Rusya 1979 yılında girdiği ve dokuz yıllık bir maceradan sonra çıktığı Afganistan'a eski Sovyet ülkelerinin katılımı ile oluşturulan Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (CSTO) ile yeniden girmek istiyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Afganistan'da NATO ile işbirliği yapma teklifinden sonra Moskova konuyu Birleşmiş Milletler'e taşıdı.
Rusya'nın BM Büyükelçisi Vitaly Churkin Afganistan'da özellikle uyuşturucu ile mücadelede bölgesel örgütler CSTO ve Şangay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) daha aktif olarak kullanılması gerektiğini söyledi. Bölgede faal olan terör örgütlerinin finans kaynağının uyuşturucu olduğuna dikkat çeken Churkin, "Bölgede uyuşturucu trafiği yok edildiği zaman terörün de kaynağı kurutulmuş olur. Bunun için de bölgede bulunan CSTO ve ŞİÖ gibi organizasyonlar daha aktif olarak kullanılması gerekir." dedi.
Paris'de Fransız meslektaşı ve iki ülke savunma bakanlarının dâhil olduğu zirvede bir teklifte bulunan Lavrov, "Rusya uzun zamandan bu yana NATO'yu Afganistan sorunun çözümünde tüm aşamalarda CSTO ile işbirliği yapmaya davet etmektedir. Ancak bazı NATO ülkelerinin kesin tavırları işbirliği anlaşmasının imzalanmasına engel oluyor." demişti. Bu durumun bölgede görev yapan askerlerin hayatlarının daha büyük risk altında olmasına neden olduğunu savunan Lavrov, CSTO ile işbirliğinin bölgenin istikrarı açısından daha güvenli olacağını ifade etmişti.
Rusya-NATO işbirliği 1997 yılında 'sürekli ortaklık konseyini' oluşturmuş, 2002 yılında da kurumlaşarak NATO-Rusya Konseyi'ne dönüştürülmüştü. Konsey kriz yönetimi, silahsızlanma, kaçakçılık ve uluslararası suçlarla mücadele de işbirliğini geliştiriyor. Konsey Rusya'ya NATO'nun kararlarında herhangi bir veto hakkı tanımıyor.
2-4 Nisan'da Bükreş'te yapılacak NATO zirvesinde de toplanacak NATO-Rusya Konsey'inin gündemi hayli yoğun. Doğu Avrupa'ya yerleştirilmesi planlanan ABD füze savunma sistemi, askıya alınan Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması, nükleer silahsızlanma anlaşmaları ve özellikle de NATO'nun genişleme hedeflerine paralel olarak Gürcistan ve Ukrayna'nın üyelikleri zorlu başlıklar olarak duruyor.