Karanlıklar prensi Gordon Gekko, çeyrek yüzyıl sonra yeniden sahnede...

Ali Murat Güven
00:0025/09/2010, Cumartesi
G: 24/09/2010, Cuma
Yeni Şafak
Karanlıklar prensi Gordon Gekko, çeyrek yüzyıl son
Karanlıklar prensi Gordon Gekko, çeyrek yüzyıl son

Amerikan sinemasının 'hayat ve dünya karşısında tasa sahibi' nadir yönetmenlerinden Oliver Stone, ilkini 1987 yılında çektiği ve başrol oyuncusu Michael Douglas'ı ödüllere boğan 'Borsa'nın 23 yıl sonra beyazperdeye yansıyan devam bölümünde, şu sıralarda kanserle boğuşan baş aktörüne bir kez daha 'hayatının performansı'nı döktürme fırsatı tanıyor.

BORSA 2: PARA ASLA UYUMAZ / Wall Street: Money Never Sleeps
Yapım Yılı ve Ülkesi:
2010, ABD yapımı
Türü ve Süresi:
Drama / 136 dakika
Yapım Bütçesi:
70 milyon Amerikan Doları
Gösterim Formatı:
35 mm standart pelikül film
Perde Formatı:
2.35:1
Yönetmen:
William Oliver Stone
Senarist:
(William Oliver Stone ve Stanley Weiser'in 1987 yapımı ilk film için yazdıkları senaryo ve yarattıkları karakterlerden hareketle)
Allan Loeb, Stephen Schiff
Görüntü Yönetmeni:
Rodrigo Prieto
Özgün Müzik Bestecisi:
Craig Armstrong
Kurgucular:
David Brenner, Julie Monroe
Yapım Tasarımcısı:
Kristi Zea
Sanat Yönetmeni:
Paul D. Kelly
Set Dekoratörü:
Liane Lederman
Kostüm Tasarımcısı:
Ellen Mirojnick
Makyaj Tasarım Ekibi Şefi:
Mindy Hall
Özel Makyaj Efektleri:
Robert Hall
Saç Tasarım Ekibi Şefi:
Sacha Quarles
Oyuncular:
Michael Douglas (Gordon Gekko), Shia LaBeouf (Jake Moore), Susan Sarandon (Jake'in annesi), Josh Brolin (Bretton James), Carey Mulligan (Winnie Gekko), Eli Wallach (Jules Steinhardt), Frank Langella (Louis Zabel), Austin Pendleton (Dr. Masters), John Bedford Llloyd (Maliye Bakanı)
İthalatçı Şirket:
Pinema Film
Dağıtıcı Şirket:
Pinema Film
İçerik Uyarıları:
Filmde cinsellik/çıplaklık ve kanlı şiddet sahneleri yok. Fakat, hırsla bezenmiş sert bir rekabet ortamının (borsa ve iş dünyası) doğası gereği, bol miktarda argo diyalog ve sövme var. Ayrıca, para için ruhunu satmaya hazır bir sürü insanın da öyküsü anlatılmakta… Bu gibi zararlı yönlerinden dolayı, 13 yaşından küçüklerin izlemesi için uygun bir yapım değildir.
Ailece izlenebilir mi?
/ HAYIR
Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı:
İnternet Sitesinin Teknik/Tasarım Kalitesi:
9/10
Yeni Şafak-Sinema Puanı:
* * * 1/2

FİLMİN KONUSU:
Menkul kıymetler dolandırıcılığı, kara para aklama ve şantaj gibi konularda rakipsiz bir uzman olan Gordon Gekko, cezaevinden hayatı kaymış bir adam olarak çıkmıştır. Artık Wall Street'in kralı olmadığı gibi, sağlığı ve afili görünümü de uçup gitmiş, saçı başı dağılmış bir hâlde yavan bir özgürlüğün ilk adımlarını atmaktadır. Dışarıda onu seven ve bekleyen hiç kimsesi yoktur. Ne biricik kızı Winnie, ne de onun piyasadaki yokluğundan faydalanıp yüklü servetler kazanan herhangi bir meslektaşı… Cezaevinde geçirdiği 8 yılın ardından Gekko tamamen yalnız ve dışlanmış birisidir.
Öte yanda ise Jake Moore'un zeki ve yetenekli bir borsa simsarı olarak kariyeri gitgide yükselmektedir. Adamımız, kendisinin akıl hocalığını yapmakta olan Louis Zabel'in yönettiği Keller Zabel Yatırım'dan her yıl milyonlarca dolar kazanmaktadır. Jake'in kız arkadaşı Winnie de ona çalışmalarında destek olmakta ve babasında görmediği idealizmi onda bulmaktadır. Genç kadın, iş ve gönül ortağının, müşterilerini “yeşil enerji” yatırımlarına yöneltmesinden dolayı da son derece mutludur.
2000'lerin ikinci yarısı sona ererken, bütün dünya küresel bir ekonomik krizle çalkalanmaya başlar. Bu kasvetli süreçte kader, günümüzün parlayan yıldızı Moore ile geçmişin sönmüş yıldızı Gekko'yu ortak bazı çıkarların çevresinde buluşturacaktır. İdealist borsacı, meslekteki lanetlenmiş ustasıyla iki aşamalı bir görev için anlaşma yapar; adım adım yaklaşan finansal çöküş öncesinde paranın üzerinde oturan kodamanları bundan haberdar etmek ve akıl hocası Zabel'in ölümünden kimin sorumlu olduğunu bulmak…

'KÜLT FİLM'E ESASLI BİR DEVAM BÖLÜMÜ

“Hırs iyidir”… Pek çok sinemasever gibi benim de, yönetmenliğini Oliver Stone'un yaptığı, başrollerini ise Michael Douglas, Charlie Sheen ve Daryl Hannah'nın üstlendiği 1987 yapımı “Borsa”dan (Wall Street) aklımda kalan en ünlü replik buydu.

23 yıl önce sinema dünyasını aylarca kasıp kavuran bu kült filmde, her türlü insanî ve ahlâkî değer sistemi çökmüş hırs küpü bir finans uzmanını canlandıran Michael Douglas, 1970'lerin başlarında “San Fransisco Sokakları” dizisiyle start alan meslek hayatının tartışmasız en iyi performansını ortaya koyuyor; sergilediği muhteşem oyunla da başta o yılın “en iyi erkek oyuncu Oscar'ı” olmak üzere yarım düzine dolayında önemli ödül kazanıyordu.

Sinema tarihinin hafızalarda en derin izi bırakmış “kravatlı kötü”lerinden biri olan borsacı Gordon Gekko karakteri, aradan geçen çeyrek yüzyıl boyunca Douglas hayranları tarafından hiç unutulmadığı gibi, bu karakteri yaratan Oliver Stone da onun üzerinden kapitalist düzen üzerine yeni bazı sözler sarfetme niyetinden vazgeçmemiş anlaşılan… Çok sıkı bir politik yönetmen olmasına karşın 2000'leri belirgin bir duraklama içinde geçiren Stone, hem azımsanmayacak bir hayran kitlesine sahip Gekko karakterini beyazperdeye yeniden yansıtarak, hem de dünyanın içinde bulunduğu son ekonomik krizin nedenleri ve nasılları üzerine (her filminde şu ya da bu oranda duymaya alışageldiğimiz) o iddialı tezlerinden bazılarını kitlelerle paylaşabilmek için, kendisine zamanında büyük bir saygınlık ve kazanç getiren eski gözağrısının isabetli bir çıkış yolu olacağını düşünmüş. Stone'un kılavuzluğunda Allan Loeb ve Stephen Schiff tarafından ortaklaşa yazılan devam filmi senaryosu bütünüyle günümüzün dünyasına odaklanıyor ve Gekko'yu da bu dünya içinde (80'lerdeki karizması epeyce çizilmiş bile olsa) yine de hâlâ iş bitirebilecek bir çakal olarak yeniden konumlandırıyor.

Gekko'nun ilk filmdeki çömezi Bud Fox'u canlandıran Charlie Sheen, bu klas öyküyle yakaladığı popülarite ve enerjiyi ne yazık ki çok uzun süre devam ettirememiş, alkol ve uyuşturucu batağında kendisini harcamış bir aktör olarak şimdilerde artık iyice tedavülden kalkmış gözüküyor. Wall Street'in ihtiyar kurdunun iğrenç deneyimlerini aktararak şeytanî bir tarzda yeniden biçimlendirme çabasına giriştiği şimdiki yavrusu ise son yıllarda “Dönüşücüler/Transformers” filmleriyle yeniyetme izleyicilerin sevgilisine dönüşen Shia LaBeouf; ki bu da bana göre son derece doğru bir tercih… Stone, terazinin kefesinin bir tarafına “dinozor izleyicileri” fazlasıyla tatmin edecek olan Michael Douglas gibi bir devi koyarken, öteki tarafa da genç kuşağın bebek yüzü karşısında ölüp ölüp dirildiği LaBeouf'u oturtarak, oyuncu kadrosunu potansiyel izleyici kitlesinin yaşı ve eğilimlerine göre güzelce dengelemiş; böylelikle filmin gişede her kuşaktan izleyiciyi yakalayacak renkli bir vitrine sahip olmasını sağlamış. Gekko ve Moore karakterlerinin olanca zıtlıklarından doğan dramatik potansiyele, “İhtiyarlara Yer Yok”taki soğuk oyunculuğuyla izleyip hayranı olduğumuz orta kuşağa mensup Josh Brolin ile daha yaşlı kurtlardan Frank Langella, Eli Wallach ve Susan Sarandon'un usta işi katkıları da eklenince “Borsa 2” birinci sınıf kastingiyle dahi sınavı kafadan geçen vasat üstü bir yapıta dönüşüyor.
Diğer tarafta, Amerikan sinema çevrelerinde soğukkanlı bir demokrat-solculuğun temsilcisi olan Stone'un bu bireysel kapışma öyküsü ekseninde dünyanın ahval ve şeraitine ilişkin olarak kahramanlarının ağzından dillendirdiği sözler de ciddiye alınmayacak gibi değil… İlk filmden ve diğer pek çok filminden fazlasıyla alışık olduğumuz “ruhunu şeytana satmış kapitalizm insanı” eleştirilerine ek olarak, doğayı korumamıza katkıda bulunabilecek “yeşil enerji” olgusu ve bunun önünü kesmeye çalışan egoist çevreler, dünyayı yöneten kudretli aileler, ekonomik krizlerin nasıl başlatıldığı ve nasıl bastırıldığı, bu süreçte kimlerin bozuk para gibi harcanıp kimlerin zengin edildiği, zavallı üçüncü dünya ülkelerinin batı başkentlerinde tezgâhlanan bu manipülatif oyunları nasıl da aval aval izlemek zorunda bırakıldığı gibi acıklı durumlar üzerine çok ciddi iddialar ortaya atıyor yönetmen. Bunlardan bir kısmı fantezi düzeyinde kalsa da Stone, 1980'lerden beri “Hollywood'un vicdanı”nı temsil eden farklı duruşlu bir sinemacı olarak, aynı zamanda politik olarak da ciddiye alınması gereken biri ve söylediklerinde her zaman gerçeğin payı fanteziden daha fazla…

KANSERLE BOĞUŞURKEN BAŞROLÜ ÜSTLENDİ

Filmin ağır topu, Hollywood'un ulu çınarlarından Michael Douglas, bu devam öyküsünde rol alabilmek için (tıpkı bizim dünya ikincisi basketbol millî takımımızın Karadağlı sevgili koçu Tanjevic gibi) çok ciddi bir kişisel fedakârlıkta bulundu ve son iki yıldır kanserle boğuşmasına rağmen Stone'un başrol teklifini kabul etti. Geçen hafta da filmin New York'taki galasına oldukça solgun bir suratla, kemoterapiden dolayı yürümekte zorlanır bir halde geldi 66 yaşındaki sanatçı. Kimbilir, belki de bunun meslek hayatının son çalışması olabileceğini düşünmüş ve şu gökkubbede ilkini de aşacak kıvamda yeni bir Gordon Gekko performansıyla hoş bir sedâ bırakmayı arzulamış olabilir.

Stone'un olgunluk ve zirve dönemine geçiş filmi olduğunun sinyallerini veren “Borsa 2: Para Asla Uyumaz”, dünyadaki bütün politik sorunlar ya da gelişmelerin parayla doğrudan ilişkili olduğuna inanıp bu tezi günlük hayatlarında da hararetle savunan sinemaseverlerin izlerken acı acı gülecekleri anekdotlarla dolu, her yönüyle yüksek standartlarda bir film. Hem “kaliteli sinema”nın tadına varmak, hem de sömürenlerle sömürülenler arasındaki rutin ilişkinin diyalektiğini biraz daha iyi kavrayabilmek için mutlaka görülmesi gerekiyor.