Burak Erdenir, Avrupa kimliğinin bir imge veya düşünce olduğunu iddia ediyor, dahası bizlere farklı dönem ve koşullara göre şekillendirilen tarihsel bir kurgudan bahsediyor
Avrupayı kurduk, şimdi sıra Avrupalıları yaratmaya geldi. İtalya'nın 1870 yılında gerçekleşen bütünleşmesinin ardından İtalyan siyasetçilerden Massimo d'Azeglio'nun “İtalya'yı kurduk, şimdi sıra İtalyanları yaratmaya geldi” deyişini anımsatan bu cümle yarım yüzyılı aşkın bir süredir devam eden Avrupa bütünleşme sürecinin bugün karşı karşıya kaldığı derin çıkmazın en güzel ifadelerinden biri. Burak Erdenir, “Avrupa Kimliği” isimli kitabında bu bunalımı irdelerken Avrupa kimliğinin bir imge veya düşünce olduğunu iddia ediyor, dahası bizlere farklı dönemlerin farklı koşullarına göre şekillendirilen tarihsel bir kurgunun varlığından bahsediyor!
Kaygan bir kavram olarak karşımıza çıkan “Avrupa kimliği” rahatlıkla Avrupa düşüncesiyle karıştırılabiliyor. Erdenir, bu iddiasını okuyucuyu Avrupa tarihine götürerek temellendiriyor. Avrupa bütünleşme hareketini seçkinlerin yönettiği, tepeden inme bir hareket olarak değerlendiren yazar bu yüzden Avrupalılar arasında bütünleşmeyi sağlayacak aidiyet hissinin politik ve kültürel anlamda gelişmesinin mümkün olmadığını vurguluyor.
Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan Müslüman düşmanlığının da dikkate alınarak Avrupa kimliğinin geleceğinin tartışıldığı kitapta Türk kimliğinin Avrupa'nın ortak değerleri ile etkileşimine ilişkin tarihi saptamalar yer alıyor.