankara'yı da Konya'ya daha yakın kılacağını, 2 kent arasındaki yolculukların daha refah ve mutluluk içinde yapılacağını söyledi. Erdoğan, 2-2,5 yıla kadar Eskişehir-İstanbul etabının da tamamlanacağını dile getirerek, bunun ardından Konyalıların, YHT ile İstanbul'a da seyahat edebileceklerine işaret etti.

Konya-Ankara YHT hattının dünyada örneği görülmeyen bir sürede tamamlandığını belirten Erdoğan, 3 ay sürecek test sürüşlerinin ardından YHT ile yolculu taşımaya başlanacağını kaydetti.

Konya'nın kültür ve inanç turizminde önemli bir destinasyon haline geldiğine dikkati çeken Erdoğan, 'Bu yıl Mevlana'ya 2 milyon yerli ve yabancı turist geldi. Raylı sistemle bu daha da artacaktır. Her yerden Konya'ya akın başlayacak' dedi.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'a ve TCDD çalışanlarına teşekkür eden Erdoğan, çalışmalarından dolayı Konya Valisi Nezih Doğan ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'i kutladı. Törene, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın yanısıra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile öteki ilgililer ve vatandaşlar katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesine gelişinde karanfil ve çiçeklerle karşılandı.

Öğrenciler, hayırsever Ahmet Keleşoğlu tarafından yaptırılan Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesine gelişinde Başbakan Erdoğan'ın, geçtiği yolun üzerine karanfiller bıraktılar.

Başbakan da öğrencilerin bu jesti üzerine, 'Niye yumurta atmıyorsunuz? Dostun yumurtası karanfilmiş' diye espri yaptı. Erdoğan, öğrencilere başarılar diledi ve alkışladı. Öğrenciler de Erdoğan'a alkışla karşılık verdi.

Daha sonra bir konuşma yapan Erdoğan, konuşmasının başında hayırsever Ahmet Keleşoğlu'na yaşını sorduğunu ve Keleşoğlu'nun yaşının 86 olduğunu öğrendiğini belirterek, şöyle konuştu:

'Şöyle bir (Ahmet Keleşoğlu'na) baktım, hiç 86 göstermiyor. Olsa olsa 68 olur dedim. Allah nice ömürler versin. Bu hayırlarının devamını da vesile kılsın. Şirketlerinin yüzde 51'ini kurmuş olduğu böyle bir vakfa tahsis etmiş olması Ahmet beyi vakıf insan haline getirmiş. Ahmet bey, Allah uzun ömürler versin. Ama hepimiz ölümle mukadder olan, ölümle neticelenecek olan bir hayatı biliyoruz, ki sonunu göreceğiz. Ahmet abimiz için de böyle bir mukadder ölüm tecelli ettiğinde, geride bıraktığı en önemli eseri sizler olacaksınız. Bu okulda yetişmiş öğrenciler olacak ve burası öğrencileri yetiştirmeye devam ettiği sürece Ahmet Keleşoğlu hep hayırla yad edilecek. (Allah ondan razı olsun) diyecekler. Bundan daha büyük bir zenginlik olur mu?

Zaten ne olacak. Eninde sonunda hepimiz öldüğümüzde bizi 2 metrelik bir mezarın içine gömecekler. Orada hoca efendi gelip de Cumhurbaşkanı niyetine demiyor zaten. Başbakan niyetine, Bakan niyetine de demiyor. Filan iş adamı niyetine de demiyor. Ya er kişi niyetine diyor, ya hatun kişi niyetine diyor. Oraya gömüyor. Seninle beraber ne geliyor. Bir kefenin geliyor. Başka bir şeyin yok. Para pul geliyor mu? Altınlar geliyor mu? Saray, han hamam geliyor mu? Yok. Gelen ne? Bu ilim adamı, öğrenciler, yetiştirdiklerimiz, su, yol bunlar... İnşallah Ahmet abimiz de böyle abideleşen bir isim olacak.'

Başbakan Erdoğan, Selçuk üniversitesi rektörünün 'İlahiyat Fakültesi' bina sorunu olduğunu söylediğini hatırlatarak, Ahmet Keleşoğlu'na baktı ve 'Ağanın elinden tutulmaz'dedi.

Bunun üzerine hayırsever Ahmet Keleşoğlu, 'İlahiyat Fakültesi Dekanı çok içli mektup yazdı. 'Biz burada fakir kaldık yıkılacağız' diyordu. İnşallah bunu da yapacağız' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, gençleri de tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.

Erdoğan, 'İnşallah sizler, yükselen Türkiye'nin yıldızları olacaksınız. Önümüz açık, hiç endişeniz olmasın. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde inşallah ülkemizi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına hep beraber sokacağız. Hiç endişeniz olmasın' diye seslendi.

Başbakan Erdoğan'a çerçeveletilmiş bir tuğra ile tepsi hediye edildi.

Tuğrada 'Başvekil Recep Tayyip bin Ahmet Erdoğan muzaffer daima' yazıldığı ifade edildi.

Erdoğan, verilen hediyeler üzerine, 'Anadolu'da misafirliğe davet ettiklerinde diş kirası verirlermiş. Bizi de burada böyle açılışa davet ettiler. Bunlar da herhalde bizim söz kiramız' diye espri yaptı.

Daha sonra Başbakan Erdoğan, Bakanlar ve yetkililerle birlikte kurdeleyi keserek açılışı yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Biz 'Türkiye'yi marka olarak satacağız' dediğimizde bizimle dalga geçiyorlardı. 'Ülkemizi satmak istiyorlar' diyorlardı. Çünkü kafa basmıyor, mantık almıyor. Yani satmak dediğiniz zaman, elma-armut satmayı anlıyorlar ama bütün bunların birer 'marketing' olduğunun farkında değiller. Şimdi Türkiye bunu yakaladı. Bunu yakaladığı için çok daha farklı bir konuma ulaştırdık' dedi.

Erdoğan, Konya'da Hilton Garden Inn Oteli'nin açılışında yaptığı konuşmada, hükümet görevini üstlendiklerinde Türkiye'ye gelen kişi turist sayısının 12 milyon, turizm gelirinin ise 8,5 milyar dolar olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

'O zaman turizm dendiğinde akla gelen sadece güneş, deniz ve kumdu ama dünya, turizme böyle bakmıyordu. Çeşitlendirilmesi gerekiyordu. Bir tarafta sağlık turizmi, kongre turizmi, yayla turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi vardı. Bu alanda Türkiye'nin herhangi atılmış bir adımı yoktu. Bu adımlar atılmaya başlanınca süratle turist sayısında ve gelirimizde ciddi artışlar oldu. Bu yıl sonu itibarıyla öyle zannediyorum ki 28,5-29 milyona turist sayısına ulaşacağız. İnşallah turizm gelirlerinde de 22 milyar doların üzerine çıkarız. Öyle bir durum var. Önümüzde bu yılın tamamlanmasına birkaç gün daha var. Bunları da gerçekleştireceğiz. Her alana yaygın bir durum var. Bir de turistin kalitesi artmaya başladı. Bu çok önemli. Daha önce turistin kalitesi de düşüktü. Otellerimizde 30 dolara kalabiliyordunuz ama şimdi bunlar çok geride kaldı. İstanbul'da artık yatak bulmak zor, öyle anlar oluyor. Fiyatlar İstanbul'da ciddi manada yükselmiş durumda ve kongre turizminde İstanbul'a bakıyorsunuz, yer bulabilmek, yer ayırabilmek mümkün değil. Öyle bir durum söz konusu. Bunlar bizim iftihar vesilemiz. Bundan dolayı çok mutluyuz. İstanbul'da biz şu anda yatırım yapacak kişilere yer bulmakta zorlanıyoruz. 'Ben otel yaptırmak istiyorum, istiyorum ki aynı anda 1500-2000 kişilik bir kongre merkezi yapayım' diyorlar. Fakat Büyükşehir Belediyemize, Hazine'ye bakıyoruz, soruyoruz, yer bulmakta cidden zorlanıyoruz. Üzerinde çalışıyoruz, gerekirse yeni planlamalarla yeni bazı kentsel değişim dönüşümlerle bu tür adımlar yapacağız, bunları da gerçekleştireceğiz.'

Erdoğan, daha önce yılın yarısında çalışan bir Antalya olduğunu ancak şu anda üç mevsim çalışan bir Antalya olduğunu söyledi. Antalya'nın golfte de ciddi bir yere geldiğini belirten Erdoğan, uluslararası yarışmalarla bu alanda da çok daha güçlü bir hale gelineceğini kaydetti. Futbol takımlarının da kamp için Antalya'yı tercih ettiğine işaret eden Erdoğan, bütün bunların Türkiye'nin cazibesini artırdığını dile getirdi.

Türkiye'nin artık bir marka haline geldiğini vurgulayan Erdoğan, 'Biz 'Türkiye'yi marka olarak satacağız' dediğimizde bizimle dalga geçiyorlardı. 'Ülkemizi satmak istiyorlar' diyorlardı. Çünkü kafa basmıyor, mantık almıyor. Yani satmak dediğiniz zaman, elma-armut satmayı anlıyorlar ama bütün bunların birer 'marketing' olduğunun farkında değiller. Şimdi Türkiye bunu yakaladı. Bunu yakaladığı için çok daha farklı bir konuma ulaştırdık' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, oteli inşa eden Kosif ailesinden Rize'ye de bir otel yapmalarını istedi. Erdoğan, 'Ben Rizeliyim, siz de Rizelisiniz. Arkadaş, Rize'ye hemen oteli yapın. Rize'ye bir otel lazım. Çünkü otelimiz olmadığı için Rize'nin yaylaları boş kalıyor ama Kosifler Rize'ye bir otel yapsınlar, oteli yaptıkları zaman bizim yaylalar dolar, taşar. Hiç endişeniz olmasın. Yolları yapıyoruz. Hollandalı geliyor orada, bakıyorsun acayip acayip sporlar yapıyorlar oralarda ama otel yok. Onun için oteli yapalım' dedi.