Fransa'da 22 Nisan'da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylar oy kaybetmemek için Türkiye'nin üyeliği konusundaki soruları cevapsız bırakıyor
Fransa'da ilk turu 22 Nisan, ikinci turu 22 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışan adaylardan hiçbirinin, “kamuoyunun karşı görüşü nedeniyle”, Türkiye'nin AB üyeliğinden yana görüş belirtme riskine girmediği yorumu yapıldı. Fransız Haber Ajansı'nın (AFP) Pierre Glachant imzasıyla yayımladığı haber-yorumda, sağın favorisi Nicolas Sarkozy gibilerinin Türkiye'nin AB'ye girişine muhalefetlerini açıkça ilan ettiklerine dikkat çekildi. “Türkiye'nin olası üyeliği uzak görünse de”, Fransız siyasi partilerinin 2005'te Avrupa Anayasası referandumuna ilişkin kampanyada iç kavgaları da hiç unutmadıkları belirtilen yorumda, Fransız kamuoyunun karşı görüşü dikkate alındığında, hiçbir adayın Türkiye'nin üyeliği yönünde görüş belirtme riskine girmediği görüşü dile getirildi.
Merkezi İtalya'nın Floransa kentinde bulunan Avrupa Üniversiteler Enstitüsü Başkanı Yves Meny, genelde Avrupa'nın her yerinde Türkiye'nin “öfkelendiren bir konu” olduğunu savunarak, seçim kampanyası geçse bile 10 ila 15 yıl içinde Fransızların Türkiye'nin üyeliği hakkında görüş açılarını radikal biçimde değiştireceklerinden şüphe ettiğini söyledi. Meny, her şeye karşın Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Türkiye'nin adaylığından yana olduğunu ve bazı sanayi çevrelerinin de Türkiye'nin adaylığını desteklediğini anımsattı.
Makaleye göre, adaylardan en çok AB yanlısı olarak bilinen François Bayrou da, “Avrupa genişledikçe zayıflar” gerekçesiyle, seçimin favorisi Sarkozy gibi Türkiye için “imtiyazlı ortaklık” önerisinden yana tavır koyuyor. Bayrou, her şeye karşın Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasında Fransa'nın imzasının yadsınamayacağını belirtiyor.
Yorumda, sosyalist aday Segolene Royal'in Türkiye konusunda en çok polemik yaratan lider olduğu, Royal'in ilk başta anayasa referandumu sırasında ortaya çıkan halkın kararına uyulması yönünde görüş belirttiği, ancak aleyhtarları tarafından, “bu formülün arkasında kişisel görüşünü gizlediği” suçlamalarına maruz kaldığı ifade ediliyor. Royal, daha sonra “Türkiye'yi reddetmek hata olur, çünkü bu Türkiye” diyerek kendi görüşünü açıklarken, “Türkiye'nin bugün AB'ye giriş koşullarını yerine getirmediğini düşünüyorum, bu nedenle bir ara gerekli. Türkiye büyük laik bir ülke” demişti.
Fransız adaylar arasında Türkiye konusunda en rahat davranan lider, aşırı sağın partisi Ulusal Cephe'nin adayı Jean-Marie Le Pen. Le Pen, Türkiye'yi ölümcül tehdit olarak gördüğünü belirterek şu açıklamayı yaptı. ABD'nin yaptırımlarıyla ne coğrafi ne tarihsel ne de kültürel olarak Avrupalı olan ülkelerin AB'ye dahil edilmeye çalışılmasına karşıyım. Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyorum. Onlara çok sevgi duyuyorum ama onları Avrupalı bulmuyorum”