El emeği çiğköfte Bezirgan'da

Burcu Çekiç
00:0012/12/2010, Pazar
G: 12/12/2010, Pazar
Yeni Şafak
El emeği çiğköfte Bezirgan'da
El emeği çiğköfte Bezirgan'da

15 yaşında çiğköfte yoğurmaya başlayan Aziz Eroğlu, çiğköftenin elle yoğrulması gerektiğini söylüyor çünkü makine malzemeleri eziyor. Lezzet ustası Aziz Eroğlu, çiğköftenin tadından, acının hasından anlayan müşterilerini şirin mekanında ağırlıyor.

Yöre insanının aklı Nemrut'un kahrına galip gelince, baharata bulanan bulguru etle yoğuran eller acının bin bir çeşidini karınca, derin tepside tanışıverdi insanoğlu çiğköfteyle. Öğünlerde karın doyurdu, sıra gecelerinde aşkı, sevdayı bir de hasreti yanık türkülerle haykırmanın mezesi oldu. Geçmiş zamanın 'acı' tadı böyleydi. Ya modern zaman? Şanlıurfa yöresinin geleneksel yemeği fastfood kültürüne ayak uydurdu, modern zaman yiyeceği oldu. Bir zamanlar şehrin belli noktalarında bulunan çiğköfteciler, işlek caddelerin köşe başı değil adım başı mekanları haline geldi. Hatta çiğköfteden anlayan anlamayan 'para var' diyerek bu işe bir yerinden bulaştı. Tabii bu kötü istisnalar işini hakkıyla yapan usta çiğköftecilere rağbeti daha da artırdı. Sayılamayacak kadar artan çiğköfteciler arasında da lezzet durakları oluşmaya başladı. Tıpkı Fatih'teki Bezirgan Çiğköfte gibi. Lezzet ustası Aziz Eroğlu, çiğköftenin tadından, acının hasından anlayan müşterilerini ağırlıyor şirin mekanında.

İSTANBUL'UN İLK ÇİĞKÖFTE SALONU

Aziz Eroğlu, 15 yaşında başlamış çiğköfte yoğurmaya. Aile sofrasına sunuyormuş hünerini. Bu hünerini ticarete dökmüş. İpek Yolu'nda ticaretle uğraşan dedesinden ilhamla yoğurduğu hem lokantasının hem de yoğurduğu çiğköftenin adını Bezirgan koymuş. İlk olarak 2000 yılında kuzeniyle Fatih Sarıgüzel'de ilk çiğköfte salonunu açmış. Yakın zamanda Fatih Akşemsettin Caddesi'ne bir Bezirgan Çiğköfte daha açan Eroğlu, “Eskiden bu işi anlayan yapıyordu. 3-4 yıldır anlayanı da anlamayanı da yapıyor. Ama bu bizi ilgilendirmiyor. Çünkü bizim müşterilerimiz farklı. Bize çiğköfteden anlayan geliyor” diye konuşuyor. 32 yıldır çiğköfte yapan Aziz usta, işinin başından bir an olsun ayrılmadığını belirtiyor. Çiğköftenin yoğrulmasından servis edilmesine kadar her aşamayı bizzat kontrol ettiğini anlatıyor.

MALZEMELER MEMLEKETTEN

Çiğköfte malzemelerini lezzet durağı olan memleketlerden İstanbul'a getirttiğini ifade eden Eroğlu, “Bulgurumuz Malatya'dan geliyor. Burada ucuz olmasına rağmen salçasını Hatay'da yaptırıyoruz. Asla su kullanmıyoruz” diyor. İstanbul'un dört bir yanına açılan çiğköfte salonlarına rağmen 2000 yılından bu yana müşteri portföylerinin değişmediğini söyleyen Eroğlu, “Sinanoba'dan, Üsküdar'dan, Bahçeşehir'den bizim çiğköftemizi yemeye gelirler. Uzun süre gelmeyen özler. Zaten çiğköfte de bağımlılık yapar” diye konuşuyor.

TRAKYALI DA YER KARADENİZLİ DE

Çiğköftenin yoğun ilgi görmesini doğal karşıladığını dile getiren Aziz usta, şunları söylüyor: “Gençler yiyor. Küçük çocuklar artık çiğköfteyi daha çok talep ediyor. Eskiden çiğköfteyi Anadolu insanı yerdi, şimdi büyük şehrin gençleri de yiyor. Trakyalı da yiyor, Karadenizli de…” Çiğköfte yoğururken sağlık kurallarına uyulması gerektiğini aktaran Aziz usta, “Özellikle anneler çocuklarının yediği yiyeceklerin nerede, nasıl yapıldığını merak eder. İşte bu konuyla bir anne olan eşim ilgileniyor. Ben burada çiğköfte yaparken kendim yiyecekmişim gibi yaparım. Ben yaptığım yiyeceği kendi çocuğuma da yedirirsem başka ana babaların çocuklarına da gönül rahatlığıyla veririm” diyor.