Taksim'i kana bulayan teröristin fotoğrafı basına dağıtılırken, saldırıda kullanılan Avusturya menşeili fünye dikkatleri Bostancı'da 1 polisin şehit, 1 vatandaşın öldüğü baskınla adını duyuran Devrimci Karargah örgütüne çekti. Bostancı'daki evde bulunan fünyeler de aynı
Taksim Meydanı'nı kana bulamaya çalışan canlı bomba ile ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı. Saldırganın düzgün giyimli, bakımlı, uzun saçlı, traşlı olduğu belirtildi. Saldırıda Avusturya menşeili, 'SCH fünye' ile 'A4 plastik patlayıcı' kullanılması ise dikkatleri Devrimci Karargah terör örgütüne çevirdi. Devrimci Karargah lideri Orhan Yılmazkaya'nın öldürüldüğü baskında ele geçirilen fünyelerle canlı bombanın kullandığı fünyelerin aynı tip olması ise şüpheleri artırdı.
Polis minibüsüne girmek isterken üzerindeki bombayı patlatan ve 15'i polis 32 kişinin yaralanmasına sebep olan canlı bomba ile ilgili yeni detaylar ortaya çıkıyor. Şüpheler, saldırıda kullanılan fünye tipini daha önceki eylemlerinde de kullanan Devrimci Karargah örgütü üzerinde yoğunlaştı. PKK'nın bugüne kadar bu tip bir fünye kullanmaması, canlı bombanın bakımlı ve kentli görünümlü olması ile saldırıda kullanılan bombanın kalıntıları bu iddiayı güçlendirdi. Terörist, 6 kilogram A-4 plastik patlayıcıyla 4 bombayı iki ayrı çantaya koyarak patlayıcılarla polis minibüsüne binmeye çalıştı. Saldırgan ilk fünyeyi patlatmayı başardı ancak diğer çantadaki bomba patlamadı. Patlamayan bu bombadan alınan 'SCH Shefferd' markalı fünye ile Bostancı'da silahlı çatışmada öldürülen Devrimci Karargâh örgütü lideri Orhan Yılmazkaya'nın evinde ele geçirilen fünyelerle aynı cins çıktı.
MOBESE kameraları tarafından tespit edilen bombacı, Tarlabaşı Bulvarı'nda bulunan çiçekçilerin yanından Taksim Meydanı'na giriş yaptı. Bombacı Taksim Meydanı'nda bir süre dolaştıktan sonra Çevik Kuvvet otobüsünün yanına gitti. Otobüse binmeye çalışan bombacı, araç koruma polisi tarafından fark edilince uzaklaştırılmaya çalışıldı. Yaşanan arbede sonrası paniğe kapılan bombacı bel çantasında bulunan A-4 tipi bombayı patlattı. Bombacının sırt çantasında da bomba bulundu.
Teröristin sırt çantasında taşıdığı bombanın türünün A-4 plastik patlayıcı olduğu Avusturya yapımı 'SCH Shefferd' isimli fünyelerle yerleştirildiği tespit edildi. Bu fünyeler Bostancı'da Devrimci Karargah Örgütü'ne yönelik düzenlenen ve terörist Orhan Yılmazkaya'nın öldürülüp emniyet amiri Semih Balaban'ın şehit olduğu ve bir vatandaşın da öldüğü baskında ele geçirilenlerle aynı olduğu belirtildi.
Bombanın Karacahmet Mezarlığı'nda termos içinde bulunan bomba ile Halkalı'da askeri servise düzenlenen saldırıda kullanılan bomba ile benzerlik taşıdığı da öğrenildi. Ancak polise yönelik saldırı DHKP-C'nin sıkça başvurduğu bir yöntem olması nedeniyle, Taksim'deki saldırının arkasında PKK, DHKP-C ve Devrimci Karargah örgütlerinden biri tarafından düzenlenmiş olabileceği üzerinde duruluyor.
Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, son 6 ayda 6 canlı bomba yakalandı. Edirne'den yurda giren Murat Kaçmaz ve Elif Akkurt, İstanbul'da yakalanan Abuzer Doymaz, Dilan Sonsuz ile birlikte kimliği belirtilmeyen 2 canlı bomba gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde saldırıyla ilgili brifing alan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Taksim Meydanı'nda 32 kişinin yaralanmasına neden olan canlı bombanın suç kaydının bulunmadığını açıkladı. Taksim'deki saldırıyla ilgili ellerinde bazı bilgiler olduğunu ancak kesinleşmeden bunları açıklamayacağını söyleyen Atalay, “Olayda ikinci bir eylemci yok” dedi. Atalay, olayla ilgili gözaltı bulunmadığını belirterek, 'Elimizde bazı bilgiler var. Kesin bilgilere ulaştığımızda sizlerle paylaşacağız. Erken bilgi vermek istemiyoruz' dedi. Atalay buradan saldırının gerçekleştiği Taksim Meydanı'nda İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile birlikte inceleme yaptı, bölgedeki polislerle bir süre sohbet etti. Bakan Atalay daha sonra yaralılarla görüşmek üzere Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geçti. Hastanede yaklaşık bir saat kalan ve yaralıların sağlık durumlarıyla ilgili bilgi alan Atalay, daha sonra açıklama yapmadan hastaneden ayrıldı.
Saldırının ardından polis ekiplerinin Taksim'de güvenlik önlemini artırdığı gözlendi. Çevik Kuvvet polisleri kendileri için oluşturdukları güvenlik şeridini daha geniş bir alana yaydı. Olayın yaşandığı yerde vatandaşların ve turistlerin fotoğraf çekmesi ise dikkat çekti.
Türkiye'yi derinden yaralayan İstanbul Taksim Meydanı'ndaki canlı bomba eyleminin PKK tarzı bir eylem olduğu belirtilirken, örgütün içindeki farklı fraksiyonlara söz geçiremediği kaydedildi.
Taksim'de meydana gelen bombalı intihar saldırısına benzer saldırılar yapmaya hazırlandığı iddia edilen PKK'nın, özellikle metropol illeri hedefine aldığı belirtildi. Örgütün, üyelerini kırsala çekerek bombalı eylemlerle ilgili eğitimler verdiği tespit edildi. Bu amaçla mart ayından itibaren kırsalda bomba eğitimi alan S.Ö'nün Taksim benzeri bir eylem hazırlığında olduğu kaydedildi. Geçtiğimiz ay Van'da görüldüğü belirtilen S.Ö'nün canlı bomba eylemcisi olması ihtimaline karşı tüm güvenlik güçleri uyarıldı. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından PKK üyesi olduğu gerekçesiyle arama kararı çıkarttığı S.Ö'nün yakalanması için aramalar sürüyor.
Emniyet birimleri S.Ö'nün özellikle Ankara'da ses getirecek bir eylem hazırlığı içinde olmasına karşı teyakkuza geçti. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki güvenlik önlemlerini artıran polis, önemli noktalarda da 24 saat nöbet tutuyor. Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı'nın da 2010 Mart ayından itibaren S.Ö'nün intihar saldırısına karşı uyarıldığı kaydedildi.
Eylemsizlik kararının uzatılmasının, terör örgütü içindeki şahin kanadı harekete geçirdiği belirtildi. PKK'nın, içindeki farklı fraksiyonlara karşı ise kontrolu kaybettiği öne sürüldü.