Susurluk raporunun 'devlet sırrı' gerekçesiyle açıklanmayan bölümünde 1992-96 yıllarında Şekerbank kaynaklı bir grup bürokratın kamu bankalarını kontrol altına alıp belirli gruplara 'özel krediler' dağıttığı belirtiliyor
Ergenekon iddianamesinin delil listesinde yer alan Susurluk raporunun sonuç bölümünde Türk Ticaret Bankası'nda sonradan skandala yol açacak krizle diğer bazı kamu bankalarının nasıl aile holdingine dönüştürülmek istendiği anlatılıyor. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından Kutlu Savaş'a hazırlatılan ancak bazı bölümleri 'devlet sırrı' olduğu gerekçesiyle açıklanmayan raporda bankalarla ilgili iddialar şöyle sıralandı: İddiaya göre Şekerbank kaynaklı bir grup bürokrat 1992 yılı ve sonrasında bazı kamu bankalarında yönetici olarak görev yaptı. Bu grup 1992 ve 1996 dönemlerinde ancak bir 'aile holdinginde' görülebilecek bir şekilde bankadan bankaya dolaştırıldı. Bu gruptan N.Ş. kanunların imkan vermemesine rağmen önce Yüksek Denetleme Kurulu'na üye sonra da başkan yapılmaya teşebbüs edildi.
Halkbank, Ziraat, Vakıfbank ve Emlakbank, Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetleniyordu. Böylece bütün işlemler ve denetleme aynı ekibin eline terk edildi. Kamu bankalarında kaygı verici gelişmeler yaşanmaya başlandı. Bu bankalar, belirli gruplara ve holdinglere ödeyebileceklerinden çok daha fazla kredi açtı. Limitlerin zorlanması gündeme gelince off-shore bankalar kredilendirmeye devam edildi. Bu da yetmedi yurt dışı ortaklığı olan bankalardan kredi açıldı.
Bazı bankalar belli sayıdaki bankanın firması görevini almış ve bankanın riski arttırılmıştı. Bankalardan kamunun kaybının ne olduğu belli bile değildi. Kamu bankasından döviz olarak alınan kredi, piyasa raicinin üzerindeki bir oranda yine aynı bankaya Türk Lirası mevduatı olarak yatırılmış, banka her iki noktadan zarara uğratılırken, firma avantajına bilerek sebep olundu. Emlak Banka arsasını satan ve parasını alan bir firma inşaatı da kendisine avantaj sağlayan bir sistemle üstlenmiş oldu.
Raporda Türkiye Kalkınma Bankası'yla Erol Evcil ve Türk Ticaret Bankası arasındaki ilişkinin de araştırılmadığı anlatıldı. Raporda, "Türkiye Kalkınma Bankası'nda neler olduğu ve eski genel müdürün mahkumiyetine yol açan sürecin de incelenmesi, Erol Evcil'in 177 milyon dolarlık borcu nasıl yaptığı, İş Bankası'nın Eze Zeytincilik dosyasında 15 Temmuz
1997'de 76 milyon dolara Türk Ticaret Bankası'nın aynı tarihte 61 Milyon dolara ulaşan borcu nasıl oluşturdukları ortaya çıkarılmalıdır. Türk Ticaret Bankası'nın nasıl krize girdiği araştırmalıdır. Bu olaylar tek bir olayın değişik sayfaları olarak - gerekirse DGM Kanununda değişiklik yapılarak - Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin incelenmesine sevk edilmelidir" denildi.