Trafik, antibiyotikler, hazır yiyecekler, özellikle 3G'li telefonlar ve gürültülü üretim ortamları nedeniyle dünyada 100 milyon kişi daha işitme engelli olacak. Çalıştığı yerde işitme kaybına uğradığını ispatlayan kişiler ise, 300 bin TL'lik tazminat talep edebilecek. İşitme duyusunu yitirenlerin depresyona girebileceği belirtiliyor.
Havayı, suyu ve toprağı kirleterek insanoğlunun yaşam alanını daraltan sanayileşme ve modernleşme, en önemli organlarımızdan kulaklarımızı da sağır ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre şu anda 600 milyon olan işitme engelli kervanına 2025 yılına kadar 100 milyon insan daha katılacak. Bunun en önemli nedeni ise trafik, gürültülü üretim ortamı, antibiyotikler, hazır yiyecekler ve özellikle 3G'li telefonlar. Bütün bunları dile getiren ise dünyada işitme teknolojileri üreten 10 şirketten biri olan Ear Teknik'in Yönetim Kurulu Başkanı M. Emin Ağaç... Söz konusu olumsuz gelişmelerin kendilerine pazar açmasına rağmen ilgilileri tedbir almaya, insanları ise dikkatli olmaya davet eden M. Emin Ağaç, "Hazır yiyecek ve 3G'li telefonları protesto edelim" diyecek kadar da radikal davranıyor.
Konuyla ilgili olarak farklı birimlerin farklı yetkileri bulunduğu bilgisini veren M. Emin Ağaç, sonuç almak için belediyelerin daha etkili ve yetkili olmasına işaret etti. Özellikle şehir içinden geçen otobanlarda Avrupa'daki gibi gürültü düşürücü tedbirlerin ivedilikle alınması gerektiğine dikkat çeken Ağaç, şöyle devam etti: "Büyükşehir Belediyesi bir genelge çıkararak 80-90 desibeldeki kornaları 50-60 desibele düşürmeli. Çünkü Avrupa'da korna çalmak yasak. Öte yandan motor sesleri de kısılmalı. Tedbir olarak Avrnupa'daki gibi otobanlara ses emici plakalar yerleştirilmeli." Gürültülü ortamlarda üretim yapanların yasalarda belirtilen tedbirleri alması gerektiiğini anlatan Ağaç, "Çünkü işyerinde gürültü nedeniyle işitme kaybı yaşadığını ispat eden bir çalışan, 300 bin TL tazminat talep edebilir" dedi.
M. Emin Ağaç'ı kendi pazarını gelişimini engelleyecek öneriler yapmaya yönelten gerekçe ise gürültü kirliliği konusundaki uygulamaların yetersizliği ve tehlikenin hızla büyümesi. Gürültü kirliliğinde üst limitin 85 desibel olduğunu vurgulayan M. Emin Ağaç, özellikle şehir içinden geçen otobanların büyük tehlike saçtığını söyledi. Metrobüs'ün gürültü sınırını aştığı bilgisini veren Ağaç, şöyle devam etti: "85 desibelin üzerinde gürültüye sahip her ortam kulağı öldürür. 120 desibeli olduğu yerlerde ise sadece 3 saniye olabilirsiniz. İstanbul'daki metrobüs duraklarında bu oran 90 desibel çıktı. En gürültülü yer de Mecidiyeköy. Bir bebek, Bağcılar'dan kalktı ve Mecidiyeköy'e gitti, akşama geri döndü. O çocuğun işitmeyle ilgili sorunu 10-15 sene sonra çıkacak. İleriki aşamada o bir duyma engellidir veya adaydır. Onun için önleyici tedbir alınması gerekiyor."
Dünya nüfusunun ortalama yüzde 10'unun işitme engelli olduğu bilgisini veren Ear Teknik Yönetim Kurulu Başkanı M. Emin Ağaç, Türkiye'de sağlıklı bir veri olmamakla birlikte yaklaşık 4 milyon 500 bin kişinin aynı kapsamda bulunduğunu söyledi. M. Emin Ağaç, işitme engeli bulunan insanların öğrenme kapasitesinin düştüğünü, bir süre sonra antisosyal olduğunu, hatta depresyona kadar giden süreç yaşadığını anlattı.
