Sert tartışmaların yaşandığı Bolu Abant'taki CHP kampında kılıçlar çekildi. İki gün boyunca yapılan eleştirilere rest çeken Genel Sekreter Önder Sav, kurultay isteyenlere 'hodri meydan' dedi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ön seçim önerisi de Sav'dan vize alamadı.
CHP'nin tartışmalı geçen iki günlük Bolu Abant Büyük Otel'deki kampı, parti içindeki görüş ayrılıklarını su yüzüne çıkardı. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, kendisini eleştirenlere rest çekerken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci planda kaldı. Çalışma toplantısında Yargıtay'dan gönderilen uyarı yazıları etkili oldu. Toplantının ilk gününde Konya Milletvekili Atilla Kart'ın gündeme getirdiği konuya ikinci gün Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş değindi. Ateş, Deniz Baykal döneminde yapılan tüzük kurultayında alınan kararların yürürlüğe sokulmamasının partiyi zora soktuğuna dikkati çekerek, “MYK fiilen yasadışı durumdadır. Aceleyle yapılan, yeni tüzüğü ortadan kaldırma girişimi partiyi sıkıntıya soktu” dedi. Başörtüsü konusunda da partinin tavrını sert bir dille eleştiren Ateş, “Kendi tabanımızı küstürmenin anlamı var mı?” dedi. Ateş'in bu eleştirilerine sinirlenen Sav, Yargıtay ile aralarında görüş farkı bulunduğunu ve gerekirse Yargıtay ile sonuna kadar mücadele edileceğini belirtirken, Yargıtay'ın yazısını Kılıçdaroğlu'ndan saklamadığını da savundu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gönderdiği yazıyla ilgili yazışmaların yapıldığını söyleyen Sav, 7 Ekim'de gelen ikinci yazının da uyarı olmadığını savundu. Sav, Yargıtay'ın yazısı ile kurultay tartışmalarının yaşandığını dile getirerek, şunları söyledi: “Varsa yürekleri, kurultaysa kurultay. Halep oradaysa arşın da burada. Kurultaya gerek yok. Tartışma böyle giderse, bunu isteyenler istedikleri yolu izleyebilirler. Ancak tartışma uzarsa parti zarar görür.”
Sav, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun milletvekili listelerinin belirlenmesi için “ön seçim” yapılacağına dair açıklamasına da itiraz etti. Sav, milletvekili listelerinin belirlenmesi için yöntemin zamanı gelince belirleneceğini ifade ederek, “Seçimler için yöntemi şimdiden belirleyemeyiz” dedi. Sav, parti içinde yaşanan sorunların kaynağı olarak Baykal'a yakın isimleri gösterdi.
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ise “29 Mart seçimleri öncesi partimize katılan insanlara rozet takılması gündeme getiriliyor. Çarşafa rozet takıldı diye laiklik elden gidiyor deniliyorsa, yandık demektir. Bu korkulardan kurtulun. Eğer bu yoldan dönülürse çizgide kırılma olur. O zaman yandık demektir” diye konuştu. En sert tartışma ise Sav ile İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz arasında yaşandı. Korkmaz, 26 parti örgütünün görevden alınmasına dikkati çekerek, “Bunlara ne gerek vardı?” diye sordu. Sav ise bunların yarısının istifa ettiğini belirterek, “Yalan söylüyorsunuz” cevabını verdi. Sav'ın cevabına sinirlenen Korkmaz, “Baskı yaptınız. erçeği söylememek ahlaklı bir tutum değildir” dedi.
CHP, Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimini tartışmalı hale getirmek için formüller üretiyor. Hicabi Dursun'un Sayıştay'dan gelen üyeler arasından seçilmesi sırasında 367 krizi çıkartmak isteyen CHP, bunu başaramayınca şimdi de 45 yaş şartına sarıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Anayasa'nın 146. maddesinde Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Askeri Yargıtay ve AYİM'nden seçilecek üyeler için yaş ve hizmet sınırının aranmadığını söyledi. Hizmet ve yaş şartının hangi adaylar için arandığının 146. maddede açıkça belirtildiğini ifade eden Bozdağ, “Bu şartları başkalarına teşmil etmek hukuken ve fiilen mümkün değil” dedi.