Yaptıkları tahrikten başka bir şey değil

Aa
00:0022/11/2009, Pazar
G: 22/11/2009, Pazar
Yeni Şafak
Yaptıkları tahrikten başka bir şey değil
Yaptıkları tahrikten başka bir şey değil

Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan, "İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklal Marşı'mızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların, bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları açık bir tahrikten başka bir şey değildir" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklal Marşı'mızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların, bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları açık bir tahrikten başka bir şey değildir' dedi.

Erdoğan, partisince Kızılcahamam'da Asya Termal Tatil Köyü'nde düzenlenen 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında bir konuşma yaptı.

Bu ülkede hiç kimsenin bir diğerine üstünlüğü olmadığını vurgulayan Erdoğan, 'Devlet nezdinde, hukuk ve yasalar karşısında hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur, olamaz. Doğunun kaderi batıda, kuzey'in umudu, güneyden bağımsız değildir. Ülkenin topyekun geleceği tek tek fertlerin kaderinden kopuk değildir' dedi. Erdoğan, bu anlayışla yola çıktıklarını ve bu anlayışla bu yola devam edeceklerini söyledi.

Yola çıkarken, 'etnik milliyetçiliğin, bölgesel milliyetçiliğin, dinsel milliyetçiliğin karşısında olduklarını söylediklerini' ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Etnik milliyetçiliğin karşısındayız; Çünkü, benim ülkemi oluşturan tüm etnik unsurlar bizim millet olmamızın zenginlik sebebidir. Bunu böyle bileceğiz. Aralarında ayrımcılık asla düşünemeyiz. Birbirimize hep saygılı olacağız. Birbirimizi yaratılanı yaratandan ötürü sevme anlayışıyla hep seveceğiz. Ben bu ülkenin bir bireyi olarak, AK Parti Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Türk kardeşimi de seviyorum, Kürdü de seviyorum, Lazı da seviyorum, Çerkezi de seviyorum, Boşnağı da Romanı da seviyorum, Arnavutunu da seviyorum. Kim varsa ülkemde ayırt etmeksizin seviyorum. Ayırım yok. Hepsine eşit mesafedeyim. İnanıyorum ki, AK Parti'ye gönül vermiş kardeşlerimin hepsi de aynı durumdadır. Hiçbir ayırım yapamayız.'

Devlet öncelikli bir politikayla değil, insan öncelikli bir politikayla yola çıktıklarını belirten Erdoğan, 'Önce insan, sonra devlet. Önce devlet, sonra insan değil. Bu yolculuğu da böyle sürdürüyoruz' dedi.

Bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

'(Güneydoğuyu, doğuyu koy bir kenara batıya yüklen. Yatırımları oraya yap.) Bunun bedellerini ödedi mi bu ülke, ödedi. Bu ülkede öyle Başbakanlar geldi ki, 'Avrupa Birliği'nin yolu, Diyarbakır'dan geçer' dedi. Niye arkadaş 'Diyarbakır'dan geçer' diyorsun? 'Türkiye'den geçer' de. Ayırım ifadesi taşımasın. Sen öyle deyince, Hans, George geliyor doğru Diyarbakır'a gidiyor. Niye Diyarbakır'a gidiyorsun da Konya'ya, Kayseri'ye, Gaziantep'e gitmiyorsun?

Yani sıkıntı oradan kaynaklanmıyor, sıkıntı içeriden kaynaklanıyor. Ama şimdi değişti devran. Şimdi Hans, Gaziantep'e de gidiyor, Kayseri'ye de gidiyor, Konya'ya da gidiyor. 'Sadece Diyarbakır değilmiş meğerse, buralar da varmış' diyor. Mesele bu. Yani biz kendimize engelleri içeride çıkarıyoruz. Her yeri tüm Türkiye'ye bu şekilde kalkınmayla anlatacak ve önce kendimize burada inanacağız. Ondan sonra Hans, George geldiği zaman diyeceğiz ki 'Adres mi? Nereye istersen oraya git.' Bunların her biri Avrupa Birliği'ne gider hiç merak etme.'

Erdoğan, yaptıkları yatırımlarla dengesizlikleri yavaş yavaş kapattıklarını, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yaklaşık 15 katrilyon yatırım yaptıklarını anlattı. Artık her yere uçakların inip kalktığını söyleyen Erdoğan, Hakkari Yüksekova'da ve Iğdır'da hava alanı çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

Türkiye'nin 81 vilayetinde üniversite bulunduğunu kaydeden Erdoğan, 'Bir tanesi mecliste arada sırada kalkar bağırırdı, 'Tunceli, Tunceli' derdi. Tunceli'ye üniversite kuruldu şimdi ne diyorsun? Hala 'Ne yaptınız Tunceli'ye?' diyor. Biraz sıkılır insan' diye konuştu.

'Ülkenin derdiyle dertlendiklerini' dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

'Ülkeyi sevmek milliyetçilikse gerçek milliyetçi biziz. Eğer şu vatan topraklarına hizmet etmek milliyetçilikse gerçek milliyetçi biziz. Halkını sevmek milliyetçilikse gerçek milliyetçi biziz, çünkü, biz ayırım yapmıyoruz. Topraklarımıza ayırım yapmıyoruz. Her yere aynı hizmeti götürüyoruz. Niye? Çünkü biz 780 bin kilometre karelik vatan topraklarının aynı şekilde kalkınmasını istiyoruz, aynı şekilde güzelleşmesini istiyoruz. Batıda fabrika bacaları tüterken eğer doğu ağlarsa bizim gözümüz yaşlı olur. Orada da fabrika bacaları tütecek. İşte onun için milli birlik ve kardeşlik projesiyle demokratik açılım süreci diyoruz.'


'TERÖRÜ MİNİMİZE ETMEDİĞİMİZ SÜRECE YATIRIM OLMAZ'

'Terörü minimize etmediğimiz sürece girişimci gelip de Güneydoğu'da, Doğu'da yatırım yapmaz. Biz devlet olarak tabii ki yine bir şeyler yapıyoruz, yapacağız' diyen Erdoğan, kendilerinden önce et-balık kurumlarının özelleştirildiğini anımsatarak, Ankara'dan doğusunu yeniden ele alarak açtıklarını söyledi. Erdoğan bu çalışmayı, hayvancılıkla beraber güçlendireceklerini, buna yönelik bazı projeleri olduğunu, adımlar attıklarını anlattı. Süt ve süt mamulleri konusunda da bu türlü adımlar atacaklarını belirten Erdoğan, 'Bu adımları atmak suretiyle GAP, DAP projeleriyle bunu süratle geliştireceğiz' diye konuştu.

Bir kez daha, başlatılmış olan milli birlik ve kardeşlik sürecine başta muhalefet olmak üzere herkesin omuz vermesini isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

'Yani muhalif partilerin yönetici kadrolarında da aslında içi bizimle olup bunu dışa vuramayanların olduğunu da biliyoruz. Diyorum ki gelin, siz de taşın altına elinizi koyun. Bu iş parti meselesi değil.

Baştan beri bir şey söylüyoruz, 'Bu devlet projesidir' diyoruz. 'Bunun muhatabı millettir' diyoruz. Bunu, mevzi bir proje olarak görmeyin, lokal bir olay olarak görmeyin, gelin siz de taşın altına elinizi sokun. Hep beraber bunu biz sahili selamete çıkartalım. Bunu başardığımız gün Türkiye bundan çok şey kazanacak, milletimiz bundan çok şey kazanacak. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Adım gibi buna inanıyorum.

Dinsel milliyetçilik dedik, Türkiye'de var mı böyle bir şey, var. Bu ülkede azınlıklar sorunu yok mu, var. Mezhepler, meşrepler arasında sıkıntılar yok mu bu ülkede, var. Ama tabii ki toplumun içine girmez toplumla haşır neşir olmazsan bunları duyamazsın. Ama biz girenler olarak bunu duyuyoruz.'

Azınlıkları bir araya getirerek toplantılar yaptıklarını, bu toplantıların kapalı kapılar ardında değil açık gerçekleştirildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

'Bu ülkede bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın. Birleştirici bir üslup yerine, bölücü, ayrıştırıcı, tahrik edici bir üslup kullananlara, yapıcı bir üslup yerine yıkıcı, hoşgörülü bir üslup yerine öfke ve nefret dolu kelimeler kullananlara, 'yol yakınken ne olur dönün' diyorum.

Ve yine bugün buradan başta siz değerli AK Parti camiası olmak üzere aziz milletime de hassasiyetleri istismar etme gayreti içinde olacaklara karşı azami derecede dikkatli olma istirhamında bulunuyorum, ricasında bulunuyorum. Çatışmalardan, ayrılıklardan, ölümlerden, kan ve gözyaşından beslenenler süreci yavaşlatmak için, süreci engellemek için her yola başvuruyorlar, her yola da başvuracaklar. Milletimizin en hassas değerlerini siyaset malzemesi yapanlar, ortak değerlerimizi, kutsal değerlerimizi istismar edenler bu çirkin oyunlarına devam edecekler. Ama bu millet ağırbaşlılıkla, soğukkanlılıkla, sabırla bu terör tacirlerine, ölüm lobilerine gereken cevabı da gerekli olan zamanda verecektir.

Milletimizin hassas değerlerini istismar ederek, yalanla, iftira ile alttan alta kin ve nefret duygusu pompalamaya çalışanlar büyük bir yanlış yaparlar. İnternette, televizyonlarda, gazete sayfalarında inceden inceye bayrağımızı, İstiklal Marşı'mızı, anayasamızın değişmez hükümlerini, sınırlarımızı, bağımsızlığımızı tartışma konusu yapanların bu kavramlar üzerinden yalan yanlış iddialar ortaya atanların yaptıkları, açık bir tahrikten başka bir şey değildir.


'TEK RESMİ DİLİMİZ VAR'

Bu ülkede bayrak kavramı denince AK Parti ile kimse bunun tartışmasına giremez. Kimse de bizi asla bayrak konusunda test etme cüretine, yanlışına girmesin. Vatan noktasında giremez, millet noktasında giremez.'

'Resmi dil' konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, 'Efendim, resmi dil ne olacakmış? Kaç kere söylendi bu. Ama kulağın duymuyor ne yapayım. Bizim tek resmi dilimiz var, bu da Türkçe'dir' dedi.

Ana dil ile ilgili yapılması gerekenlerin yapıldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

'Ana dil ile ilgili olarak biz zaten yapacağımızı yaptık. Herkes ana dilini konuşur. Kurslar açtık bununla ilgili. Bu iktidar bunu yapmadı mı? Büyük bir coşkuyla heyecanla gittiler ama daha sonra baktık ki o kurslara gidenler pek olmadı. Bunun da açılımını biz yaptık.

Kalkıp da resmi dil gibi bununla ilgili bize tehdit sallamaya kalkıyorsan kusura bakma, bunu kaç kez söyledik. Arkadaşlarım söyledi, ben söyledim ama duymuyorsun ne yapayım.

Buradan bugün tekrar teyiden söylüyorum, ülkemin üzerinde biz operasyona, ameliyata bu coğrafya üzerinde asla müsaade etmeyiz. Bunu böyle bilin. Asla müsaade etmeyiz. Çünkü, madem ki, 72 milyonun kardeşliğini konuşuyoruz, madem ki, birbirimizi yaratandan ötürü seviyoruz o zaman bu coğrafya üzerinde ameliyatı kim, niçin, niye, nasıl düşünebilir? Buna müsaade edebilir miyiz? Asla. Böyle bir şeyi birileri aklından geçirebilir ama AK Parti iktidarı böyle bir şeye asla müsaade etmez. Milletimiz bu oyunlara gelmez, bu tahriklere de alet olmaz. Şehitlerimizin aziz hatırasını, gazilerimizi, şehit ve gazi ailelerini kendi çirkin siyasi hırsları için malzeme olarak kullanmak gibi bir gaflete, bir dalalete düşenler de ayrı bir yanlış içinde olurlar, bu millete daha büyük zarar verirler.'

'Geri gelen teröristlere ev, maaş, para verileceği' yönünde haberler çıktığını anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

'Aslı astarı olmayan tamamen yalana, iftiraya dayanan haberleri kasıtlı olarak yayıyorlar. Bakıyorsun yazılı medyada, görsel medyada çıkıyor. Kim söylemiş bunu, Başbakan mı söylemiş, koordinasyondan sorumlu bakan mı söylemiş veya kabinedeki herhangi bir bakan mı söylemiş, kim söylemiş? Ördek dedi... Var ya, o zaman yağmur yağacak. Bu yolla vatandaşımızın, hissiyatını galeyana getirmek isteyenlere ne olur kimse itibar etmesin. Açık söylüyorum, bütün bu kirli oyunların karşısında biz AK Parti samimiyetini, dürüstlüğünü ortaya koyacağız.'

Türkiye'nin 80 ilinde ve 7 coğrafi bölgesinde birinci parti olduklarını anlatan Erdoğan, bu durumun AK Parti'nin 'kucaklayıcı ve halka yakın olduğunu gösterdiğini' ifade etti.

Siyasetin Ankara'da değil bu şekilde yapılabileceğini anlatan Erdoğan, 'Halkınla karşı karşıya geleceksin, iç içe olacaksın, oturacaksın, dertleşeceksin, nefesini teneffüs edeceksin, kapısını çalacak icabında girecek çayını içeceksin, acaba evin içerisinde nasıl yaşıyor, dışarısı başka içerisi başka, bunlar böyle haberli de olmaz bunları habersiz yapacaksın' dedi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

'Biz, bu tablodan aldığımız güçle 72 milyon vatandaşımızın tamamına tek tek ulaşacak ve gerçekleri kendilerine bıkmadan usanmadan anlatacağız. Kimsenin kafasında Allah'ın izniyle şüphe kalmayacak. Kimsenin kafasında tereddüt kalmayacak. Kimsenin kaygısı, korkusu olmayacak.

Demokratik açılımın bir süreç olduğunu, 7 yıl önce bizim iktidarımızla başladığını, gelişerek olgunlaşarak bugünlere ulaştığını, kararlı ve cesur bir şekilde ilerlediğini milletimize anlatacağız. Bu sürecin 72 milyon vatandaşımızın devletine, ülkesine, milli değerlerimize aidiyetini daha da artıracağını anlatacağız.

Başta ekonomi olmak üzere her alanda Türkiye'nin çok daha farklı çok daha müreffeh kalkınmış ilerlemiş bir ülke konumuna yükseleceğini hep beraber anlatacağız, aktaracağız. İtibarımızın daha da artacağını, ülkemizin daha da güçleneceğini demokrasimizin yüceleceğini, huzurun, istikrarın, refahın hızla tavan yapacağını milletimizle paylaşacağız. Bu süreçten herkesin kazançlı çıkacağını özellikle vurgulayacağız.'


"EY MHP, TÜRKİYE'DEKİ KRİZ? SENDEN KAYNAKLANDI"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Ey MHP, sen iktidardayken dünyadaki krizden mi kaynaklandı Türkiye'deki kriz? Senden kaynaklandı senden. Başarısızlığından, beceriksizliğinden kaynaklandı. O zaman dünyada kriz mıriz yoktu ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir kriz çıkardınız ve bu milletin anasını ağlattınız' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Kızılcahamam'da Asya Termal Tatil Köyü'nde düzenlenen 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında yaptığı konuşmada, sürekli il ziyaretleri gerçekleştirdiğini, bugüne kadar bir ile en az üç kez gittiğini söyledi.

'Demokratik Açılım' sürecinde de illeri 'taramaya başlayacaklarını' kaydeden Erdoğan, 'Niye bizim işimiz bu? Siyaset böyle yapılır. Ankara'dan siyaset yapılmaz' diye konuştu.

Bu konuyla ilgili iletişim kanallarını da kullanacaklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

'Ama asıl halkınla karşı karşıya geleceksin, iç içe olacaksın. Oturacaksın, dertleşeceksin, nefesini teneffüs edeceksin. Kapısını çalacaksın, icabında gireceksin çayını içeceksin. Acaba evin içinde nasıl yaşıyor? Dışarısı başka içerisi başka. Bunlar böyle haberli olmaz, habersiz yapacaksın. Biz yaptık, yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. 72 milyon vatandaşımızın tamamına tek tek ulaşacak ve gerçekleri kendilerine bıkmadan, usanmadan anlatacağız. Kimsenin kafasında Allah'ın izniyle şüphe kalmayacak. Kimsenin kafasında tereddüt kalmayacak, kimsenin kaygısı tereddütü olmayacak.

'Demokratik Açılım'ın bir süreç olduğunu, 7 yıl önce bizim iktidarımızla başladığını, gelişerek, olgunlaşarak bugünlere ulaştığını, kararlı ve cesur bir şekilde ilerlediğini milletimize anlatacağız. Bu sürecin 72 milyon vatandaşımızın ülkesine, milli değerlerimize aidiyetini daha da artıracağını anlatacağız.'


'KARTOPU GİBİ...'

Başta ekonomi olmak üzere Türkiye'nin çok daha kalkınmış müreffeh ülke konumuna yükseleceğini, vatandaşa hep birlikte anlatacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, 'Ülkemizin daha da güçleneceğini, demokrasimizin daha da yüceleceğini, huzurun istikrarın, refahın hızla tavan yapacağını milletimizle paylaşacağız' dedi.

Bu süreçten herkesin kazançlı çıkacağını özellikle vurgulayacaklarını dile getiren Erdoğan, iktidara geldiklerinde devletin yüzde 63 oranında borçlanma faizi ödediğini, bugün nereden nereye gelindiğinin rakamlara bakıldığında daha iyi anlaşılacağını söyledi.

Bu faiz oranının düşmesinin ne demek olduğunu millete anlatmanın gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

'Bu, geçmişteki yönetimlerin... Kimin faiziydi bunlar? Bizden önceki yönetimlerin. Şu anda bağırıp duran MHP'nin, DSP'nin geçmişte CHP'nin. Bütün bunların borçları. Biz bunları ödüyoruz ve böyle borçlanmışlar, 3 haneli rakamlara çıkmışlar. Şimdi yüzde 7-8'lere düştü. Buralara geldik. Bu bir yönetim başarısı değil de nedir? Dünyanın en yüksek oranlı faiz ödeyen ülkeleri arasındaydık. Bu yüksek faiz oranı birçok farklı sebebin yanında terörden, istikrarsızlıktan, huzursuzluktan, gelecek kaygısından, umutsuzluktan kaynaklanıyordu. Benim işçi kardeşim, memur kardeşim bunu sen ödüyordun sen ama şu anda bunu anlatıyorlar mı? Yok. İşte enflasyon yüzde 30, nereye düştü şu anda yüzde 5, yüzde 25 düşük faiz. Bu kimin cebinden çıkıyordu, bu senin elindeki paranın satın alma gücünün erimesi demekti. Kartopu gibi güneş karşısında eriyordu.

Şimdi bu düştü ama muhalefet bunu hiç konuşabiliyor mu? Konuşamaz. Geçen dönemde hep cari açığı konuştular. Bakalım şimdi neyi konuşacaklar. Bakalım bu bütçede şimdi ne konuşacaklar. Şimdi cari açık iyice minimize oldu. Şimdi ellerinde tek şey var. 'Bütçe açığı, işsizlik' diyecekler. Kendilerine dünyayı örnek vereceğiz o kadar. Bugün bütçe açığı denildiğinde dünyadaki bir numaralı ülke ABD. İşsizlik... AB üyesi ülkeleri ortada. Japonya da nereden nereye geldi.'


'NE YAPIYORSAK BU ÜLKE İÇİN'

Başbakan Erdoğan, krizin Türkiye'den kaynaklanmadığını dile getirerek, 'Ey MHP, sen iktidardayken dünyadaki krizden mi kaynaklandı Türkiye'deki kriz? Senden kaynaklandı senden. Başarısızlığından, beceriksizliğinden kaynaklandı. O zaman dünyada kriz, mıriz yoktu ama ülkemizde ne yazık ki, böyle bir kriz çıkardınız ve bu milletin anasını ağlattınız' dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Terör gündemden çıkınca ülkeye huzur tamamen hakim olunca, kalkınma ülkenin 81 vilayetini kuşatınca, istikrar kalıcı hale gelince, göreceksiniz vatandaşımın ekmeği, emeği, alın teri faiz olup uçmayacak cebinde kalacak. Bunları herkese anlatacağız. Hiçbir şey kaybetmeyeceğimizi, ülkemizin vatanımızın bizi biz yapan hiçbir değerimizin yıpratılmayacağını tam tersine kazanacağımızı, hep birlikte kazanacağımızı anlatacağız. Ne yapıyorsak bu ülke için. Şu ay yıldızlı bayrak için. Bu vatan ve millet için yapıyoruz.

Onlardan aldığımız yetkiyle, onlardan aldığımız güçle, destekle yapıyoruz. Bir kez daha söylüyorum; AK Parti olarak bizim en büyük sermayemiz dürüstlüğümüz, en büyük sermayemiz demokrasiye olan inancımız, bizim en büyük sermayemiz bu milleti yüceltme hedefindeki aşkımız ve sevdamız. Bu hükümetin Başbakanı, Bakanları hizmet noktasında bir şeyi vaat ediyorsa mutlaka ama mutlaka bunun arkasında dururlar.'

20-25 yıl önce temeli atılmış tesisleri tamamladıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, verdikleri tarihlerde bu tesisleri bitirerek vatandaşın hizmetine sunduklarını söyledi.

Yaz kış demeden uzun ince bir yolda, gündüz gece gittiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, 'Hizmetin ne gecesi, ne gündüzü olur' dedi.

Duble yol çalışmalarına değinen Erdoğan, açılan yeni otoyol ve diğer tesislerle ilgili bilgi verdi.

Türkiye'de 79 senede 6 bin kilometre yol yapıldığını, AK Parti Hükümeti'nin 7 yılda 11 bin kilometrenin üzerinde duble yol yaptığını kaydeden Erdoğan, 'Yol medeniyettir. Bir ülkenin yolu yoksa yordamı da yoktur. Bu iş bu şekilde yürüyor ve yürüyecek' diye konuştu.

Milletle aralarında olan bağın sürdüğünü vurgulayan Başbakan Erdoğan, vatandaşın Kurban Bayramı'nı da kutlayarak, Türk milletine, İslam alemine ve tüm insanlığa barış, kardeşlik getirmesini temenni etti.

Erdoğan, sözlerini, 'Bayramınız bayram gibi olsun diyoruz. Bu bayramda bir kez daha kardeşlik kazansın, dostluk kazansın, paylaşma dayanışma birlik ve beraberlik kazansın diyorum' diyerek tamamladı.

Başbakan Erdoğan, otelden ayrılırken de çocukları sevdi ve partililerle hatıra fotoğrafı çektirdi.