Bedava para kazanmanın en kolay yolu: Halka arz

İbrahim Kahveci
00:0023/09/2007, Pazar
G: 23/09/2007, Pazar
Yeni Şafak
Bedava para kazanmanın en kolay yolu: Halka arz
Bedava para kazanmanın en kolay yolu: Halka arz

Teoride küçük tasarrufların büyük şirket kârlarından pay almasını esas alan borsa sisteminin, son zamanlarda uygulamada bazı uyanıklar tarafından bedava para toplama aracı haline dönüştürüldüğü şüphesi yaygınlaşıyor

Para nerede bedava? Cem Karaca Orhan Veli'nin şiirinden bestelediği şarkısında “hava bedava, yaşamak bedava, bedava yaşıyoruz, bedava” diyordu. Piyasalara baktığımızda da görüyoruz ki; “para bile bedava”

Bedava para nasıl kazanılıyor inceleyelim. Sermaye piyasaları uzun vadeli kaynak sağlanan yerlerdir. Bizler sermaye piyasasını en fazla borsa olarak görüyoruz. Şirketler borsa aracılığı ile yatırımcılara yani halka hisse satıyorlar. Satılan hisselerin karşılığında ise belirli bir para talep ediyorlar.

Sistemin normal işleyişine bakalım: Halka hisse satmaya karar veren şirket hisse değerini aşağı yukarı belirliyor. Hisse satışına aracılık edecek “aracı kuruluşla” fiyat tespitini müzakere ediyor. Aracı kuruluş halka satabileceği fiyatın oluşmasını isteyebilir. Veya fiyatı yüksek bulursa hisselerin satışına sadece aracılık ettiğini, satılamayan hisseleri kendisinin üstlenmeyeceğini beyan edebilir.

Kısaca bir şirketin halka satış fiyatı, şirket yetkilileri ile aracı kuruluş arasında geçebilecek bir aralıkta tespit ediliyor. Resmi kurumlar olan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve IMKB fiyat tespitine müdahil değiller.

İlk bedava para, ilk kuşku: Yukarda özet olarak verilen halka arz süreci normal işleyişi özetliyor. Fakat bazı durumlarda sistem normal işleyişinin dışına taşabiliyor. Araya sistem dışı ilişkiler girebiliyor.

HAYALİ HALKA ARZ

Bir hayali halka arz sistemi kuralım. Bizim piyasamızda bu şekilde henüz bir suç oluşumu görülmediğinden aşağıdaki senaryo sadece hayalî.

Şirketin değişik piyasa değerleme metoduna göre ortalama bir fiyatı çıkıyor. Fakat bu fiyat patronca memnun edici derecede yüksek bulunmuyor. Piyasa yapıcı “hızlı oyuncular” devreye alınarak halka satış fiyatı normal fiyatın çok çok üzerinde belirleniyor. Ve bu fiyattan hisseler halka satılır gibi işlem yapılıyor.

Fiyat o kadar yukarda tespit ediliyor ki, satıştan sonra hisselerde yüzde 20-30 gibi düşüşler artık alım noktası diye düşündürülüyor. İşte gerçek halka satış o fiyatlardan “hızlı oyuncular” vasıtası ile gerçekleştiriyor.

Olması gereken piyasa fiyatı ile halka satılan yüksek fiyat arasındaki fark karşılıksız olarak halktan toplanmış oluyor. İşte ilk bedava para buradan geliyor. Bedava paranın maliyeti ise hisse satışını gerçekleştiren hızlı oyuncuların komisyonu oluyor.

BORSA YÜKSELİYOR AMA...

Şimdi hayali senaryoyu İMKB'de bazı halka arzları inceleyerek düşünün. Neden bazı halka arzlar yıllardır yükselen borsaya rağmen hâlâ kazandıramıyor. Dikkat ediniz burada yatırımcıları kandıran “uzun vadeli yatırım” durumu ortaya çıkıyor. Uzun vadeli yatırım kavramı bu gibi hallerde şu sonucu veriyor:

Peşin inanışlar aynı zamanda peşin kaybettiriyor.

Sanal girişimler, sanal haberler: Bazı durumlarda hızlı oyuncuların yüksek fiyattan hisse satışlarını desteklemek gerekiyor. Örneğin, halka satılan hissenin fiyatı birkaç kat yüksek belirlenmiş ve hisseler ilk düşüşe rağmen satılamıyor. Veya yüksek belirlenen fiyatlar aslında halka değil hızlı oyunculara verilmiş ve fiyatlar borsada da birkaç kat daha yukarıya taşınmış. Ama artık hisselerin bedava paraya çevrilmesi gerekiyor.

Bu noktada çok önemli bir adım devreye giriyor. Şirket çok önemli sanal girişimlerini kamuoyuna duyuruyor. O dönemde kamuoyunda hangi iş revaçta ise o yönde sanal girişimler başlatılıyor. Sanal, çünkü bu girişimler zaten gerçekte olmuyor veya az olan şey çok yüksek gibi veriliyor. Örneğin son yılların moda para kazandıran iki girişimi var. Ya bir yabancı ortaklık görüşmeleri başlıyor veya faaliyet değiştirerek “enerji” gibi gözde yeni alanlara giriliyor.

Kamuoyuna açıklanan her türlü sanal girişim haberlerinin eşliğinde uçuk fiyatlardan halka hisse satılıyor. Gerçek fiyatla borsada satış fiyatı arasındaki fark hızlı oyuncular ile patronlar arasında paylaşılıyor. Ve bedava para hızlı oyuncu komisyonlarının (maliyeti) düşülmesinden sonra cebe indiriliyor.

Borsamızda bu yönde bir girişimin veya oluşumun net olarak ortaya çıkmadığı için gerçek olup olmadığı bilinmiyor. Fakat bazı işaretler de dikkat çekiyor.



Acaba dedirten bir tablo
İMKB'de o dönemde yönetimde de etkinliği bulunan aracının halka sattığı bir grup şirketin piyasa değeri ile şirketlerin faaliyet kârları tabloda yer alıyor. Tablonun alt tarafında ise diğer şirketlerden iki örnekle karşılaştırma yer alıyor

Örnek tabloda yer alan halka satılan şirketlerin bu yılın ilk yarısındaki toplam cirosu 71 milyon YTL. Yani piyasa değerleri 221 milyon YTL ile karşılaştırıldığında 3.11 kat daha yüksek bir değer var. Normal işleyen diğer iki şirketin ciroları ise piyasa değerlerinin sadece 0.35'i kadar. Net sonuç: Halka satılan bu şirketlerin ciro oranı normal şirketlerin ciro oranından tam 10 kat daha yüksek fiyatta. İşin bir diğer tarafı ise yaratılan kaynak, yani faaliyet kârı. Halka satılan bu

şirketlerin toplamı bu yılın ilk yarısında sadece 855 bin YTL kâr yapıyor. Piyasa değerinin 259 katı. Yarım yıllık olduğundan ikiye bölersek ortaklar faaliyet kârından yatırımlarını karşılamak için 130 yıl beklemek durumunda. İşte uzun vadeli bir yatırım örneği: 130 yıl. Oysa örnek diğer iki şirketin yarattığı faaliyet kârı piyasa değerlerinin sadece 14 katı. Yine yılın yarısı olduğundan bu şirketlerde faaliyet kârından geri dönüşüm için 7 yıl beklemek gerekiyor.


Başbakan borsanın içine de bakmalı

Akıllara takılan sorular: Bir piyasa işleyişinde bu kadar büyük fiyat farkı nasıl oluşuyor? Bu şirketlerin halka satışından sonra gerçekleşmeyen haberler, girişimler oldu mu? Bu haberler esnasında patronlar halka yüksek fiyatlardan hisse sattı mı? Şirketlerden para çıkışı gerektiren grup şirketi satın almaları yaşandı mı? (Bu çok önemli; çünkü “hızlı oyuncu” komisyonu ödemek için şirketten para çıkışı sağlayacak patron şirketi satın alımı gibi para hareketleri gerekebiliyor) Bu grubun içinden yeni şirketler halka satılmaya hazırlanıyor mu?

Ve en önemli soru: Borsamızda yeni ekonomi bakanımızın da değindiği gibi (ikili görüşmelerde) “böyle bir işleyiş olamaz?” tezini doğrulayacak piyasa yönetiminde dahi bulunan oluşumlar yaşandı mı, yaşanıyor mu? Halk ne zaman bedava para kaynağı olmaktan çıkarak “gerçek şirket ortakları” gözüyle görülecek? Başbakan Erdoğan'ın, konuşmalarında ifade ettiği borsa endeksine bir de içeriden bakmasının zamanı geçiyor. “Yola Devam” sloganının kilit alanlarından sermaye piyasası ve borsa yolda kalmasın.

Haftaya; bedava para toplama yöntemlerinden bedelli sermaye artırımları, yatırım ortaklıklarının para toplama hareketleri, komisyonla karşılaştırmalı olarak verilecek.