Ancak, mesajın posta kutuma düştüğü gün itibarıyla “Türkiye'den Film Var” festivalini takip etmek üzere Bakü'de bulunduğumdan, kendisine (yazı yazarken aramın hiç iyi olmadığı, Azerbaycan modeli bir Q klavyeden) çok kısa bir cevap gönderebildim ve bir kaç günlüğüne memleketten uzakta olduğumu bildirdim.
Türkiye'ye döner dönmez de ilk uygun günümde Most Production'u aradım.
Mustafa bey, öncelikle, filmin medya lansmanıyla hiç bir ilgileri bulunmadığını ve bu işi Most Production adına “Cine Film” adlı bir başka şirketin yürüttüğünü belirtti.
İnternet sitemizde “Issız Adam”ın ön gösterimine davet edilmeyişimle ilgili tepkilerimi okur okumaz filmin basın duyurularını yapan bu şirketi aramış, böylesine nahoş bir olayın kimden ve nereden kaynaklandığını soruşturmuş. Bununla da yetinmeyip, oradaki PR ekibinden sinema yazarlarıyla yapılan yazışmalarda kullandıkları elektronik posta adreslerinin eksiksiz bir dökümünü istetmiş.
“İçiniz müsterih olsun, çünkü yapmış olduğum incelemenin sonucunda anladım ki ortada hiç bir kasıtlı davranış yok, ancak ciddi bir özensizlik var” dedi telefonda, “Zaten, bu tür bir ayrımcı tutum Most Production'un işletme felsefesine kesinlikle uymaz. Sadece şirketimizin değil, bizimle işbirliği hâlindeki kuruluşların da böyle bir davranışa yönelmesine asla izin vermem.
Geçmişte, sinema sektörünün kimi önemli şirketleriyle ilişkilerinde “posta adresi yazım hatası”na falan değil, -ikili görüşmelerde yüzüne karşı da ayan beyan itiraf edilen- muhtelif siyasal ayrımcılık gösterilerine maruz kalmış biri olarak, duyduğum bu dostça açıklama telefonun her iki tarafında da tebessümlere yol açtı doğal olarak…
Ben de muhatabımın verdiği bilgiler üzerine, sektördeki yüzlerce kişi ve kuruluşun şahsıma periyodik mesajlar göndermekte kullandıkları son derece popüler bir elektronik posta adresim olduğunu belirterek, Oğuz'un sözlerini teyit mahiyetinde, Cine Film'deki görevlilerin işlerini yaparken biraz daha titiz çalışmaları gerektiğini vurguladım. Hele de Çağan Irmak'ın yeni filmini heyecanla bekleyen ve gösterime girmesinden bir hafta öncesinde coşkuyla haberlerini yapmaya başlayan benim gibi Türk sineması dostu bir sinema yazarına karşı…
Sonuç itibarıyla, “Issız Adam”ın basın gösteriminde “aforoz edilmediğimi”, yalnızca bir yazım hatasına kurban gittiğimi öğrenmiş bulunuyorum. Böylelikle, Most Production ile aramızda yaşanan bu can sıkıcı olay da Mustafa Oğuz beyefendinin incelikli yaklaşımı sayesinde kısa sürede tatlıya bağlanmış oldu.
Onun yerine Yahoo'dan sınırsız kotalı yeni bir adres aldım ve bu adres de aylardır tıkır tıkır çalışmakta…
Most Production'un patronu Mustafa Oğuz'a, çalışma hayatında gerçek bir profesyonel gibi davrandığı için okurlarımın huzurunda içtenlikle teşekkür ediyorum.
Yapımcılığını üstlendiği bu güzel filmin işletme sürecinde yolu açık; izleyicisi ve kazancı bol olsun…