Sağlık Bakanı Recep Akdağ, '2010 yılı sağlık hizmetleri açısından önemli bir dönüşüm yılı olacak. Aile hekimliğini bütün Türkiye'ye bu yıl içinde yaymış oluyoruz' dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, '2010 yılı sağlık hizmetleri açısından önemli bir dönüşüm yılı olacak. Aile hekimliğini bütün Türkiye'ye bu yıl içinde yaymış oluyoruz' dedi.
Bakan Akdağ, Zonguldak Valiliğini ziyaret ederek, Vali Erdal Ata'dan kentle ilgili bilgi aldı.
Bakan Akdağ, burada yaptığı konuşmada, Türkiye genelindeki gibi Zonguldak'ta da Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sağlık hizmetlerini ne noktaya taşıdığını yerinde görmek istediklerini, saha gözlemcilerinin İl Sağlık Müdürlüğü personeliyle birlikte il değerlendirmesi yaptıklarını söyledi.
Yapılan değerlendirmeleri masaya yatıracaklarını, sağlık hizmetlerinin kenti ne noktaya taşıdığını göreceklerini anlatan Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Türkiye'de 3 yıl için sağlık finansmanı konusunda çok güzel noktaya gelindiğini kaydetti. Bu konuda Dışişleri Bakanı Ali Babacan başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve kendisinin toplantılar yaptığına dikkati çeken Akdağ, şöyle konuştu:
'2010 bütçesi yapılmadan önce orta vadeli planda sağlık hizmetlerine ayrılacak finansman açısından, 2010, 2011 ve 2012 için sürdürülebilir bir sağlık hizmeti sunacak finansman bütçelenmiş durumda. Bu, Türkiye'de sağlık hizmetleri açısından gerçekten çok iyi noktadır, Sağlık Bakanı olarak da beni mutlu eden durumdur. Bir taraftan Sağlık Bakanlığımıza ödenecek, diğer taraftan ilaca, üniversite hastanelerine ve özel kuruluşlara ödenecek miktarlar, 3 yıl sürdürülebilir plan içine yerleştirilmiş oldu. Gerçekten bu çok önemliydi. Sağlıkta Dönüşüm Programı geleceğine güvenle bakmamızı sağlıyor. 2010 yılı sağlık hizmetleri açısından önemli bir dönüşüm yılı olacak, aile hekimliğini bütün Türkiye'ye bu yıl içinde yaymış oluyoruz. Şu anda 40 üzerindeki şehre aile hekimliğini yaymış durumdayız. Yıl sonuna kadar bütün Türkiye'de İstanbul ve Ankara dahil aile hekimliğine başlamış olacağız.'
Bakan Akdağ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'Tam Gün Yasası'nı onayladığını, yasanın artık yürürlüğe girdiğini belirterek, şunları kaydetti:
'Bu da sağlık hizmetlerinin vatandaşa yansıyan yüzü itibarıyla çok önemlidir. Artık vatandaşımız, 6 aylık 1 yıllık süre içerisinde, bir hastaneden hizmet almak için ayrıca muayenehaneye giderek para ödemek ihtiyacından ya da zorunluluğundan tamamen kurtulmuş olacak veya üniversite hastanelerinde özel muayene, işlem ve ameliyat adı altında yürütülen, sonuçta vatandaşın para ödemesine yol açan sistemi tamamen ortadan kaldırıp tarihin sayfalarına gömmüş oluyoruz. Bu, Türk sağlık sistemi açısından çok önemli bir dönüşümdür. Aslında sağlık dönüşüm sisteminin de son halkalarından birisidir.'
Kentte sağlık hizmetlerinde çok ciddi gelişmelerin sağlandığına, hastanelerin bir araya gelmesinin Zonguldak gibi iller için önemli olduğuna işaret eden Akdağ, şöyle devam etti:
'Zonguldak büyük ölçüde işçi kentidir. Burada hastanelerin birlikte hizmet vermesi vatandaşımızın gerek Sağlık Bakanlığına bağlı ve gerekse üniversite hastanelerinde kolayca hizmet alabilmesi, işçilerimizin reçetelerini eczanelerde temin edebilmesi işlerini çok kolaylaştırdı. Ancak Zonguldak'ta yeni binalar yapma ihtiyacımız var. Geçtiğimiz yıllarda çok ciddi arsa sıkıntısı yaşadık. Eskiden olduğu gibi küçük mekanlar üzerine hastane yapmıyoruz artık. Yeni hastaneler çok daha moderndir. Bunların ayakta hasta muayene edilen alanlarının geniş olması lazım. Yataklı alanların da geniş olması gerekli. Çünkü, buralarda tek yataklı, bilemedin 2 yataklı, banyolu ve tuvaletli odalar yapıyoruz. Vatandaşların acil servislerdeki bekleme alanlarını geniş tutuyoruz. Dolayısıyla yeni inşa ettiğimiz hastanelerin, eski hastanelere kıyasla alanları 2-3 kat oluyor. Aynı sayıda yatağı bulunan hastanelere, geçmişte yatak başına 40 metrekare alan düşüyorsa, bugün 150 metrekare düşen hastaneler yapıyoruz.'
Bakan Akdağ, hastanelerin inşası konusunda arsa meselesinin önem taşıdığını ifade ederek, 'Kent merkezinde sıkıntı çektik. Daha büyük alana hastane yapmak için arayış içindeydik ama büyük ihtimalle Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinin belli alanında önce belli bir hastane inşa edip, sonra diğer bölümünü de farklı biçimde hastaneye katacak projeyle yolumuza devam edeceğiz' dedi.
Akdağ, Zonguldak Karaelmas Üniversitesine bağlı hastanenin çok büyük ihtiyacı karşıladığını vurgulayarak, şunları söyledi:
'Özellikle tam gün yasasından sonra bu hastanenin de hizmetlerinin katlanarak devam edeceğine inanıyorum. Artık özel, üniversite, Sağlık Bakanlığı hastanesi gibi ayrım yapmıyoruz. Bu hastanelerin hepsi vatandaşlara hizmet ediyor. Bunlar arasındaki iş birliğini kuvvetlendirecek maddeleri de 'Tam Gün Yasası'na koyduk. Artık üniversite hastanesi ile Sağlık Bakanlığına ait hastane, geçmişte olamadığı kadar daha sıkı iş birliği yapabilecek. Bu da vatandaşımıza hizmet olarak yansıyacak. Sağlıkta dönüşüm programı vatandaşın daha sağlıklı hizmet alabilmesi için var.'
Bir gazetecinin, 'mide kelepçesi ameliyatından sonra hayatını kaybeden Bülent Tigin'in ölümüne ilişkin soruşturma başlatmanızla ilgili neler söyleyeceksiniz?' sorusunu Bakan Akdağ, 'Ben bu konudaki bilgiyi alınca Teftiş Kurulu Başkanıma talimat verdim. Konuyu bir müfettiş ve bilirkişi vasıtasıyla değerlendirecekler. Değerlendirmenin sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşacağız' diye yanıtladı.
Aynı gazetecinin, 'kelepçe takmak uygulama açısından kolay mıdır?' sorusu üzerine Akdağ, 'Yok, onlara ben cevap verirsem yanlış olur. Çünkü, ben çocuk sağlığı hastalıkları uzmanıyım. Bu iş uzmanlık meselesi. Bu konuyla ilgili her zamanki prensibimizi devam ettiriyoruz. Ciddi bir biçimde böyle bir mesele karşımıza çıktığında soruşturuyoruz' dedi.
'Medikal operasyonlarında doktorlar usulsüzlük yapan kişiler olarak gösteriliyor. Bu konuda düzenleme söz konusu olacak mı?' sorusunu Bakan Akdağ, şöyle yanıtladı:
'Soruyu tam anlayamadım ama sağlık alanında usulsüzlük ve yolsuzluk bir başka alanda olandan daha fazla değil. Sadece bizim dönemimizde, herhangi yanlış yapılmasın diye çok daha hassas davranıyoruz. Gerek Teftiş Kurulumuz gerek emniyetle birlikte yaptığımız çalışmalarda, bu hassasiyetler sonucunda birtakım yanlış işler de ortaya çıkıyor. Bundan sonra da yanlışlıklar olmaması için gayret göstereceğiz. Sistemi çok daha şeffaf, çerçeveleri ve kuralları belirli hale getirdikçe olaylar azalır. Bir taraftan da bunun için gayret gösteriyoruz.'
Sağlık Bakanı Akdağ, 'Tekel işçileri Ankara'da soğukta eylemlerini sürdürüyor. Acaba soğuğa bağlı sağlık sorunlarıyla ilgili anında müdahale için çalışma var mı?' sorusu üzerine, 'Bu kardeşlerimizle ilgili Başbakanımız, Türk-İş Başkanı ve sendikacılarla toplantı yaptı. Ben inanıyorum ki bu mesele yakın zamanda çözülecektir. Sağlık sorunları olabilecek vatandaşlarımız için de Ankara İl Sağlık Müdürlüğümüz bütün tedbirleri almış durumda' dedi.
'Üniversite hastanelerine özel muayene ve ameliyatlardan büyük kaynak geldiği, bu açıkların nasıl giderileceğine yönelik soru üzerine de Bakan Akdağ, şöyle dedi:
'Bir kaynak değil bu. Üniversite hastaneleri 2009'da yaklaşık 3,5-4 milyar lira civarında sosyal güvenlikten para aldı. Bununla birlikte özel muayene ve özel işlemle vatandaştan alınan para da aşağı yukarı 400 milyon lira civarında. Yani toplam üniversite hastanesine giren paranın 10'da 1'idir. Bu paranın 3'te 1'lik kısmı da vergiye gidiyor. Burada çok büyük para yok. Peki çok büyük para yok da neden bunu ortadan kaldırıyoruz? Çünkü, vatandaşı sıkıntıya sokan iştir. Vatandaş çoğu kere hizmet alabilmek için özel muayene, işlem ve ameliyat parası vermek gibi işlemle karşı karşıya kalıyor. Üniversite hastanelerine finans sağlamanın yolu vatandaştan alınan para olamaz. Bu haksız bir şeydir. Hukukidir ama haksız bir iştir. Tıp etiği açısından da uygun değildir. Bundan dolayı yanlış işlemi kaldırıyoruz. Bu sayede üniversite öğretim üyesi meslektaşlarımızın da hastalarıyla özel muayene ve ameliyat adı altında para ilişkisini ortadan kaldırmış oluyoruz.'
Akdağ, üniversite hastanelerinde ciddi çalışmalar içinde olduklarına işaret ederek, 'Bu 400 milyon liranın 300 milyonu üniversite hastanelerinde kalıyordu. Bu meblağı sosyal güvenlik yoluyla aktaracak yöntemleri aşağı yukarı bulmuş durumdayız. Onun için bu yanlış sistem zannedildiği gibi üniversitelere çok ciddi para aktarmıyordu, sadece vatandaşı mağdur ediyordu. Bunu da inşallah ortadan kaldıracağız' diye konuştu.
Vali Erdal Ata'nın, Devrek bastonu hediye ettiği Bakan Akdağ, bastonu kılıfından çıkarılmasını söyleyerek gazetecilerin görüntü almasını istedi. Akdağ, Devrek bastonunun sanat unsurlarının tanıtılması gerektiğini belirtti.
Bakan Akdağ, Vali Ata'nın kendisine plaket vermesini görüntüleyen gazetecilere, 'Elime tekrar bastonu alayım da onu çekin, daha önemli' diye espri yaptı.
Sağlık Bakanı Akdağ, valilik ziyareti öncesinde Çardak mevkisinde partililerce karşılandı.