HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in, adı sahte ilaç ve reçete yolsuzluğuna karışan kurul üyesi Musa Tekin'in kardeşini polis ve adliyeden kurtardığı ortaya çıktı. İhbar dilekçesiyle harekete geçen Adalet Bakanlığı müfettişlerinin tespitlerine göre, eczanesinde 2 milyon TL'lik sahte kupür ele geçirilen kardeş Bülent Tekin, gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra elini kolunu sallayarak Emniyet'ten çıktı. Aynı operasyonda tutuklanan matbaa sahibi ve iki çalışanı ise ceza aldı.
Adalet Bakanlığı'na ulaşan bir şikâyet dilekçesi, gözleri Ergenekon soruşturmasının hakim ve savcılarına müdahale girişimleriyle gündeme gelen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) çevirdi. Dilekçede HSYK Asil Üyesi Musa Tekin'in adı sahte ilaç ve reçete yolsuzluğuna karışan kardeşi Bülent Tekin'i, yargılanmaktan HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in kurtardığı iddiası yeraldı. Dilekçe üze-rine harekete geçen Adalet Bakanlığı müfettişlerinin, Özbek'in, Ankara Emniyeti ve soruşturmayı yürüten savcıyı arayarak Tekin'i serbest bıraktırdığını tespit ettiği ileri sürüldü.
Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Büro Amirliği ekipleri bir ihbarı değerlendirerek 2006 yılında Keçiören Kazım Karabekir Caddesi'nde bulunan bir matbaaya baskın düzenledi. Matbaada çok sayıda ilaç kutusu ve sahte kupür ele geçiren mali polis, soruşturmayı derinleştirdi. Emniyet güçleri, gözaltına alınan matbaa sahibi ve iki çalışanın verdiği bilgiler doğrultusunda Keçiören'de bir eczaneye daha baskın düzenlendi.
Baskında piyasa değeri 2 milyon TL tutarında sahte ilaç kutuları ve kupür ele geçirildi. Bunun üzerine eczane sahibi Bülent Tekin gözaltına alındı.
İddialara göre, sorgulanmak üzere Mali Büro Amirliği'ne getirilen Bülent Tekin'in kim olduğu kısa süre sonra HSYK Başkanı Kadir Özbek'in İl Emniyet Müdürlüğü'ne telefon açması üzerine öğrenildi. Gözaltına alınan Bülent Tekin'in HSYK üyesi Musa Tekin'in kardeşi olduğunu söyleyen Özbek, konu hakkında bilgi aldıktan sonra soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı'nın ismini aldı.
Cumhuriyet Savcısı ise, Bülent Tekin'in ifadesini kendisinin alacağını söyleyerek emniyetten serbest bırakılmasını istedi. Bu gelişme üzerine serbest bırakılan Tekin elini kolunu sallaya sallaya emniyetten ayrıldı. Matbaa sahibi ve 2 çalışan ise 2 gün gözaltında kaldıktan sonra, elleri kelepçeli adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemenin kararıyla tutuklanan matbaa sahibi ve 2 çalışanı, yaklaşık iki ay cezaevinde kaldı. Şüpheliler mahkemece, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yargılama sonunda bu 3 kişi çeşitli cezalara çarptırıldı. Bülent Tekin ise bu olaydan hiç bir ceza almayarak kurtuldu.
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner Ergenekon kapsamında gözaltına alınırken de devreye girdiği ortaya çıkmıştı. Özbek'in, gözaltı işlemi sırasında, odada bulunan savcıları arayıp sicil numalarını sorduğu tespit edilmişti. Gözaltı sırasında Cihaner'le konuştuğu kamera kayıtlarına giren Özbek kendisini “Durum hakkında bilgi aldım” diye savunmuştu. Ancak, Cihaner'le bir gün önce telefonla konuşan Özbek'in, operasyondan haberi olduğu belirlenmişti. Cihaner gözaltına alındıktan sonra, soruşturmayı yürüten savcılar HSYK tarafından değiştirilmişti.